Brüksel, Ortadoğu’daki çatışmalar ve Baltık boru hattına yönelik sabotaj iddiasının bu kış fiyatları yeniden yükseltebileceği endişesiyle Şubat ayında uygulamaya konulan acil durum doğalgaz tavan fiyatını uzatıp uzatmamayı değerlendiriyor.
Avrupa Komisyonu, AB’nin 27 üye ülkesinden diplomatlara yapılan ve Financial Times (FT) tarafından görülen bir sunuma göre, önlemin yürürlüğe girmesinden bu yana ‘olumsuz etkilere dair hiçbir belirti olmadığını’ ve gaz fiyatlarının şu anda geçen yıla göre neredeyse yüzde 90 daha düşük olduğunu söyledi.
Tavan fiyatı, üye ülkeler arasında haftalarca süren gergin tartışmaların ardından getirilmiş, Almanya ve Avusturya başlangıçta bunun piyasaları bozacağı ve arz sıkıntısını arttıracağı gerekçesiyle karşı çıkmıştı. Ancak Komisyon’un sunumunda, üst sınırın AB’ye gaz ithalatını etkilemediği savunuldu.
Önümüzdeki kıştan endişe ediliyor
FT’ye konuşan üst düzey AB yetkilileri, enerji fiyatlarındaki düşüşe ve AB doğalgaz depolarının rekor seviyelerde olmasına rağmen, bu kış arzın Gazzes savaşı ve gaz altyapısına yönelik olası sabotaj eylemlerinden etkilenebileceğini söyledi.
Bir AB diplomatı, “Bu yıl ne olacağını bilmiyoruz. İsrail’deki durum var ve bunun Ortadoğu’dan ithalatı nasıl etkileyeceğini bilmiyoruz,” dedi.
Yetkililer bu ayın başlarında Baltık Denizi’nde sabotaja uğrayan Balticconnector boru hattının da bir başka endişe kaynağı olduğunu ve ‘bir sigorta poliçesine sahip olmanın iyi olacağını’ sözlerine eklediler.
Ukrayna savaşının ardından Avrupa’’a gaz sevkiyatının kesilmesiyle ortaya çıkan enerji krizinin doruk noktasında fiyatlar MwH başına 300 avronun üzerine çıkmıştı fakat bu durum uzun süreli olmamıştı.
Üye ülkeler nihayetinde, fiyatların üç gün üst üste megavat saat başına 180 avroya ulaşması halinde tavan fiyatın yürürlüğe girmesi konusunda anlaşmıştı.
Almanya, Avusturya’nın öncülük ettiği ve AB’nin 2030 yılına kadar enerjisinin %42,5’ini yenilenebilir kaynaklardan elde etme hedefinin %45’e çıkarılması da dahil olmak üzere yenilenebilir enerjiye daha fazla odaklanılması çağrısında bulunan bir belgeyi imzalayan 10 ülke arasında yer alıyor.
Almanya ve Fransa, diğer AB ülkelerine karşı
Bu hafta sonu komisyona gönderilen belgede, kriz sırasında üye devletlerin rüzgâr çiftlikleri ve güneş enerjisi parklarına izin vermeyi hızlandırmasına olanak tanıyan acil durum mevzuatının uzatılması isteniyor.
Belgede, “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş, Avrupa’nın yenilenemeyen enerji ve kritik hammadde ithalatına olan bağımlılığı nedeniyle kırılganlığını da göstermektedir. Bu bağımlılık bir güvenlik riskidir ve sosyal uyum ve rekabet gücü üzerinde olumsuz etkileri olan enflasyonu körüklemektedir,” deniyor.
Ayrıca yenilenebilir enerji projeleri için devlet yardımı kurallarının gevşetilmesi ve AB’ye komşu bölgelerdeki yenilenebilir enerji gelişmeleriyle daha iyi bağlantılar kurulması çağrısında bulunuluyor.
Almanya ve Fransa ayrıca komisyonun, hükümetlerin savaş nedeniyle yüksek enerji fiyatlarıyla karşı karşıya kalan tüketicilere büyük miktarlarda destek ödemesine olanak tanıyan devlet yardımı kurallarını genişletmesi için de öncülük ediyor. Söz konusu tedbirlerin bu yıl 31 Aralık itibariyle sona ermesi bekleniyor.
Belçika, Hollanda, Danimarka, Estonya ve Finlandiya ise Alman-Fransız girişimine karşı. Bu ülkeler Perşembe günü bloğun rekabetten sorumlu komiseri Didier Reynders’e gönderdikleri bir mektupta, acil durum devlet yardımı kurallarının uzatılması için ‘ne ihtiyaç, ne de yasal dayanak”’ olduğunu savundular.