11-17 Kasım 2023 tarihlerinde San Francisco’da APEC zirvesi gerçekleştirilecek. Burada Pasifik’in en büyük iki ekonomisinin liderleri, Çin Devlet Başkanı Xi ve ABD Devlet Başkanı Biden bir araya gelecek. Ve çok gündeme gelmese de aslında daha da önemlisi her iki ülke heyetlerinin üst düzey çapraz görüşmesi de bu zirve sırasına gerçekleşecek.
Bu toplantı, 1991’deki Soğuk Savaş zaferinden bu yana Batı’nın içinde bulunduğu en kötü duruma işaret ediyor: NATO destekli Ukrayna ordusu Rusya tarafından yenilmek üzere; ABD ticaret savaşıyla Çin ya da Rusya ekonomisini vurmayı başaramadı; Tayvan’daki Amerikan yanlısı ayrılıkçılar 2024’te yapılacak seçimleri muhtemelen kaybedecek; ve son olarak İsrail’in Gazze’yi anlık bir atışla ele geçirme çabaları başarısız oldu.
Dolayısıyla, gazeteci kaynaklarımdan edindiğim bilgilere göre ABD, Yeni Soğuk Savaş’ı kazanmak için umutsuz bir girişimle tüm düşmanlarının dikkatini teker teker dağıtmayı planlıyor. ABD’nin bu planının bütünlüklü bir şekilde yazılı olarak özetlenip özetlenmediğini ve herhangi bir kod adı olup olmadığını bilmiyorum ama ben buna ‘Opossum Planı’ adını vermek istiyorum.
Bu ne anlama geliyor? Opossum, avcılardan kaçınmak için ölü taklidi yapabilen bir Amerikan hayvanıdır; Amerikalılar buna ‘ölü taklidi yapmak’ der. Bir opossum bir saat boyunca çok az nefes alarak yatabilir ve düşmanlarının sakinleşip gitmesini bekleyebilir.
Dolayısıyla, edindiğim bilgilere göre ABD bu plan dahilinde Çin ve Rusya’ya karşı eş zamanlı iki sahte bayrak operasyonu (yanıltma harekatı) planlıyor.
Birinci sahte bayrak operasyonu Rusları, ABD’nin tüm dikkatini Ukrayna savaşından ziyade İsrail-Filistin savaşına vereceğine ikna etmek ve ayrıca Rusya’nın Ukrayna’da ‘geri adım atması’ durumunda ABD’nin Batı’nın ekonomik yaptırımlarını kaldıracağına – yani Kiev’deki mevcut Neo-Nazi rejimini yok etmeyeceğine – ikna etmek.
Ancak bu planın içerdiği GERÇEKLİK bambaşka olacaktır. Eğer Rusya kabul eder, mevcut ekonomik özerkliğini zayıflatır ve ekonomisini Batı’ya açarsa, Rus ekonomisi daha da kötüleşecek ve Rusya kelimenin tam anlamıyla bu savaşın üstesinden gelemeyecektir.
Bu sahte bayrak operasyonu, Şubat 2022’den sonra Batı’ya kaçan ancak şimdi Rus elitleri arasındaki meslektaşlarıyla özel görüşmeler yapmak üzere evlerine dönen Rus oligarkları ve ünlüleri arasındaki irtibatlar tarafından gerçekleştiriliyor.
Eş zamanlı olarak ABD iki numaralı sahte bayrak operasyonunu da yürütüyor. Bu operasonun amacı ise Çin’i (APEC 2023 zirvesinde yukarıda bahsedilen Xi-Biden görüşmeleri sırasında) ABD’nin tüm saldırganlığının Çin’den ziyade Rusya’yı hedef alacağına ikna etmektir. ABD ayrıca bir kaldıraç olarak Çin’e ABD-Çin ilişkilerini iyileştirmek için ‘şimdiye kadarki en iyi Ticaret Anlaşmasını’ teklif edecektir. Bu anlaşmanın bir parçası olarak Biden yönetimi, Çin’i NATO/İsrail’e karşı mücadelelerinde Arap devletlerine ve İran’a yardım etmemeye ikna etmeyi planlıyor. Çin’in tüm bu çatışmalarda tarafsız kalmasının ödülü olarak ABD, Çin’e ‘sıfıra yakın bir petrol fiyatı’ teklif edecek. ABD anlaşmanın bu kısmını ‘İran ve Araplar ABD etkisi altına girdiğinde’ yerine getirebileceğini açıklıyor.
Ancak bu planın içerdiği GERÇEKLİK de oldukça farklı olacaktır. Rusya-Çin Birliği’nin bozulmasıyla birlikte, ‘ABD-Çin ticaret anlaşması’ Çin’in dikkatini dağıtmak ve aldatmak için kullanılacak çünkü gerçekte bu anlaşma sadece ABD’ye ekonomik fayda sağlayacaktır.
Çin’in Rus gazından izole edilmesinin ardından ABD de Çin’i Yakın Doğu petrolünden izole edecektir. Böylece Pekin daha önce tüm yabancı müttefiklerini kaybetmiş olacağından ABD Pasifik’teki savaşta Çin’i nihayet vuracaktır.
Daha önce de belirttiğim gibi, ‘Opossum’ şu an sadece bir plan olarak duruyor. Diğer tüm planlar gibi bu da düzeltilebilir, ertelenebilir ve hatta iptal edilebilir. Rusya, Çin ve Türkiye de dahil olmak üzere Küresel Güney ülkeleri Washington’un onları teker teker bölmesine ve yenmesine izin verecek kadar saf olacaklar mı? Ben en iyisini umut ediyorum, ama en kötü senaryo da asla göz ardı edilmemeli.
Edvard Chesnokov (1987) Moskova’da yaşayan uluslararası bir gazetecidir ve Uzak Doğu Federal Üniversitesi’nde (FEFU, Vladivostok, Rusya) öğretim üyesidir.
