AVRUPA

Avrupa, barış görüşmeleri sürerken Rusya’dan doğalgaz alımına dönmeyi düşünüyor

Yayınlanma

Avrupa, Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi için yürütülen müzakereler kapsamında Rusya’dan doğalgaz alımını yeniden başlatmayı değerlendiriyor. Düşük enerji fiyatlarının ekonomik toparlanmaya yardımcı olacağı düşünülürken, bu durum bazı AB ülkeleri ve kurumları arasında ayrılıklara neden oluyor.

The Economist‘te yer alan habere göre Avrupa, Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesine yönelik müzakereler kapsamında Rusya’dan doğalgaz alımını yeniden başlatmayı değerlendirmeye başlıyor.

Dergi, daha düşük enerji faturalarının “can çekişen Avrupa sanayisini” canlandırabileceği ve hane halklarına güven verebileceği için bazı Avrupalı yetkililerin şimdiden “açgözlülükle Rus gazına baktığını” belirtiyor.

Habere göre Goldman Sachs bankasının yaptığı bir analiz, Ukrayna’daki savaşın sona ermesinin Avrupa’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nı (GSYİH) yüzde 0,5 oranında artırabileceğini gösteriyor. Bunun temel nedeni ise daha ucuz doğalgaz.

Bu yaklaşımı destekleyenler, Rusya’dan gaz alımına yeniden başlanmasının Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i müzakere edilen barış anlaşmalarına uymaya teşvik edebileceğine inanıyor.

The Economist, özellikle Almanya’nın gelecekteki muhtemel başbakanı Friedrich Merz’in, tedarikin yeniden sağlanması olasılığını göz ardı etmediğini vurguluyor.

Öte yandan Financial Times‘ın haberine göre, Rus boru hattından doğalgaz alımının yeniden başlatılmasına ilişkin görüşmeler halihazırda devam ediyor.

Kaynaklara göre bu girişim Almanya, Macaristan ve diğer bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden yetkililer tarafından destekleniyor. Fakat bu fikir, Brüksel’de ve Doğu Avrupa ülkelerinin temsilcilerinde hoşnutsuzluğa neden oluyor.

Adının açıklanmasını istemeyen bir diplomat, “Bu çılgınlık. Bunu bir seçenek olarak düşünmek için bile ne kadar aptal olmamız gerekiyor?” diyerek bu tür planlara tepki gösterdi.

The Economist, AB’nin şimdilik resmi olarak 2027 yılına kadar Rus gazı ve petrol ithalatını tamamen durdurmayı hedeflediğini hatırlatıyor.

Önemli doğalgaz boru hatları üzerinden yapılan sevkiyatlar halihazırda önemli ölçüde azaltılmış durumda: Kuzey Akım-1 2022’de sabotaja uğradı ve Ukrayna üzerinden sevkiyat 1 Ocak 2025’te sona erdi. Şu anda Rus gazının AB ithalatındaki payı, 2021’deki yüzde 45’e kıyasla sadece yüzde 10 seviyesinde.

Azalan ihracat nedeniyle Rusya da önemli mali kayıplar yaşıyor. 2022’de gaz satışları federal bütçe gelirlerinin yüzde 13’ünü oluştururken, 2024’te bu rakam yüzde 8’e düştü. Gazprom, 2023’te 1999’dan beri ilk kez zarar etti.

Yılda 320 milyar metreküplük doğalgaz tüketimiyle AB’nin 115 milyar metreküplük gaz depolama tesisleri, yıllık talebin sadece üçte birini karşılayabiliyor.

Kış başında rezervler neredeyse doluydu, ancak soğuk hava ve arz kesintileri hacimlerde hızlı bir düşüşe yol açtı.

Bu ay itibarıyla, bir yıl önceki yüzde 66’lık orana kıyasla gaz depolarının sadece yüzde 48’i dolu. Yüksek enerji fiyatları, kimya ve çelik fabrikaları gibi büyük tüketicileri üretimi kısmaya zorluyor.

The Economist, AB’de halihazırda zayıflamış olan sanayi üretiminin düşmeye devam ettiğini belirtiyor.

Avrupa bir başka büyük sorunla daha karşı karşıya: AB kuralları, gaz depolarının 1 Kasım’a kadar yüzde 90 oranında dolu olmasını gerektiriyor.

Stoklar nisan ve ekim ayları arasında dolduruluyor, ancak 2025’te Asyalı ithalatçılardan gelen güçlü talep bu durumu zorlaştıracak.

ABD ve Katar’dan yeni sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) tedarikinin 2026’ya kadar gerçekleşmesi beklenmiyor, bu da Avrupa’nın yakın vadeli seçeneklerini sınırlıyor. Ayrıca, 2025 yazındaki gaz fiyatları 2026 kışına göre daha yüksek olacak.

Doğalgaz tedarikinin geleceği, ABD Başkanı Donald Trump’ın tutumuna da bağlı. Bir yandan, Rus gazı tedarikinin yeniden başlaması küresel enerji fiyatlarını düşürebilir, birçok ABD LNG projesini kârsız hale getirebilir ve milyarlarca dolarlık yatırımı tehlikeye atabilir.

Öte yandan Trump, Ukrayna’daki çatışmayı çözmek için Nobel Barış Ödülü’ne güvenerek siyasi imajını güçlendirmeye çalışıyor. The Economist‘e göre, barış anlaşmasının bir parçası olarak Rusya’dan doğalgaz tedarikinin devamı, sürdürülebilir barışın sağlanması için kabul edilebilir bir bedel olarak görülebilir.

Çok Okunanlar

Exit mobile version