DÜNYA BASINI

AB’nin özerklik arayışı: Aspides

Yayınlanma

ABD ve İngiltere liderliğindeki Refah Muhafızı Operasyonu’ndan sonra kurulan Avrupa Birliği’nin Kızıldeniz’deki “Aspides” misyonu 19 Şubat’ta faaliyete başladı. Aşağıda çevirisini okuyacağınız makaleye göre, bu misyon “ABD-İngiltere stratejisinden kopuşu gösteriyor.”

Başlıkta tercih ettiğimiz “özerklik arayışı” ifadesi kimine göre “aşırı” gelebilir. Ancak Ukrayna savaş, Avrupa açısından “ABD liderliğinde yeniden birleşme” etkisi yaratmadan önce özellikle Almanya ve Fransa’nın bu konuda önemli adımlar attığı unutulmamalı:

***

Kızıldeniz’de sadece savunma amaçlı AB gücü ABD-İngiltere stratejisinden kopuşu gösteriyor

Bu ayın başlarında Avrupa Birliği, Washington’un Refah Muhafızı Operasyonu’ndan ayrı olarak denizde bir operasyon için kendi planlarını açıkladı.

MATHIEU DROIN

Aralık ayında ABD Kızıldeniz’de Husi isyancılara karşı askeri operasyon başlattığını duyurduğunda, aralarında beş Avrupa ülkesinin de bulunduğu dokuz ülkenin desteğini almıştı.

Ocak ayında ABD hava saldırıları, uluslararası seyrüseferi engellemek için kullanılan Yemen’deki Husi üslerini hedef aldığında ise sadece İngiltere ve Hollanda destek verdi.

Koalisyonlar söz konusu olduğunda, bu oldukça hızlı bir destek kaybı oldu.

Bu ayın başlarında Avrupa Birliği, Washington’un Refah Muhafızı Operasyonu’ndan ayrı olarak denizde bir operasyon için kendi planlarını açıkladı.

Dikkatleri üzerine çekti.

AB müttefikler arasında stratejik bir değişime mi işaret ediyordu? Bu bir birlik eksikliği miydi? Nasıl koordine olacaklardı? Analistleri heyecanlandırdı.

Yunanca’da “kalkan” anlamına gelen Aspides adı verilen Avrupa misyonu sıkı bir şekilde savunmaya odaklanmış olsa da genel hedefleri benzer.

Bunu duyuran AB’nin dış politika şefi Josep Borrell misyonun “tamamen savunmaya yönelik” olduğunu vurguladı. Bu da ABD-İngiltere’nin çabasının öyle olmadığını düşündüğünü gösteriyordu.

Soft angajman

Avrupa ülkeleri bölgeyi, siyasetini ve coğrafyasını yakından tanıyor. Deniz de dahil on yıllardır bölgede askeri operasyonlar yürütüyorlar.

Örneğin Fransa’nın Abu Dabi ve Cibuti’de iki askeri üssü bulunuyor; İtalya’nın Afrika Boynuzu çevresinde bir faaliyet geçmişi var; İspanya 2008’den beri AB girişimi olan Somali açıklarındaki başarılı Atalanta korsanlıkla mücadele operasyonunu yönetiyor.

Daha spesifik olarak, Hürmüz Boğazı’nda Avrupa Denizcilik Bilinci (EMASoH), İran’la bağlantılı gruplarla yaşanan gerilimlerin ortasında 2020 yılında başlatıldı. Abu Dabi’deki merkezinden bu kilit nakliye hattı boyunca izleme operasyonları yürütüyor.

Aspides, Husilere karşı saldırı operasyonlarını içermeyecek, çünkü Husiler, İsrail’in Gazze’ye savaş açtığı bir dönemde Batı gemilerine saldırılarını Filistinlilere destek göstermenin bir yolu olarak görüyorlar.

Bu, ABD liderliğindeki çaba ile karşılaştırıldığında ‘sadece savunma’ olarak nitelendirilen ayrım, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman gibi komşu ülkelerde memnuniyetle karşılandı.

Hepsi de ABD’nin Husi mevzilerine ve altyapısına yönelik hava saldırılarının Yemen’deki mevcut insani krizi daha da kötüleştirebileceğinden endişe ediyor.

Maliyet ve eleştiriler

Ticari gemileri Süveyş Kanalı’ndan geçmekten başarıyla alıkoyan Husi saldırıları Mısır’ın gelirlerine ağır bir darbe vurdu.

Binlerce gemi Kızıldeniz’den kaçıp Afrika’nın etrafından dolanarak yolculuğa on gün eklerken Mısır transit ücretlerinde milyarlarca dolar kaybetmeyi göze alamıyor.

Petrol ve gaz üreticisi ülkeler de Avrupa’ya karbon ihracatı için elzem gördükleri güzergâhtaki kesintinin sona ermesini istiyorlar.

Eleştiriler çok.

Bazıları, AB’nin operasyonu “tamamen savunma amaçlı” olsa bile Husi karşıtı operasyonun bölgeyi istikrarsızlaştırma riski taşıdığını söylüyor. Diğerleri ise Batı’nın hâlâ sadece kendi çıkarları söz konusu olduğunda, bu durumda da ticari çıkarları söz konusu olduğunda devreye girdiğini gösteriyor, diyor.

Kolay mı

Bu olumsuz algıdan kaçınmak için Avrupalılar Aspides macerasına atılmadan önce nasıl bir yol izleyeceklerini düşünmek isteyebilirler.

İlk olarak, silahların yanı sıra diplomasi de kullanılmalı. Bunun başarılı olabilmesi için Avrupalıların enerji kaynaklarını ve ticaret yollarını korumanın ötesinde bölgesel güvenliğe bağlılıklarını göstermeleri gerekir.

AB’nin Körfez Bölgesi Özel Temsilcisi Luigi Di Maio, özellikle de eski bir İtalyan dışişleri bakanı olduğu göz önüne alındığında, bu konuda liderlik etmek için eşsiz bir konuma sahip.

İkinci olarak AB, Hint ve Pasifik Okyanuslarındaki denizcilik konularında işbirliği yapma konusundaki uzmanlığını Orta Doğu dışından ortaklar getirmek için kullanmalı. Daha büyük bir uluslararası rol arzulayan Hindistan bu konuda ideal bir seçim olacaktır.

Üçüncüsü, Husiler, saldırılarını Gazze’deki Filistinlilere destekle ilişkilendirerek geniş bir bölgesel destek kazandılar. Avrupalıların bu bağlantıyı koparması ve kan dökülmesine son vermek için zor durumdaki bölgede ateşkes için ciddi bir baskı yapması gerekiyor.

Bu üç alanda kaydedilecek ilerleme AB’nin Aspides operasyonunun gemilerin korunması ve koşulların iyileştirilmesiyle başarılı olmasını sağlayacaktır.

Yanlış yapmaları halinde Orta Doğu’nun sorunlarına bir yenisini daha ekleme tehlikesi doğacaktır.

Çok Okunanlar

Exit mobile version