DÜNYA BASINI

ABD’nin eski İsrail Büyükelçisi: Netanyahu’nun günleri sayılı

Yayınlanma

ABD’nin eski İsrail ve Mısır Büyükelçisi Daniel C. Kurtzer, Foreign Policy için kaleme aldığı “Netanyahu ile Çalıştım. Artık istifa zamanı geldi” başlıklı yazıda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ülkesinin en yakın müttefiklerinin güvenini nasıl kaybettiğini anlatıyor.

Netanyahu’nun İsrail Başbakanı olarak günlerinin sayılı olduğunu iddia eden Kurtzer “Ya Hamas’ın bin 400’den fazla İsrailliyi katlettiği 7 Ekim’de ortaya çıkan siyasi, istihbari ve operasyonel başarısızlıkların sorumluluğunu kabul edecek ya da savaşın ardından kurulacak soruşturma komisyonu tarafından görevden alınacak. Henüz bir nebze saygınlığı kalmışken şimdi gitmeli” diyor.

7 Ekim’de Netanyahu’nun başbakanlık makamında acemi olmadığını anlatan Kurtzer, İsrail Başbakanının “başarılı” diye nitelenen siciline mercek tutuyor. Netanyahu’nun ülkeyi yönettiği dönemde İsrail yüksek teknolojisinin geliştiğini ancak bunun Netanyahu’nun marifeti olmadığını, İsrail ordusunun “kuluçka merkezi” olmasından kaynaklandığını ifade ediyor. Eski diplomat, İbrahim Anlaşmalarının da Netanyahu’nun “diplomatik zekasıyla pek ilgisi olmadığını” savunuyor ve ekliyor: “En önemlisi, Filistinlilerle barış olasılığını bozma riskini göze alarak işgal altındaki topraklarda yerleşimleri genişletmeyi tercih etti.”

Yerleşimlere ve ultra-Ortodoks cemaatinin kurumlarına fon aktarmasının Netanyahu’nun siyasi tabanını güçlendirmesine ve yeniden seçilmesine yardımcı olduğunu belirten Kurtzer, “Ancak bu aynı zamanda eğitim sektörü de dahil İsrail’in kamu kurumlarının zararına oldu” diyor.

Kurtzer, 2015’te İran’la imzalanan nükleer anlaşma nedeniyle Netanyahu’nun ABD yönetimine sert eleştiriler yönelttiğini hatırlattı ve bunun ilk olmadığını söylüyor. “Netanyahu’nun Amerikan başkanlarına ders verme alışkanlığı vardı” ifadelerini kullanan Kurtzer, Netanyahu ile yaşadığı bir anıyı aktarıyor:

“Kendisiyle ilk kez 1989 yılında, o İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı iken ve ben de Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak Dışişleri Bakanı James Baker’ın barış ekibinin bir parçası olarak İsrail’i ziyaret ederken tanıştım. Kudüs’e mayıs ortasında, Başbakan Yitzhak Shamir’in dört bölümden oluşan barış önerisini açıkladığı sırada vardık.”

“Başbakanlık konutundaki bir öğle yemeğinde Netanyahu’nun yanına oturdum ve uzun uzun konuştuk. Beni şaşırtan bir şekilde Netanyahu kendi başbakanının politikasından memnun olmadığını açıkça ifade etti ve ortaya garip bir durum çıktı: ABD yönetimi, İsrail’in barış planını en üst düzey yetkililerinden birinden daha fazla destekliyordu. Bir süre sonra Baker’ın asistanı beni sekreterin ofisine çağırdı. Öfkeli bir Baker elinde şok edici bir başlık taşıyan bir basın bülteni sallıyordu: ‘Netanyahu: Amerika Birleşik Devletleri yalanlar ve uydurmalar üzerine kurulmuştur.’ Baker’ı bunun doğru olamayacağına ikna etmeye çalıştım. Alıntı gerçekten de yanlıştı ama çok fazla değildi. Netanyahu ‘ABD politikası yalanlar ve uydurmalar üzerine inşa edilmiştir’ diyerek yönetime ateş püskürmüştü. O günden Bush yönetiminin sonuna kadar Netanyahu Dışişleri Bakanlığı’nda istenmeyen adam ilan edildi.”

“Bu deneyim ve diğerleri bana Netanyahu hakkında çok şey öğretti” diyen eski İsrail Büyükelçisi, yıllar önce Dışişleri Bakanı Warren Christopher’a Netanyahu hakkında yazdığı gayri resmi notu hatırlatıyor: “Netanyahu önemli bir zekâya sahip ancak gitmek istediği yere nasıl ulaşacağına dair bir ‘politika GPS’i’ olmayan bir adam. Büyük fikirleri dile getirebiliyor ancak bazen bunları eyleme dönüştürmekte zorlanıyor.”

Netanyahu’nun barış ve işgal altındaki topraklar konusundaki kararsızlığının İsrail politikasını on yıllar boyunca sekteye uğrattığını belirten Kurtzer, bir yandan Filistinlilerle barışı sürdürmeye istekli olduğunun sinyalini diğer yandan işgal altındaki topraklardaki yerleşimlere amansız destek verdiğini söylüyor.

“Tüm bunlar Netanyahu’yu hem politika hem de kişilik açısından bir muamma haline getirdi” diyen Kurtzer, “Gazze’deki savaş eninde sonunda sona erecek. Ancak bittiğinde, İsrailliler ve Filistinlilerin bakacakları bir siyasi ufukları, yeniden canlandıracakları bir barış süreci ve daha iyi bir gelecek için çok az umutları olacak. Bu da Netanyahu’nun uzun yıllar süren iktidarının bir mirasıdır” ifadelerini kullanıyor.

Eski diplomat Netanyahu’nun geçmişte, özellikle de 2010’da 44 İsraillinin ölümüne neden olan Karmel Dağı yangını ve 2021’de 45 kişinin ölümüne neden olan izdiham sonrasında hesap vermekten kaçındığını şimdi de 7 Ekim’in sorumluluğundan kaçınmaya çalıştığını söylüyor. “İsrail’in koruyucusu olma havasını kaybeden ve İsrail’in Gazze’deki savaş hedeflerini Hamas’ı yok etmek gibi abartılı bir söylemin ötesinde tanımlayamayan Netanyahu, şimdi iktidar uğruna iktidara tutunuyor” diyen Kurtzer’e göre artık Netanyahu’nun istifa zamanı geldi.

Çok Okunanlar

Exit mobile version