AVRUPA

Almanya’nın komşuları artan sınır kontrollerinden rahatsız

Yayınlanma

Berlin’de Almanya’nın tüm sınırlarında kontrollerin yeniden başlatılması yönünde baskılar artarken, komşu AB ülkeleri bu adımın domino etkisi yaratarak “sınırlardan arındırılmış Schengen bölgesinin” çözülmesine yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Avrupa entegrasyonunun en önemli unsurlarından biri olarak kabul edilen sınırlardan arındırılmış Schengen bölgesi, son yıllarda giderek daha fazla ülkenin sınır kontrollerini yeniden uygulamaya başlamasıyla artan bir baskı altına girdi.

Almanya, güney ve doğu sınırlarındaki düzensiz göç akımlarıyla mücadele etmek için sabit kontrolleri kullanarak bu gelişmenin ön saflarında yer alıyor.

CDU ve CSU liderlerinden tüm sınırlarda kontrol çağrısı

Fakat Berlin’de, Almanya’nın tüm sınırlarında kalıcı kontrollerin yeniden başlatılması yönünde baskılar artıyor ve özellikle muhafazakar Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU)/Bavyera Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU) bu yöndeki taleplerini yükseltiyor.

CDU ve CSU başkanları Friedrich Merz ve Markus Söder, Bild gazetesi için kaleme aldıkları köşe yazısında, Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) sırasında uygulamaya konulan geçici kontrollere atıfta bulunarak, “Almanya’nın tüm eyalet sınırlarındaki kontroller devam ettirilmelidir,” dediler.

CDU şu anda iktidarda olmasa da anketlerde sürekli birinci sırada yer alıyor ve 2025’te yapılacak federal seçimlerin ardından şansölyeliği yeniden kazanma ihtimali bulunuyor. Ayrıca bu hamle, düzensiz göçle mücadeleyi önceliklerinden biri haline getiren liberal FDP tarafından da destekleniyor.

Doğu Avrupa ülkeleri uyarıyor

Almanya’nın doğu komşuları bu gelişmeden özellikle endişe duyuyor.

Çekya İçişleri Bakanlığı sözcüsü Hana Malá Euractiv.cz’ye yaptığı açıklamada, “Bu, mevcut mevzuattan ve Schengen ilkesinden temel bir sapma olacaktır ve şüphesiz Schengen genelinde kontrollerin domino etkisine yol açacaktır. Bu konu Avrupa çapında en üst siyasi düzeyde ele alınmalıdır,” dedi.

Çekya gibi Polonya da mevcut kontrollerin “sınır trafiğiyle ilgili zorluklara” yol açacağı uyarısında bulundu ve Alman tarafını “Polonya sınırındaki kontrollerin erken kaldırılması ve olası alternatif önlemleri” değerlendirmeye çağırdı.

Berlin şu ana kadar Çekya, Polonya ve Avusturya sınırlarında kontroller uyguladı ve Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, düzensiz göç “gözle görülür” bir şekilde azalana kadar bu kontrollerin devam edeceğini vurguladı.

Federal polis tarafından Çarşamba günü (21 Ağustos) yayınlanan yeni bir rapora göre düzensiz göç akışı, mülteci krizinin Avrupa’yı diken üstünde tuttuğu 2016 yılından bu yana en yüksek seviyelere ulaştı.

Belçika, “Schengen’in sorunsuz işlemesi bizim için elzem,” dedi

Halihazırda uygulanan sabit sınır kontrollerinin çoğu yıllar önce başlatılmış olsa da CDU/CSU tarafından öne sürülen plan, Almanya’nın kuzey ve batı komşularını da ilk kez etkileyecek.

Danimarka hükümet sözcüsü bunun “çok az şeyi değiştireceğini” söylerken, diğerleri daha fazla endişe duyuyor.

Belçika hükümet sözcüsü Euractiv’e yaptığı açıklamada, “Avrupa’nın kalbinde yer alan ve son derece açık bir ekonomiye sahip olan bizimki gibi bir ülke için Schengen bölgesinin sorunsuz bir şekilde işlemesi elzemdir,” dedi.

Trafik lambası koalisyonunda Yeşiller çatlağı

Alarm zillerini çalanlar sadece ülkenin komşuları değil. Halihazırda Berlin’deki üçlü tyrafik lambası koalisyonunun bir parçası olan Alman Yeşiller Partisi de kontrollerin sınırların olmadığı Schengen bölgesine zarar vereceği uyarısında bulunuyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e bir mektup gönderen Yeşiller, “Federal İçişleri Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan sabit sınır kontrollerine ilişkin endişelerini” dile getirerek kendi hükümetlerine karşı çıktılar.

Mektupta ayrıca sınır kontrollerinin AB hukukuna uygun olmadığı, zira bu kontrollerin istisnai, zamanla sınırlı ve son çare olarak başvurulacak bir önlem olması gerektiği savunuldu.

Mektupta, “Yeni bir uzman raporu, sınır kontrollerinin amaçlanan etkisinin ve ilgili başarı raporlarının son derece şüpheli olduğunu ve birçok durumda istatistiksel olarak kanıtlanmadığını göstermektedir,” denildi.

Çok Okunanlar

Exit mobile version