Almanya’da hükümet ve ana muhalefetteki Hıristiyan Demokratlar (CDU), “aşırı sağın” güç kazanmaya devam etmesi halinde hukukun üstünlüğüne zarar verebileceği endişesiyle Anayasa Mahkemesini “abluka ve düşmanca ele geçirmelere” karşı koruma altına almak üzere bir anlaşma imzaladı.
Almanya’daki “aşırılık yanlısı” güçlerin Macaristan ve Polonya gibi ülkelerdeki yargı reformlarından ilham alarak “hukuk devletinin temel taşlarını sarsabileceği” endişesi Alman hükümetini harekete geçirdi.
Adalet Bakanı Marco Buschmann 23 Temmuz Salı günü hükümet ve muhalefet milletvekilleriyle birlikte yeni yasayı sunarken gazetecilere verdiği demeçte, “[Doğu Avrupa’daki komşularımızdan] öğrendik ki, (…) eğer çoğunluk [mahkeme] kararlarını kabul etmeye hazır değilse, yasa koyucular mahkemenin çalışma şeklini kolayca değiştirebildiği takdirde mahkeme saldırılara karşı savunmasızdır,” dedi.
Yeşillerin önde gelen milletvekillerinden Konstantin von Notz ise, “Almanya’da da otokratik rejimler, aşırı sağcılar ve diğer demokrasi düşmanları demokrasimize her gün sistematik olarak saldırıyor,” dedi.
Buschmann ve diğer milletvekilleri isim vermekten kaçınmış olsalar da ima edilenin Almanya için Alternatif (AfD) olduğu düşünülüyor.
Parti, haziran ayındaki AB seçimlerinde şimdiye kadarki en yüksek ulusal sonucunu elde etti ve sonbaharda bölgesel seçimlerin yapılacağı üç doğu Alman eyaletinde de önde gidiyor.
Almanya’nın en yüksek mahkemesi olan Bundesverfassungsgericht’i (Federal Anayasa Mahkemesi) bu tür müdahalelere karşı korumak için SPD, FDP ve Yeşiller’den oluşan trafik lambası koalisyonu ile en büyük muhalefet grubu muhafazakâr CDU/CSU, mahkemelerin mevcut usul kurallarını Almanya anayasasına eklemeyi kabul etti.
Bu, örneğin mahkemenin statüsünü, büyüklüğünü ya da yargıçların görev sürelerini değiştirmek için basit çoğunluk yerine milletvekillerinin üçte iki çoğunluğunun gerekeceği anlamına geliyor.
Ayrıca partiler mahkemeyi, yargıçlara yeşil ışık yakmayı reddederek engelleme girişimlerine karşı korumayı da planlıyor. Bu daha önce Almanya’nın iki parlamento meclisi olan Bundestag ve Bundesrat’taki sandalyelerin üçte birinden biraz fazlasına sahip olan partiler için mümkündü. Bunların her biri Bundesverfassungsgericht yargıçlarının yarısını atıyor.
Yeni önlemler, her iki meclisten birinin, atama için tanınan üç aylık süre geçtikten sonra, yargıçları atama hakkını diğer meclise devretmesine olanak tanıyacak.
