Amerikan Foreign Policy dergisinde Katar’ın Hamas’la ilişkilerini ele alan bir makale yayımlandı. Steven A. Cook imzalı makalede Katar’ın Hamas’a alan açmasına Amerikan yönetiminin neden yüksek perdeden itiraz etmediği analiz edildi. Makalede, ABD’nin Orta Doğu siyasetinde Katar’ın işlevleri nedeniyle Hamas’la olan ilişkilerin görmezden gelindiği belirtildi.
Hamas’ın 6 Ekim saldırısıyla gündeme oturan Filistin İsrail sorununun karmaşık doğasında direniş örgütleriyle bölgedeki Arap devletlerinin ilişkisi özel önem taşıyor.
Washington’un bölgede İsrail’i koruma misyonuyla yer yer çelişen alt politikaları Amerikan düşün dünyasında tartışma konusu. ABD’nin önde gelen Foreign Policy dergisinde Steven A. Cook imzalı çıkan analizde Hamas’ın Katar’la olan ilişkisi ve ABD’nin bu konudaki tutumu ele alındı. Makalenin yazarına göre ABD yönetimi bir dizi gerekçeden ötürü Katar – Hamas ilişkisine göz yumuyor. Bu noktada yazar Katar’ın bölgedeki ABD siyaseti açısından işlevselliğini ele alıyor:
“Bir açıdan bakıldığında Katar’ın Washington’a yardım konusunda üzerine düşeni fazlasıyla yaptığı açık. 1990’ların ortalarında, ABD ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler gerginleştiğinde ve çok sayıda ABD kuvveti artık krallıkta hoş karşılanmadığında, Katarlılar ABD’ye kapıları açtılar ve ABD Merkez Komutanlığı’na Basra Körfezi’nde parlak yeni bir ileri harekat üssü verdiler. Al Udeid olarak adlandırılan ve Pentagon’un Afganistan ve Irak savaşlarının yanı sıra sayısız terörle mücadele operasyonunu yürüttüğü yer olarak hizmet veren üssün sahibi Katar Emiri Hava Kuvvetleri. Birkaç yıl önce üs 10,000 kadar ABD personeline ev sahipliği yapıyordu; bu sayı oldukça yüksek olmakla birlikte 2010’lardaki en yüksek seviyesine kıyasla oldukça düşüktü.”
ABD’nin bölge siyasetinde Katar’ın yeri
“Al Udeid, ABD güçlerinin Afganistan’dan çekildiği ve binlerce Afgan’ı beraberinde getirdiği Ağustos 2021’de önemliydi. Başta Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere bölgedeki diğer ülkeler de üzerlerine düşeni yaptı ancak Katar pek çok mültecinin ilk varış noktası oldu. Ertesi kış Rusya’nın Ukrayna’yı işgali söz konusu olduğunda, Katar lideri -İsrail de dahil olmak üzere diğer ABD ortaklarının aksine- Kremlin’i açık bir şekilde kınadı.
Ruslar, küresel gıda tedariki için kritik öneme sahip Ukrayna tarım ürünlerinin ihracatını kolaylaştıran, BM ve Türkiye’nin arabuluculuğundaki bir anlaşmayı askıya aldığında, Katarlılar bir çözüm bulmak için Türkiye ve Ruslarla birlikte çalıştı. Emir’in diplomatları başarılı olamadılar ama ortaya çıktılar ve bir şeyler yapmaya çalıştılar. İsrail’le ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda kamuoyu nezdinde çok az ilgi göstermiş olsalar da Doha, İsrail’in onayıyla Gazze’de en yoksul Gazzelilere yardım dağıtmak üzere bir diplomat görevlendirdi.”
“Katarlılar Amerika Birleşik Devletleri’ne sadece yurt dışında değil, yurt içinde de yardımcı oluyorlar. İsrail ve Hamas arasındaki savaş başlamadan önce, Katar Büyükelçiliği’nden beni Amerika Otizm Derneği’ne destek amacıyla düzenlenen beşinci yıllık galaya davet eden bir davetiye aldım. Ve 2005 yılında Katrina Kasırgası New Orleans’ı yerle bir ettiğinde Katarlılar ihtiyacı olan Louisianlılara yardım için 100 milyon dolar taahhüt ettiler.”
Katar Müslüman Kardeşler ilişkisi
Makalenin yazarı Katar – Hamas ilişkisine dair ABD’deki şu görüşe yer veriyor:
“Doha’daki İslamcı varlığın ABD için faydalı olduğu yönünde bir görüş var. Katarlılar, Washington’un ilişki kurmak istemediği ve kuramadığı kişilerle iletişim kurması için bir mekan ve arabulucu sağlıyor. Katarlıların kendileri de bu argümanı öne sürüyor ve Müslüman Kardeşler ve Hamas liderlerini Doha’da ağırlayarak onları gözetim altında tuttuklarını söylüyorlar.”
Steven A. Cook’a göre Katar, “çitin iki ucunda da oynuyor.”
“Bildiğimiz kadarıyla Katar’ın liderleri dikkat etmediler ve saldırıdan haberleri yoktu” görüşünü paylaşan yazar, “Asıl mesele, her iki partiden de birbirini izleyen ABD yönetimlerinin neden bunu yanlarına bıraktıklarıdır” diyerek Washington’daki Katar – Hamas ilişkisini görmezden gelen tavrı sorguluyor.
Steven A. Cook’a göre bu politikanın nedeni, “Bunun bir kısmı, bir dizi kötü seçimden ibaret olan dış politika yapımının doğasıyla ilgilidir. ABD’li yetkililer bir boyuttaki kötü davranışı görmezden gelme eğilimindedirler çünkü bir ortağın başka bir boyutta yardımcı olacağını bilirler ya da umarlar.”
Yazar bu politikayı Katar, “Hamas tarafından rehin tutulan İsrailli kadın ve çocukların serbest bırakılmasını sağlamak için çalışmak gibi- yardımcı olabilecekken, onu sıkıştırmaya değmez” sözleriyle açıklıyor.
Bir diğer önemli gerekçede ABD’nin bölgedeki büyük ve stratejik askeri konuşlanmasına Katar’ın ev sahipliği yapması:
Bir de Katar’a özgü bir sorun var: ABD Al Udeid’e -Ortadoğu’yu dönüştürmeye yönelik aşırı hırslı bir çabanın eseri ve şu anda çok fazla yatırım yaptığı için yerine geçebilecek bir tesis bulunmuyor. ABD’li politika yapıcılar Doha’nın bölgesel sorunlara yaklaşımının en az yardımcı olan yönlerini ele almakta isteksiz davranıyorlar.”