Belçikalı yetkililer Brüksel’de iki kişiyi vurarak öldüren saldırganı uzun süredir takip ediyormuş.
POLITICO’nun aktardığına göre Belçikalı yetkililer Salı günü yaptıkları açıklamada, Pazartesi akşamı iki İsveçli futbol taraftarını öldüren saldırganın 2016 yılından beri cihatçı bağlantıları olduğu iddiasıyla yetkililerin radarında olduğunu itiraf etti.
Ülkenin kolluk kuvvetleri, saldırganın ‘potansiyel olarak tehlikeli olduğu’ konusunda birkaç kez bilgilendirildi. Ayrıca saldırgan ülkede yasadışı olarak yaşıyordu ve 2020’de sığınma talebinin reddedilmesinin ardından sınır dışı edilmesi gerekiyordu. Bunun yerine saldırgan, Salı sabahı polis tarafından vurularak öldürülmeden önce kaçmayı başardı.
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Salı günü öğleden sonra ülkenin Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısının ardından yaptığı açıklamada, silahlı saldırganın ‘farkına varılmadan’ yaşadığını, ancak Pazartesi günü geç saatlerde ‘korkakça’ bir şekilde saldırmak için saklandığı yerden çıktığını söyledi.
Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne Salı günü sabahın köründe düzenlediği basın toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, 45 yaşındaki Tunus kökenli şahsın daha önce herhangi bir sabıkası olmadığını fakat Belçika kolluk kuvvetleri tarafından insan kaçakçılığı ve devletin güvenliğini tehdit etme şüphesi de dahil olmak üzere bir dizi şüpheli faaliyet nedeniyle bilindiğini vurguladı.
2016’da başka bir ülkeden gelen istihbarat
Van Quickenborne, Belçikalı yetkililerin tetikçi hakkında ilk kez Temmuz 2016’da, adı açıklanmayan başka bir ülkenin polisinden, adamın ‘radikalleşmiş bir profile’ sahip olduğu ve ‘cihat için bir çatışma bölgesine’ gitmeyi düşündüğü haberini aldıklarını söyledi. Fakat katilin adı, 2016’da Brüksel Havaalanı ve bir metro istasyonuna düzenlenen saldırıların ardından ‘terörle ilgili faaliyetleri’ izlemek üzere oluşturulan federal ‘terör izleme listesine’ hiç eklenmedi.
“Bilgi doğrulandı, başka bir şey yapılamazdı,” diye ekleyen Van Quickenborne, Belçika ve Avrupa ‘gerçek bir terör krizinden’ geçerken istihbarat servislerinin o sırada ‘günde düzinelerce bu tür haberlerle’ boğuştuğunu savundu.
Gözaltına da alınmış
Bakan, “Kolluk kuvvetleri tarafından bilinmesine rağmen, radikalleştiğine dair somut bir gösterge yoktu, bu yüzden OCAD [terörist] izleme listesinde değildi,” dedi.
Bu yılın başlarında Tunuslu adamın bir sığınma merkezinde gözaltına alındığı da ortaya çıktı. Cihatçı saldırgan, bir sığınma merkezi sakinini tehdit ettiği iddiasıyla polis tarafından sorgulanmıştı.
Bunun üzerine Belçika federal polisi, 2016 saldırılarından sonra oluşturulan terörle mücadele görev gücünü, saldırganı soruşturmak üzere toplantıya çağırdı. Görev gücünün 17 Ekim’de toplanması planlanmıştı ancak silahlı saldırgan bir gece önce saldırdı.
Sınırdışı edilemedi
Tetikçinin sınır dışı edilme emri de yerine ulaşmamış görünüyor. Ekim 2020’de sığınma talebi reddedildikten sonra kendisine Belçika’yı terk etmesini emreden resmi bir mektup gönderildi. Mektup Brüksel’in Schaerbeek bölgesindeki adresine gönderilmişti.
Fakat İltica ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Nicole De Moor’a göre, mektup teslim edildiği sırada evde olmadığı için hiçbir zaman teslim edilmedi.
Belçikalı federal milletvekilleri bugün ülkenin en üst düzey bakanlarını, birçok yönden izlenen yasadışı birinin nasıl olup da bir terör saldırısı gerçekleştirebildiği konusunda sorgulayacak.
