Savunma Bakanı Pat Conroy salı günü yaptığı açıklamada, Avustralya’nın 2025 yılında Amerikan silah devi Lockheed Martin’in yerel kolu ile yapılacak bir sözleşme kapsamında güdümlü füze üretimine başlayacağını söyledi.
Canberra’da düzenlenen bir basın brifinginde açıklanan 37 milyon Avustralya doları (24 milyon $) tutarındaki sözleşme, Avustralya Savunma Kuvvetleri’nin yeteneklerindeki bir boşluğu gidermek için 4 milyar AU$’lık bir planın parçası olarak ilk parti Güdümlü Çoklu Fırlatma Roket Sistemi (GMLRS) füzelerinin yurt içinde üretilmesini sağlayacak.
Eksikliği giderme çabaları, F-111 saldırı uçağının 2010 yılında emekliye ayrılmasının ardından Avustralya’nın uzun menzilli saldırı silahlarının eksikliğini vurgulayan 2020’deki bir incelemenin ardından geldi. Avustralya bu arada Super Hornet ve F-35 savaş uçaklarına yatırım yaptı ve uzun menzilli füze kabiliyetlerini geliştirmeye karar verdi. Bu amaçla bir önceki hükümet, İşçi Partili Başbakan Anthony Albanese döneminde de devam eden ve Lockheed ve Raytheon Australia ile ortaklıklar içeren Güdümlü Silahlar ve Patlayıcı Mühimmat İşletmesini kurdu.
Conroy, Lockheed sözleşmesiyle ilgili olarak “Avustralya’da yerli güdümlü silah üretiminin kurulmasına yönelik bu önemli ilk adım, uzun menzilli, hassas vuruş kabiliyetlerinin kazanılmasını tamamlayacak ve ADF’nin Avustralya’yı ve çıkarlarını koruma kabiliyetini güçlendirecektir” dedi.
‘Çin’in iddialı eylemlerine karşı’
Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nde kıdemli bir savunma analisti olan Malcolm Davis ise, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, GMLRS’nin 70 ila 90 kilometre arasında bir menzile sahip olduğunu ve bu nedenle uzun menzilli bir füze değil, bir savaş alanı silahı olduğunu söyledi. Plan eninde sonunda uzun menzilli silahları yurt içinde üretmek olsa da, Avustralya bu arada cephaneliğini güçlendirmek için ABD’ye yöneldi.
Conroy salı günü yaptığı açıklamada Avustralya’nın 500 km’ye kadar olan hedefleri vurabilen Hassas Saldırı Füzeleri (PrSM) alacağını söyledi. Hem PrSM hem de GMLRS füzeleri Yüksek Hareket Kabiliyetli Topçu Roket Sistemi (HIMARS) rampalarından ateşlenebiliyor.
Avustralya ABD’den 22 adet M142 HIMARS rampası ve ilgili ekipmanı 975 milyon dolar karşılığında satın alıyor. Ayrıca Avustralya Kraliyet Donanması’nın Hobart sınıfı muhripleri için 1.500 km menzile sahip 200 Tomahawk seyir füzesi için 1,3 milyar Avustralya Doları harcayacak.
Analist Davis, Pekin’in giderek artan “iddialı eylemleri” karşısında Avustralya’nın kabiliyetlerini geliştirmesinin önemli olduğunu söyledi.
“F-111 2010 yılında emekliye ayrıldığında Çin’in askeri modernizasyon süreci başlamıştı. Xi 2012’de iktidara geldi ve bu süreci gerçekten hızlandırdı” dedi ve ekledi: “Dolayısıyla bu vuruş boşluğu, çok daha yetenekli bir [Halk Kurtuluş Ordusu] ile yükselen bir Çin ile karşı karşıya kalmanın bir sonucu olarak son yıllarda daha acil hale geldi.”
“Bir düşmanı kıyılarımızdan mümkün olduğunca uzak tutma” yeteneği olarak tanımladığı “inkar yoluyla caydırıcılık” stratejisini gerçekleştirmek için uçaklara odaklanmak yerine yerli üretim uzun menzilli füzeleri takip etmenin “doğru karar” olduğunu söyledi.
“Ancak asıl zorluk, kaç füzeye sahip olacağımız, bu füzeleri fırlatmak için kaç platforma sahip olacağımız ve büyük bir güç savaşında vuruş kabiliyetimizin ne kadar kırılgan ve hassas olduğudur. Ne kadar dayanabiliriz?” diye ekledi Davis.