DÜNYA BASINI

Batı medyası hazırlık yapıyor: Ya Putin kazanırsa…

Yayınlanma

NATO destekli Ukrayna ordusunun 2023 yılında Rusya’ya karşı askeri sahada ilerleme kaydedememesi ve Avro-Atlantik ittifakında belirginleşmeye başlayan siyasi çatlaklar, ABD’yi olası bir ‘barış müzakerelerine’ hazırlık yapmaya itiyor.

İşaret fişeklerini Amerikan ve İngiliz medyası yakmaya başladı. Önce, 19 Aralık günü Bloomberg’de üç imzalı bir haberin başlığı geldi: ‘Ya Putin Kazanırsa? Ukrayna’ya Yardımlar Dururken ABD’nin Müttefikleri Yenilgiden Korkuyor.’

ABD Kongresindeki Ukrayna’ya mali yardım tartışmaları ve AB’nin içerisinde özellikle Macaristan’dan gelen itirazları hatırlatan Bloomberg, Ukrayna’nın müttefiklerinin, savaş başladığından beri ‘hayal etmeyi reddettikleri’ bir şeyi düşünmeye başladığını vurguluyor ve ‘Vladimir Putin’in kazanabileceği’ fikrinin yaygınlaşmaya başladığına işaret ediyor.

Haberde, ABD ve AB’den gelmesi beklenen 110 milyar dolarlık yardım olmaksızın, Kiev’in Rus güçlerini ne kadar süre geride tutabileceği ve Ukrayna’nın şehirlerini, enerji santrallerini ve limanlarını füze saldırılarına karşı ne kadar süre savunabileceği giderek daha fazla sorgulandığı belirtiliyor.

Bloomberg’e göre, Ukrayna için ‘potansiyel olarak feci’ sonuçların ötesinde, bazı Avrupalı müttefikler, başarısızlığın NATO’ya etkisini ‘sessizce’ düşünmeye başladılar. İsimlerini açıklamak istemeyen kişilere göre bu müttefikler, ‘cesaretlendirilmiş bir Rusya’nın doğudaki ittifak üyeleri için oluşturacağı riskleri yeniden değerlendiriyorlar.

Bu kişiler, olası bir yenilginin tüm dünyada etkisinin olacağını, ABD’nin ortaklarının ve müttefiklerinin, Washington’ın başka ülkelere verdiği savunma garantilerinin güvenilirliğini sorgulamaya başlayabileceğini öne sürüyorlar.

Kaynaklar, böyle bir ‘stratejik gerilemenin’ etkisinin, ABD’nin 2021’de Afganistan’dan çekilmesinin neden olduğu görüntüden çok daha derin olacağını söylediler.

Avrupalı yetkililere göre, Ukrayna kendini savunmak için ihtiyaç duyduğu silahları alamazsa, Rusya’nın daha fazla toprak almaya ve daha fazla alt yapıyı yok etmeye yönelmesi muhtemel. Yetkililer, kendini savunamayan Ukrayna’nın, Rusya’nın şartlarına göre bir ateşkes anlaşmasını kabul etmek zorunda kalabileceğini söylediler.

Bloomberg’in aktardığına göre Ukrayna’nın hem AB hem de ABD’deki destekçileri, yardımın gelecek yılın başlarında bir şekilde onaylanacağını iddia ediyor. Fakat yetkililer, bunun savaş alanında büyük bir atılım sağlama ihtimalinin düşük olduğunu söylüyorlar. 

Baltık ülkeleri ‘bir sonraki savaşa’ hazırlanıyor

Habere göre Baltık ülkelerinde yetkililer şimdiden halka ‘bir sonraki savaşa’ hazır olmalarını çünkü Putin’in güçlerinin Ukrayna’da yok edilmeyeceğini söylüyor. Tartışma, bir zamanlar ‘düşünülemez’ olan bu olasılık için somut hazırlıklara odaklanmaya başladı.

Batılı bir yetkili, Rusya’nın zaferinin AB’ye giden mülteci akınını nasıl tetikleyeceğini, bu ülkelerdeki hizmetler üzerinde baskı oluşturacağını ve üyeler arasındaki gerilimi artıracağını anlattı. Yetkili, aynı zamanda Ukrayna direnişinin gerilla taktiklerine geçeceğini, bunun da savaşın daha düşük bir yoğunlukta devam edeceği ve AB’nin doğu sınırındaki istikrarsızlığı sürdüreceği anlamına geldiğini söyledi.

Diğer yetkililer, bazı Avrupa ülkelerinin güvenilmez bir ABD’ye çok fazla güvenmek zorunda kalmamak için Moskova veya Pekin ile bağlarını güçlendirmeye çalışabileceğini söyledi.

Financial Times da koroya katıldı: Ya Rusya kazanırsa?

Bloomberg’in ardından İngilizlerin etkili yayını Financial Times (FT) da bugün (21 Aralık) çok benzer bir yazı yayınladı.

Batının, Vladimir Putin’in Ukrayna’ya sahip olmasına izin verme fikri üzerinde düşünmeye başladığını kaydeden Simon Kuper imzalı FT makalesinde, yardımların azalmasının yanı sıra Avrupalı seçmenlerin de ‘Putin yanlısı aşırı sağın dolduruşuna gelmesiyle’ Ukrayna savaşından sıkıldığına vurgu yapılıyor.

Kuper, “Batı, 18 aylık bir aradan sonra, Putin’in saldırganlığına yönelik 15 yıllık yatıştırma çabalarına devam ediyor. ‘Rusya kazanırsa’ giderek daha makul bir senaryo haline geliyor,” diye yazıyor.

Rusya’nın galibiyeti durumunda dünyayı neyin beklediğine ilişkin beklentilerini yazan Kuper, Batı Ukrayna’da yeni bir devlet kurulabileceğini ve hatta bunun AB’ye de üye olabileceğini, fakat Rusya’nın saldırılarının durmayabileceğini iddia ediyor.

Putin’in, dünya buğday ihracatının dörtte birine yakınını kontrol edeceğini dile getiren FT yazarı, Rusya’nın elinde halihazırda var olan ‘doğalgaz silahına’ gıda silahının da ekleneceğini savunuyor.

Putin’in galibiyetinin Çin, Venezuela ve Azerbaycan gibi ‘komşularını işgal etmekle ilgilenen’ ülkeleri cesaretlendireceğini savunan yazar, sürgünde kurulan bir Ukrayna ordusunun Avrupa ülkelerinden sortiler yapmasının, Rusya’nın bu Avrupa ülkelerine yönelik saldırılarını daha da teşvik edeceğini hatırlatıyor.

Kuper, ‘itibarsızlaşmış bir NATO’nun en büyük sınavıyla karşı karşıya kalacağına inanıyor. NATO ve AB’nin, ‘milliyetçi bir dünyada’ ‘muhtemelen en güçlü’ çokuluslu ittifaklar olduğunu ileri süren yazar, “Putin [bunların] tutmayacaklarını kanıtlamaya çalışıyor,” diyor.

Rusya’nın Baltık ülkelerine saldırması durumunda NATO’nun buraya asker göndereceğini kabul eden Kuper, yine de “Ama ne kadar süreyle?” diye soruyor ve ‘birkaç yüz batılı asker öldüğünde aşırı sağcı partilerin’ Putin ile ‘uygulanamaz barış anlaşmaları’ anlamına gelen barış talep edeceklerini savunuyor.

Kuper, “Batılı ülkeler, NATO anlaşmasının 5. maddesi uyarınca bir müttefik için savaşma yükümlülüklerini yerine getirdiklerini söyleyerek geri adım atabilir. Kimse nükleer savaşa girmek istemez,” diyor.

5. Maddenin ‘kutsal’ olmadığının altını çizen yazar, şu anda dünyada uluslararası anlaşmaları ve onların maddelerini ihlal eden savaşların olduğunu, üstelik Britanya hükümeti ile potansiyel bir Trump yönetiminin de uluslararası anlaşmalara ‘yeter’ dediklerini ve diyeceklerini kaydediyor.

Kuper’e göre Avrupa, Trump yönetimi Ukrayna’dan çekilse bile Kiev’e yardım edebilir ve etmelidir. Yazar, “Ukrayna’yı terk etmek bir seçim olacaktır. Bir alternatif var. Rusya, Kanada büyüklüğünde, düşük teknolojili bir ekonomiye sahip. Avrupalılar, Trump çekilse bile Ukrayna’nın Putin’e direnmesine yardım edebilir. Silah sanayimizi hızlı bir şekilde inşa etmemiz gerekecek, fakat bizden beklenen çaba Rusya’nınkiyle karşılaştırıldığında çok küçük olacaktır. Kiel Enstitüsüne göre, savaşın ilk 21 ayında 71,4 milyar avro veya yıllık bazda 40,8 milyar avro olan Ukrayna’ya yapılan Amerikan yardımını da değiştirmemiz gerekecek. Bu, NATO’nun Avrupalı vatandaşı başına yılda 70 avro demektir. İstersek bunu bulabiliriz,” diye bitiriyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version