Avrupa

Alman mahkemesi, sınırda sığınmacıların reddedilmesini ‘yasadışı’ buldu

Yayınlanma

Almanya’da bir idare mahkemesi, sınırdaki sığınmacıların AB’nin göç prosedürleri uygun şekilde uygulanmadan geri çevrilemeyeceğine hükmetti.

Bu karar, muhafazakâr-sosyal demokrat hükümetin bu ayın başlarında açıkladığı, sınırda savunmasız durumdaki kişiler hariç tüm sığınmacıları geri çevirme yönündeki tartışmalı kararını fiilen geçersiz kılıyor.

Berlin’deki mahkeme, Polonya’dan trenle gelen ve 9 Mayıs’ta sığınma talebinde bulunduktan sonra Frankfurt (Oder) istasyonunda geri çevrilen üç Somali vatandaşının (iki erkek ve bir kadın, biri reşit olmayan) acil temyiz başvurusunu değerlendirerek kararını verdi.

Yargıçlar, en az bir başvuru sahibinin savunmasız olması nedeniyle değil, daha genel olarak Almanya hükümetinin politikası için sunduğu genel hukuki gerekçeyi sorgulayarak, ret kararını hukuka aykırı buldu.

Mahkeme, AB’nin iltica prosedürü olan Dublin sistemi uyarınca, Berlin’in kendi topraklarında böyle bir talep yapıldığında, iltica talebini değerlendirmekle sorumlu üye devletin hangisi olduğunu belirlemek için tam kapsamlı bir prosedür yürütmekle yükümlü olduğunu vurguladı.

Hükümet, Alman İltica Kanunu, komşu ülkelerle yapılan ikili anlaşmalar ve Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşmanın 72. maddesine atıfta bulunarak, başvuruları reddetme kararını hukuken gerekçelendirmişti. Söz konusu madde, üye devletlere kamu düzeninin tehdit edilmesi durumunda Avrupa hukukunun hükümlerini askıya alma hakkı tanıyor.

Fakat mahkeme, 72. maddeye göre kamu güvenliği istisnasının uygulanmasını haklı kılacak yeterli kanıt bulunmadığını gerekçe göstererek bu yorumu reddetti.

Başvuranlar Almanya’ya tam giriş hakkına sahip olmasa da, mahkeme Dublin sürecinin sınırda veya sınır yakınında yine de yürütülmesi gerektiğini açıkladı.

AB’nin Dublin kurallarına göre, sığınmacılar ilk vardıkları üye ülke tarafından işlemden geçirilmeli. Fakat İtalya veya Yunanistan gibi ilk giriş ülkeleri genellikle Dublin kurallarını uygulamıyor ve sığınmacıların ailelerinin veya arkadaşlarının bulunduğu diğer ülkelere seyahat etmelerine izin veriyor. Bu durumda, sığınmacıları ilk giriş ülkelerine geri göndermek pratikte zor.

Öte yandan mahkeme, sığınmacıların Alman topraklarına kısıtlama olmaksızın girme hakkına sahip olmadıklarını belirtti.

Karar temyiz edilemez ve diğer reddedilmelere ve genel uygulamaya karşı davaların önünü açabilir.

Üç davada destek sağlayan Alman göçmen yanlısı STK Pro Asyl’in genel müdürü Karl Kopp, Euractiv’e yaptığı açıklamada, “Kararlar çığır açıcı nitelikte. Bu, İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’e açık bir mesaj: Yaklaşımı yasadışı, Avrupa hukukunu ihlal ediyor, 72. maddeye ilişkin argümanı geçerli değil,” dedi.

Dobrindt pazartesi akşamı, üç Somaliliye ilişkin karara rağmen hükümetin sınırlarda “reddetme politikasını” sürdüreceğini belirterek, bu kararın yalnızca belirli vakalarla ilgili olduğunu söyledi. 

Çok Okunanlar

Exit mobile version