Amerika
ABD’li senatörlerden Rusya’ya ‘ezici’ yaptırım tasarısına destek

ABD Senatosunda, Ukrayna’ya dönük askeri müdahaleyi sona erdirmeyi reddetmesi halinde Moskova’ya yönelik ‘ezici’ yaptırımlar içeren yasa tasarısı yeterli desteği buldu. Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham’ın öncülük ettiği tasarı, Rusya’dan enerji alan ülkelere de ağır gümrük vergileri öngörüyor.
Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyi reddetmesi durumunda uygulanacak “ezici” Amerikan yaptırımlarını içeren paketin, Senato’da onay için gerekli desteği aldığını bildirdi.
Graham’a göre, tasarı hem doğrudan Rusya Federasyonu’na yönelik önlemleri hem de Rusya’dan petrol, doğalgaz ve uranyum satın alan ülkelere yüzde 500’lük gümrük vergilerini içeriyor ve 72 senatör tasarı lehine oy vermeye hazır.
Bu sayı, sadece gerekli 60 oy barajını aşmakla kalmıyor, aynı zamanda Donald Trump’ın olası vetosunu geçersiz kılmak için gereken 67 senatör sınırını da aşıyor.
Bloomberg‘in aktardığına göre Graham, açıklamasında “Amaç başkana yardım etmek,” dedi.
Senatör, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Trump ile oynamaya çalışırsa büyük hata yapacağını” ve yeni yaptırımların yönetimin Kremlin’i müzakere masasına oturtmak için bir aracı olacağını da sözlerine ekledi.
Graham, yasanın Temsilciler Meclisi’nde de yeterli desteğe sahip olduğunu belirtti. Senatör, Putin’in eninde sonunda müzakere etmek zorunda kalacağını, aksi takdirde Rusya ekonomisinin “ezileceğini” ifade etti.
The Wall Street Journal‘ın aktardığı yasa tasarısına göre, birincil ve ikincil yaptırımlar, Moskova’nın ateşkes müzakerelerini reddetmesi, ateşkese uymaması veya Ukrayna’ya yeniden saldırmaya çalışması durumunda yürürlüğe girecek.
Graham’ın ofisinden yapılan açıklamada, yaptırım niteliğindeki gümrük vergilerinden en büyük darbeyi Rus hidrokarbonlarının kilit alıcıları olan Çin ve Hindistan’ın alacağı belirtildi.
Seçim kampanyası sırasında savaşı 24 saatte bitirme sözü veren Trump’ın, nisan ayı sonuna kadar Ukrayna’da tam teşekküllü bir ateşkes sağlamayı umduğu belirtiliyordu.
Ancak “cömert” diye nitelendirilen tavizlere rağmen, başkanlık görevindeki 100 gününde sadece Paskalya’da kısa süreli bir ateşkes sağlayabildi.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt ise hafta başında yaptığı açıklamada, Trump’ın hem Putin hem de Vladimir Zelenskiy nedeniyle “giderek daha fazla hayal kırıklığına uğradığını” söyledi.
Bloomberg‘in daha önce duruma aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Rus diplomatların ve bizzat Putin’in katıldığı bir dizi yüz yüze görüşmenin ardından ABD, Kremlin ile müzakerelerin çıkmaza girdiği sonucuna vardı.
Kaynaklara göre Moskova, mevcut cephe hattı boyunca çatışmaları durdurmak istemiyor ve hâlâ dört Ukrayna oblastını (Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye) idari sınırları içinde talep ediyor, ancak Rusya ordusu bu bölgelerin hiçbirini tam olarak kontrol etmiyor.
Rusya ayrıca Ukrayna ordusunun radikal bir şekilde küçültülmesi konusunda ısrar etmeye devam ediyor, ancak bu talep Beyaz Saray tarafından desteklenmiyor.
Amerikalı diplomatlar, Kremlin ile müzakerelerin sonuç vermediği konusunda Avrupalı ve Ukraynalı mevkidaşlarını bilgilendirdi ve bu durum, müttefikler arasında Trump’ın barış sürecinden çekilebileceği yönünde ciddi endişelere yol açtı.
Financial Times‘a konuşan Avrupalı kaynaklara göre, Amerikan başkanı, başlangıçtaki hedeflerinden daha mütevazı olsa bile, Ukrayna konusunda mümkün olan en kısa sürede anlaşma yapmaya çalışıyor.
Amerika
Trump, Guantánamo’ya nakilleri artıracak

Trump yönetimi, ABD’de “yasadışı” olarak bulunan binlerce yabancıyı, bu hafta içinde Küba’nın Guantánamo Körfezi’ndeki ABD askeri üssüne nakletmeye hazırlanıyor.
Washington Post’un (WP) haberine göre söz konusu yabancı uyruklular çeşitli ülkelerden geliyor. Bunlar arasında Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Almanya, İrlanda, Belçika, Hollanda, Litvanya, Polonya, Türkiye ve Ukrayna gibi dost Avrupa ülkelerinden yüzlerce kişi, fakat Haiti’den de dahil olmak üzere dünyanın diğer bölgelerinden gelenler de bulunuyor.
Yetkililer, Trump yönetiminin Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa gibi yakın müttefikler de dahil olmak üzere, yabancıların ülkelerinin hükümetlerine, bu kişilerin kötü şöhretli askeri tesise nakledilecekleri konusunda bilgi vermeyeceğini de belirtti.
Hazırlıklar, 9.000 kişinin tıbbi muayenesini de içeriyor. Bu muayeneler, söz konusu kişilerin Guantánamo’ya gönderilebilecek kadar sağlıklı olup olmadıklarını belirlemek amacıyla yapılıyor.
Guantánamo, 11 Eylül saldırılarının ardından terör şüphelileri ve savaş alanlarında yakalananların tutulduğu hapishane olarak biliniyor.
İşgal altındaki Küba topraklarında bulunan tesislerin 9.000 yeni tutukluyu barındırabileceği henüz belli değil. Bu sayı, bu yılın başlarında üsse getirilen ve üsten gönderilen birkaç yüz göçmene kıyasla çok büyük bir artış anlamına geliyor.
Bununla birlikte, Trump yönetimi yetkilileri, Başkan’ın Amerikan tarihinin en büyük “kaçak göçmen sınır dışı etme” operasyonunu gerçekleştirme sözü vermesi nedeniyle aşırı kalabalık hale gelen yurt içi gözaltı tesislerinde yer açmak için bu planın gerekli olduğunu belirtiyor.
WP tarafından görülen bir belgede, hükümetin üs için kullandığı kısaltma olan “GTMO”nun “kapasitesinin dolduğu” belirtiliyor.
Ocak ayında Trump, tesise 30.000 kadar göçmen göndereceğini duyurmuştu. Mart ayında bu üste tutulan çok sayıda göçmen, yönetimin göçmenlere yönelik sert önlemlerini eleştirenlerin kapasite sorunları nedeniyle olduğunu düşündüğü bir hamle ile Louisiana’daki tesislere geri gönderilmişti.
Bir Pentagon yetkilisi, “Guantánamo Deniz Üssündeki devam eden görevlerde herhangi bir değişiklik yoktur ve gelecekteki görevlerle ilgili spekülatif yorumlarda bulunmayacağız,” dedi.
İç Güvenlik Bakanlığı (DHS), tutukluların Karayipler’deki üste geçirdikleri süreyi “en aza indirmeyi” planlıyor, fakat resmi bir belgeye göre Beyaz Saray bu tesisi daha uzun süreli gözaltı için kullanmaya karar verebilir.
Trump yönetimi yetkilileri, nakil için incelemeye alınan kişilerin ABD’de “yasadışı” olarak bulunduğunu ileri sürüyor.
Yetkililer, tutukluların çoğunun ülkesinin ABD’ye vatandaşlarını kabul etmeye hazır olduğunu bildirdiğini, fakat DHS’nin gözünde yeterince hızlı hareket etmediklerini belirtti.
Değişikliğe tabi olan bu planlar, Trump kabinesindeki göçmen karşıtı sertlik yanlılarının, belgesiz göçmenlerin sınır dışı edilme ve tutuklanma sayısının artırılması için baskı yapmasıyla ortaya çıktı.
Beyaz Saray Genel Sekreter Yardımcısı Stephen Miller geçen ay Fox News’e verdiği demeçte, “Başkan Trump’ın liderliğinde, ICE’nin [Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza] her gün en az 3.000 kişi tutuklaması hedefini belirliyoruz,” diyerek bu sayının artırılacağını taahhüt etmişti.
Beyaz Saray sınır sorumlusu Tom Homan da benzer görüşleri dile getirmiş, “Bu tutuklamaları ve sınır dışı etmeleri artırmalıyız,” demişti.
Amerika
Trump, ABD’deki göstericilere ‘hayvan’ dedi

Trump yönetiminin göçmenlere yönelik sert önlemlerine karşı protestolar ABD genelinde yayılırken, Başkan göstericilere ‘hayvan’ dedi.
Birçok örgüt, cumartesi günü (14 Haziran) başkanın 79. doğum gününde Washington’da düzenlenecek askeri geçit töreniyle eş zamanlı olarak gösteri düzenlemeyi planlıyor.
The Hill’de yer alan habere göre “No Kings” ve “50501” adlı gruplar, New York, Pennsylvania, Wisconsin, Tennessee, Florida, Alabama, Georgia, Teksas, Kaliforniya ve diğer eyaletlerde protesto gösterileri düzenlemek için işbirliği yaptı.
Cumhuriyetçi Teksas Valisi Greg Abbott, eyaletin Ulusal Muhafızlarını görevlendirmeye hazır olduğunu açıklarken, Austin, Teksas’ta da ayrı protestoların düzenlenmesi planlanıyor.
ABD’de göçmen isyanı büyüyor: Deniz piyadeleri Los Angeles’ta
Protestolar, Los Angeles’ta Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Biriminin (ICE) baskınlarına karşı düzenlenen ilk gösterilerin ardından başladı. Bu gösterilerin bazıları şiddet olaylarına ve mülklerin tahrip edilmesine yol açtı.
Bunun üzerine Trump, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom ve Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass’ın itirazlarına rağmen Ulusal Muhafızları çağırdı.
Daha sonra Pentagon, Newsom’un “provokatif” olarak eleştirdiği bir başka adımla 700 deniz piyadesini Los Angeles’a gönderdi.
Bu çatışma, yasal bir mücadeleyi başlattı ve şu anda ülke çapında yeni protestolara yol açıyor gibi görünüyor.
Protestocuların web sitesinde yayınlanan açıklamada, “Mahkemelerimizi hiçe saydılar, Amerikalıları sınır dışı ettiler, insanları sokaklardan kaybediler, sivil haklarımıza saldırdılar ve hizmetlerimizi kesti. Yolsuzluk çok ileri gitti. Taht yok. Taç yok. Kral yok,” denildi.
Protestocular, cumartesi gününe kadar Zoom üzerinden toplantılar düzenleyerek, başkanın yasadışı göçmenlere yönelik baskısına karşı sokaklarda mücadele etmek için planlar yapıyor, hazırlıklar yapıyor ve harekete geçiyor.
“No Kings”, Trump’ın ordunun 250. kuruluş yıldönümü şerefine düzenlediği devasa askeri geçit töreninde Washington’da protesto yapmak yerine, Philadelphia’da bir etkinlik düzenleyeceğini açıkladı.
Grup, internet sitesinde, “Bu doğum günü geçit töreninin ilgi odağı olmasına izin vermek yerine, o gün Amerika’nın hikayesini başka yerlerde yazacağız: İnsanlar, güçlü adam siyasetini ve yolsuzluğu reddetmek için ülke çapında topluluklar halinde bir araya gelecek,” diye yazdı.
Trump, Kuzey Carolina’daki Fort Bragg’da yaptığı konuşmada göstericileri “hayvanlar” olarak nitelendirmeden önce, sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda, Washington’daki askeri geçit törenini bozmaya çalışan protestocuların “çok büyük bir güç” ile karşılaşacaklarını söyledi.
Trump askerlere yaptığı konuşmada, “Bunlar hayvan, ama gururla başka ülkelerin bayraklarını taşıyorlar. Amerikan bayrağını taşımıyorlar. Sadece yakıyorlar. Bayrakların yakıldığını gördünüz mü?” dedi.
Trump, Amerikan bayrağının ABD’den ya da “ülkemizi seven insanlar tarafından” yakılmadığını ileri sürerek, Amerikan bayrağını yakanların bir yıl hapis cezasına çarptırılması gerektiğini savundu.
Öte yandan Başkan Trump ile Kaliforniya Valisi Newsom arasında başlayan gerilim büyüyor.
Newsom salı gecesi eyalet ve ulusa seslenerek Trump’ın “küstahça güç suistimali” yaptığını, bunun “patlamaya hazır bir durumu alevlendirdiğini” ve demokrasiyi tehdit ettiğini söyledi.
Trump ise Fort Bragg’da, Los Angeles’taki protestolarla ilgili şimdiye kadarki en sert söylemlerini kullandı. Trump, “Los Angeles’ı kurtaracağız ve yeniden özgür, temiz ve güvenli hale getireceğiz,” dedi.
Çarşamba günü ise Trump, asker gönderdiği için Los Angeles’ın “şanslı” olduğunu söyledi.
Amerika
Starbucks, Çin’deki iş ortaklığı için ‘büyük ilgi’ gördüğünü açıkladı

Starbucks’ın CEO’su, ABD’li kahve zincirinin Çin’deki büyümesini yeniden canlandırmak için dış yatırımcılarla ortaklık kurmayı düşündüğü için, şirketin Çin’deki işine ait hisselerin satışına “büyük ilgi” olduğunu söyledi.
Brian Niccol, Financial Times‘a verdiği röportajda, Starbucks’ın mart ayı sonu itibarıyla 7.758 mağaza işleten Çin biriminin azınlık hisselerinin satışını düşündüğünü söyledi.
Salı günü yaptığı açıklamada Niccol, “İyi haber, çok fazla ilgi gördük, gerçekten çok fazla ilgi” dedi ve ekledi: “İnsanlar Starbucks markasının değerini görüyor. Kahve kategorisinin büyüdüğünü görüyorlar. Bence, bu sayıyı 8.000’den 20.000’e nasıl çıkaracağımızı bulmak için bizimle ortaklık kurmak isteyeceklerdir.”
Çin anakarası, Seattle merkezli şirketin 1999 yılında ülkeye ilk girişinden bu yana ikinci büyük pazarı haline geldi. Çin, Starbucks’ın küresel genişlemesinin temelini oluştururken, yöneticiler orta sınıf tüketicilerin daha fazla özel kahve içeceğine bahis oynuyor. 2022 yılında şirket, 2025 yılına kadar anakarada 9.000 mağaza açma hedefi koydu.
Ancak, Starbucks’ın yüzlerce yeni mağaza açmasına rağmen, Çin’den elde edilen gelirler 2021’deki 3,7 milyar dolarlık zirveden 2024’te 3 milyar dolara geriledi. Luckin Coffee ve Cotti Coffee gibi daha düşük fiyatlı yerli rakipler çoğalırken, zayıf ekonomik koşullar tüketici talebine ilişkin endişeleri artırdı.
Bu hafta Starbucks, “Çin’in hızla büyüyen kahve dışı pazarı”nı hedeflemek için 20’den fazla buzlu ve çay bazlı içecekte ortalama 5 yuan (70 sent) fiyat indirimi yaptığını duyurdu. Son yıllarda, baloncuklu ve sütlü çay markaları da anakarada önemli ölçüde yaygınlaştı ve içecekleri 1 dolar gibi düşük fiyatlarla satmaya başladı.
Niccol, “Çin’deki stratejimiz daha rekabetçi olmak” dedi ve şirketin özellikle kahve dışı içecekler için “fiyatlandırma yapısını” düzeltmesi gerektiğini belirtti.
Eylül ayında CEO olan Niccol, Starbucks’ın bu hafta Las Vegas’ta üç günlük liderlik toplantısında 14.000 çalışanı bir araya getirirken konuştu. Starbucks Çin CEO’su Molly Liu da etkinlikte yer alan yöneticiler arasındaydı.
Starbucks, geçen yıl aynı mağaza satışlarının düşmesinin ardından Çin’de “stratejik ortaklıklar” araştırdığını açıklamıştı, ancak ayrıntıları hakkında çok az bilgi verdi.
Sürece yakın kaynaklar, Çinli ve küresel özel sermaye şirketleri ile stratejik yatırımcıların hisse satın almayı değerlendirdiğini, ancak bunun henüz ön aşamada olduğunu belirtti. Konuya yakın kaynaklara göre, süreci Goldman Sachs yönetiyor.
Niccol, hangi potansiyel yatırımcıların ilgi gösterdiğini açıklamayı reddetti, ancak şirketinin “bir ortak edinmenin mantıklı olup olmadığını görmek için süreci izlemeyi” planladığını söyledi.
“Bu konudaki tutumumuz esnek. Anlamlı bir hisseye sahip olmak istiyoruz” dedi.
Starbucks’ın aceleci olmadığını da ekledi ve “süreci akışına bırakacağız” dedi.
-
Görüş1 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Avrupa1 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Rusya1 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Asya1 gün önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Dünya Basını2 hafta önce
FP: ABD anlaşma değil teslimiyet istiyor
-
Dünya Basını3 gün önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Görüş1 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 2
-
Dünya Basını1 hafta önce
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?