Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le Vilnius’taki NATO Zirvesi’nde bir araya gelmişti. Üçlü görüşmesi sonrası yapılan açıklamada, Türkiye’nin, İsveç’in NATO’ya Katılım Protokollerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sevk edeceği, İsveç’in de Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik sürecinin canlandırılması konusundaki çabaları destekleyeceği bildirildi.
Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerini karşılamak için birlikte yakın çalışıldığı kaydedilen açıklamada, bu sürecin bir parçası olarak, 2022’de mutabık kalınan Üçlü Muhtıra’da belirlenen bütün adımlar çerçevesinde İsveç’in, PKK’ya karşı terörle mücadelede işbirliğini kayda değer şekilde genişlettiği ve Türkiye’ye silah ihracatını yeniden başlattığı ifade edildi.
Türkiye ve İsveç’in, hem 2022 Madrid NATO Zirvesi’nde kurulan Üçlü Daimi Ortak Mekanizma hem de bakan düzeyinde yılda bir kere bir araya gelecek ve uygun çalışma gruplarını tesis edecek yeni bir ikili güvenlik mekanizması çerçevesinde işbirliğine devam etme konusunda uzlaştığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Güvenlik Komitesi’nin ilk toplantısında İsveç, terörizmin tüm tür ve tezahürleriyle mücadelesinin temeli olarak Üçlü Muhtıra’nın 4. maddesi dahil tüm unsurlarının tam manasıyla uygulanmasına yönelik bir yol haritası sunacaktır. İsveç, terör örgütleri YPG/PYD ve FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek vermeyeceğini yineler. Türkiye ve İsveç, terörle mücadele işbirliğinin, İsveç’in NATO’ya katılmasının sonrasında da devam edecek, uzun vadeli bir çaba olduğu konusunda hemfikirdirler.
Genel Sekreter Stoltenberg de NATO’nun tüm tür ve tezahürleriyle terörizmi kategorik şekilde kınadığını yeniden teyit etmiştir. NATO, tarihinde ilk kez Terörle Mücadele Özel Koordinatörü pozisyonunun tesis edilmesi de dahil, bu alandaki çalışmalarını kayda değer şekilde hızlandıracaktır. Müttefikler arasında savunma ticareti ve yatırımları konusunda herhangi bir kısıtlama, engel veya yaptırım olmaması gerektiği yönündeki ilkeye bağlıyız. Bu tür engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışacağız.”
Konuyla ilgili Harici’ye konuşan Emekli Tümamiral Deniz Kutluk ve Tuğamiral Dr. Alaettin Sevim, İsveç’in NATO üyeliğini değerlendirdi.
‘Uluslararası al-ver egzersizi’
Ukrayna Savaşı devam ederken NATO’nun genişlemesinin dikkat çekici olduğunu belirten Tuğamiral Deniz Kutluk, zirvenin ağırlık merkezinin Ukrayna olduğunun altını çizerek, “Ukrayna’ya yardımların NATO’da bir programa bağlanması ve diğer destek unsurları açısından NATO adımlar atıyor. Rusya’nın tehditlerine karşı NATO’nun üç bölgede hazırladığı harekât planlarının onaylanması söz konusu. Bu konu Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor çünkü bu üç programdan bir tanesi Karadeniz ve Akdeniz’i içeriyor” dedi.
İsveç’in NATO üyeliği için Türkiye’nin isteklerine değinen Kutluk, “Türkiye’nin Avrupa Birliği ile yakınlaşmasının NATO tarafından desteklenmesi, İsveç’in terörizme karşı tutumlarını düzenleyerek NATO tarihinde ilk kez bir komitenin kurulması gibi maddeler var. Avrupa Birliği konusundan bana sorarsanız iki örgütünün birbirini etkileme durumu söz konusu olamaz bu yüzden Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusu çok başarılı olamaz. Fakat, Türkiye yeri gelmişken bu konuyu gündeme taşıma hakkını kullanmıştır. Sonuç olarak bu bir uluslararası al-ver egzersizidir” ifadelerine yer verdi.
‘Karar verilse bile uçaklar en az üç yıl sonra teslim edilecek’
Amiral Kutluk, Rusya’nın bu konudaki tutumu ve F-16 savaş uçakları gibi gündem konularına yönelik sorulara ise şöyle yanıt verdi:
“İsveç’in NATO’ya katılması Rusya’nın çok aykırı görmediği bir konu. Rusya, İsveç ve Finlandiya konusunda, NATO’ya ait bir saldırı silahları konuşlanmadığı sürece iki ülkeye karşı ilişkilerini etkilemeyeceğini belirtmişti. F-16’lar konusuna gelince, bunu bir ticari bir konsept olarak ele almak gerekir. Ancak bunun üç yıllık bir imalat süresi var. Yani bugün karar verilse en az üç yıl sonra uçaklar teslim edilecek. Bu yüzden gelecek üç yıl içerisinde Türk-Amerikan ilişkileri nasıl olacak bu bilinmez. ABD Başkanı Joe Biden, kongre ile karşılıklı çıkar değerlerini gözeterek F-16 konusunda karar verecekleri söylediler. Ortada kesin bir harita yok. Ama günün sonunda bu miktarı çok yüksek bir silah alım anlaşmasıdır. ABD şunu iyi bilmektedir: ambargolar ile teslim olmuş bir ülke yoktur. Zaten, NATO’daki İsveç ile yapılan mutabakat metninde, hiçbir NATO üyesinin birbirine ekonomik ve askeri ambargo uygulamayacağı ibaresi var. Bunun ABD’yi de bağlayan bir madde olduğu unutulmamalı.”
‘Batı’nın Avrupa’daki eksik taşları yerine oturtuluyor’
(E.) Tuğamiral Dr. Alaettin Sevim ise, İsveç’in üyeliğinin jeo-stratejik bir sürece işaret ettiğini belirterek şu sözlere yer verdi:
“Avrupa’daki eksik taşlar yerine oturtulmak isteniyor ve bu üyelik ile birlikte Batı’nın Avrupa’daki kalesi tamamlanma yoluna gidilecek. Kuzey’deki Arktik Bölge’de meydana gelecek gelişmelerde NATO bir dayanak olarak ortaya çıkacak. Öte yandan, NATO’nun silahlanma bütçesi küresel resesyon tehlikesinin arttığı bu dönemde silahlanma üzerinden artırılmak isteniyor. Burada, Rusya konusu önemli. Rusya’yı yıpratmak için silahlanma yarışı için yeni bir süreç başlayabilir. Sovyetler Birliği’nin ekonomilerini iyi yönetememesi ile birliğin yıkıldığı düşünülüyordu. Bu olayın yeni bir uygulaması karşımıza çıkabilir. Çünkü, Batılı önemli yazarları okuduğumuz zaman, Rusya’nın dağılması yönünde fikirler olduğu ortaya çıkmış durumda.
Avrupa Birliği’ne giriş konusu son anda gündeme getirildi. İsveç’in NATO’ya alınması ve Türkiye’nin AB’ye alınmasının farklı konular olduğu bloktaki diğer ülkeler tarafında da dile getirildi. Dolayısıyla bu konuda bir ilerleme beklemek çok mantıklı olmayacaktır. Belki bu konuda Türkiye’ye mülteciler konusunda daha fazla ekonomik yardım uygulanarak bir destek sağlanabilir.”
‘Rusya tedbirlerini alacaktır’
“Türkiye’nin istekleri konusundaki en önemli ilerlemesi F-16’ların modernizasyonu konusunda olabilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zirve öncesinde, onlar F-16 konusunda kongreyi ön plana çıkarıyor ancak bizim meclisimiz bu konuda ne diyecek gibi söylemlerde bulunmuştu. Bu söylem şöyle bir resim çiziyor: F-16 konusunda ABD’de bir ilerleme kaydedilirse, Türkiye’de mecliste ABD ile o kadar ilerleme kaydedilir gibi karşılıklı gelişmelerin izlenmesi konusunda tabloyu ortaya koydu.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini özetleyecek olursak, NATO’nun Avrupa’daki eksiklerini kapatması açısında önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. İsveç’in silah sanayisinin NATO için katkıları göz önünde tutulmalıdır. Tabii ki belli ölçüde bu ülkeler NATO silahlanması kapsamında belirli yatırımlar yapmak zorundalar. Bununla ilgili olarak ekonomik unsurlar ortaya çıkacak. Burada Rusya’nın da belirli önlemler alması gerekecektir. Bu durum Rusya ekonomisi için zorlayıcı olabilir. Harita üzerinde de Rus üslerine yakın bölgelerine kadar ilerleyen NATO sınırları üzerinde, Rusya’nın daha fazla düşünmesi gerekecek. Rusların en önemli balistik denizaltı füze üssü olan Polyarny üssü Finlandiya’ya çok yakın. Ve Rusların balistik füzeye sahip denizaltılarının yarısından fazlası o üsse bağlı. Bu konuda, Rusya tedbirlerini ortaya koyacaktır.”