Avrupa
Almanya’nın borçlanma maliyetleri 1997’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı

Almanya’da borçlanma maliyetleri çarşamba günü son 28 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Yatırımcıların ülkenin kötü giden ekonomisinin ordu ve altyapı yatırımlarını finanse edecek CDU-SPD tarihi anlaşması ile birlikte büyük bir ivme kazanacağına inanıyor.
10 yıllık Alman devlet tahvili Bund’un getirisi 0,25 puanlık artışla yüzde 2,73’e yükselerek 1997’den bu yana bir günlük en büyük artışını gösterdi.
Müstakbel Şansölye Friedrich Merz salı günü Sosyal Demokratlar (SPD) ile GSYİH’nin yüzde 1’inin üzerindeki savunma harcamalarını Almanya’nın katı anayasal borç freninden muaf tutmak, borçla finanse edilen altyapı yatırımları için 500 milyar avroluk bir bilanço dışı fon oluşturmak ve eyaletler için borç kurallarını gevşetmek konusunda anlaşmıştı.
Deutsche Bank ekonomistleri anlaşmayı “Almanya’nın savaş sonrası tarihindeki en tarihi paradigma değişimlerinden biri” olarak tanımlarken, “Hem bunun gerçekleşme hızı hem de olası mali genişlemenin büyüklüğü Almanya’nın yeniden birleşmesini anımsatıyor,” iddiasında bulundu.
Goldman Sachs analistleri, paketin onaylanması ve hızlı bir şekilde uygulanması halinde Almanya’nın iktisadi büyümesini gelecek yıl yüzde 2’ye kadar artırabileceğini söyledi. Bankanın mevcut tahmini yüzde 0,8.
Yüksek enerji maliyetleri, zayıf yatırımlar ve cılız tüketici talebiyle boğuşan Alman ekonomisi iki yıl üst üste küçüldü.
Avro dolar karşısında yüzde 1,2 yükselerek kasım ayından bu yana en yüksek seviyesi olan 1,075 dolara çıktı ve Alman hisse senetleri de yükseldi.
Merz, yeni Federal Meclis’e seçilen vekiller koltuklarına oturmadan önce değişiklikleri bu ay parlamentodan geçirmeyi planlıyor. AfD ve Die Linke’nin yeni parlamentoda kritik bir rol oynaması merkez partileri buna zorluyor. Bu iki parti önümüzdeki yasama döneminde herhangi bir anayasa değişikliğini engelleyebilir.
Öte yandan Merz’in CDU/CSU grubu ile SPD arasındaki anlaşma, anayasayı değiştirecek üçte iki çoğunluğa ulaşmak için hâlâ Yeşiller’in desteğine ihtiyaç duyuyor.
Yeşiller uzun zamandır “borç freni” olarak adlandırılan sistemde reform yapılması çağrısında bulunuyor ama partinin üst düzey yetkilileri öncelikle planın detaylarını sindirmeleri gerektiğini belirtiyor. Yorumcular partinin eninde sonunda planı kabul etmesini bekliyor.
Alman tahvillerindeki hareket, diğer Avro bölgesi ülkelerindeki getirileri de keskin bir şekilde yukarı çekti.
ABD’nin bazı ticaret ortaklarına gümrük vergisi uygulamasının ardından salı günü düşüşe geçen Almanya’nın Dax endeksi yüzde 3 yükseldi.
Alman altyapı şirketleri en çok kazananlar arasında yer alırken, Heidelberg Materials yüzde 15, Siemens Energy ise neredeyse yüzde 9 yükseldi. Almanya’nın en büyük çelik üreticisi Thyssenkrupp yaklaşık yüzde 13 değer kazandı.
Avrupa’nın savunma sektörü de hızlı yükselişini sürdürdü. Ülkenin en büyük savunma şirketi Rheinmetall’in hisseleri yaklaşık yüzde 5 artarken, Paris’te listelenen Thales de yüzde 6 yükseldi.
Kazançlar diğer Avrupa piyasalarına da yayıldı ve kıta genelindeki Stoxx Europe 600 yüzde 1 yükseldi.
ABD hisse senetleri ise çarşamba günkü açılışta sabit kaldı. Dolar, aralarında avro ve sterlinin de bulunduğu altı para biriminden oluşan bir sepet karşısında yüzde 0,9 değer kaybetti.