24 NATO üyesi, Bulgaristan’ın başkentinde pazartesi günü yayınlanan bir bildiriyle, Rusya topraklarındaki “meşru hedeflere” karşı Batı silahlarının kullanımına yönelik kısıtlamaları artık kabul etmeyeceklerini taahhüt etti.
Sofya’da 32 NATO üyesinden 24’ü, Ukrayna’ya “demokrasi adına” mümkün olan her şeyi sağlama sözü veren bir deklarasyonu kabul etti.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Bulgaristan Başbakanı Dimitar Glavçev, Savunma Bakanı Atanas Zapryanov ve Savunma Şefi Amiral Emil Eftimov ile görüştükten sonra Bakanlar Konseyi toplantısında verdiği brifingde, “Batı silahlarının Rusya’da askeri amaçlarla kullanılmasına yönelik kısıtlamaları yeniden gözden geçirmenin zamanı geldi,” dedi.
Stoltenberg, “NATO’nun ana hedefi savaşmak değildir. Savaşı önlemelidir. NATO’nun hedefi barıştır,” iddiasında bulundu ve NATO’nun Sofya’daki parlamenter asamblesinin açılışında bunun NATO’nun değil deklarasyon lehine oy kullanan üye devletlerin kararı olduğunu hatırlattı.
Birleşik Krallık ve Fransa başı çekti; İtalya ve Almanya’dan itiraz
Birleşik Krallık temsilcileri tarafından yapılan açıklamada, “Rusya Kiev’e ateş açarken füzelerin Rusya’ya karşı kullanılamaması hiçbir anlam ifade etmiyor,” denildi.
İngiliz temsilci, “Ukrayna’nın şu anda bu savaşı kaybettiğini kabul etmek zorundayız. Ukrayna’ya, Kiev’e füzelerini seve seve ateşleyen Rusya’ya füzelerini ateşlememesini söylemeye devam edemeyiz. Eğer bu değişikliği kabul etmezsek bu çok üzücü olur,” dedi.
Fransız delegeler ise Ukrayna’nın şimdiye kadar tüm silah kısıtlamalarına ve uluslararası hukuka uyduğunu fakat Rusya için durumun böyle olmadığını savundular.
Öte yandan Almanya ve İtalya temsilcileri, oturum sırasında söz alarak Stoltenberg’in sözlerine itiraz ettiler.
NATO’nun Ukrayna’daki rolü genişleyecek
Stoltenberg ayrıca, “NATO’nun Ukrayna’ya askeri yardımın koordinasyonu ve planlanmasındaki rolünü artırması ve ülkeye yardım için çok yıllı bir mali çerçeve taahhüt etmesi gerekiyor,” dedi.
NATO şefi bugüne kadar Ukrayna’ya gönderilen müttefik askeri yardımına atıfta bulunarak, bu yardımın “ülkenin savaşın başında Rusya tarafından işgal edilen toprakların yaklaşık %50’sini kurtarmasına yardımcı olduğunu” sözlerine ekledi.
Stoltenberg aynı zamanda, taahhüt edilen yardımlardaki gecikmelerin savaş eylemlerinde olumsuz sonuçlar doğurduğunu da kabul etti.
Stoltenberg NATO’nun, NATO komşuları Ukrayna, Gürcistan ve Moldova’ya karşı güç kullanan “saldırgan” bir Rusya ile karşı karşıya olduğunu ileri sürdü.
NATO şefi, “Artık daha tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz ve NATO bu zorlu güvenlik ortamına yanıt vermek zorunda,” diye ekledi.
NATO ve “dezenformasyonla mücadele”
NATO Parlamenter Asamblesi ayrıca NATO’nun Brüksel’deki Genel Merkezi’nde bir “Demokratik Dayanıklılık Merkezi” kurulmasını tavsiye etti.
Bu merkezin amacı, “İttifak’ın temel demokratik değerlerini korumak ve dezenformasyonla mücadele etmek” olacak.
Deklarasyonda, “Rusya’nın şu anda müttefiklerin güvenliğine ve Avrupa-Atlantik bölgesinde barış ve istikrara yönelik en önemli ve doğrudan tehdidi oluşturduğu; terörizmin tüm biçimleri ve tezahürleriyle İttifak’a yönelik en doğrudan asimetrik tehdit olmaya devam ettiğini ve Rusya ve İran rejimleri tarafından giderek daha fazla desteklendiğini; ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin belirtilen hırsları ve zorlayıcı politikalarının Avrupa-Atlantik çıkarları, güvenliği ve değerleri için çoklu ve sistemik zorluklar oluşturduğu” vurgulandı.
NATO müttefikleri ayrıca “sabotaj, şiddet eylemleri, siber ve elektronik müdahale, dezenformasyon kampanyaları ve diğer hibrit operasyonlar dahil olmak üzere Müttefik topraklarında devam eden Rus hibrit faaliyetleri” konusunda “derin endişelerini” dile getirdiler.
100 milyar avroluk paket cuma görüşülecek
NATO dışişleri bakanlarının, ittifakın temmuz ayında Washington’da gerçekleştireceği zirve öncesinde 31 Mayıs Cuma günü Prag’da bir araya gelerek Ukrayna’ya yönelik bir destek paketini tartışmaları bekleniyor.
Geçtiğimiz ay NATO yetkilileri Ukrayna’ya askeri sevkiyatı sürdürmek ve Batı’nın askeri destek koordinasyonunu Ramstein formatından NATO şemsiyesi altına taşımak için 100 milyar avroluk bir fon önermişti.
Başlangıçta “NATO misyonu” olarak isimlendirilen paketin, Ukrayna’da sahada bir operasyon anlamına gelebilecek ve birçok lider tarafından kesin bir şekilde reddedilen “misyon” teriminin potansiyel olarak yanıltıcı olmasından kaçınmak için yeniden isimlendirilmesi muhtemel.
NATO diplomatları bu hafta Prag’da yapılacak toplantının Washington zirvesinde bir karar alınabilmesi için pozisyonları pekiştireceğini umuyor. 32 liderin Ukrayna için önemli bir yardım paketi sunması ve Ukrayna’nın ittifaka katılma isteğini görüşmesi bekleniyor.
Euractiv’e konuşan bazı diplomatlar, NATO bakanlarının bir fon oluşturma konusunda anlaşmaya varmadan önce, tüm üye ülkeler için katkı ve fonun kullanımı da dahil olmak üzere pek çok zor soruya yanıt vermeleri gerekeceğini söyledi.
Euractiv’e konuşan bir NATO diplomatı, “Şimdilik 100 milyar avroluk bir fon yok” dedi ve her üyenin fona ne kadar katkıda bulunacağının henüz belli olmadığını sözlerine ekledi.