Avrupa
Bundesbank’tan borç kurallarının gevşetilebileceği sinyali

Almanya’nın genellikle “şahin” olan Merkez Bankası Başkanı Joachim Nagel, ülkenin anayasal bütçe açığı kuralında reform yapılması konusunda teknik değişikliklerin ötesine geçerek daha ciddi önerilerde bulunmaya başladı.
Almanya’nın anayasada yer alan yeni borçlanmaya ilişkin katı kuralı (“borç freni”), son birkaç yıldır önemli bir siyasi tartışma konusu oldu.
Bu kural, federal hükümetin yapısal açıklarını GSYİH’nin %0,35’i ile sınırlarken, bölgesel yönetimler olan eyaletlerin yapısal açık vermesini tamamen yasaklıyor.
Borç frenine ilişkin anlaşmazlıklar geçtiğimiz kasım ayında üç partili eski hükümet koalisyonunun çökmesine de neden olmuştu. Fakat artık büyük bir revizyonun mümkün olduğu anlaşılıyor.
Alman faz gazetesinin haberine göre Bundesbank Başkanı Nagel, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Davos’taki yıllık toplantısının bir yan etkinliğinde yaptığı açıklamada, “Borç freninin genel konsepti üzerinde çalışmalıyız,” dedi.
Bundesbank geleneksel olarak hem para hem de maliye politikası konusunda “şahin” bir duruş sergilemesi ve fiyat istikrarına odaklanması ile biliniyor.
Fakat banka son zamanlarda bu duruşunu değiştirerek, genel kamu borç seviyesinin AB’nin GSYİH’nin %60’ı hedefinin altında bir seviyeye ulaşması halinde daha fazla kamu yatırımına izin verecek “istikrar odaklı bir reform” önerdi.
Davos’ta Nagel, reformun “küçük değişikliklerin” ötesine geçmesi gerektiğini de vurguladı.
Öte yandan Alman partileri bu tür bir borç kuralı değişikliğine farklı bakıyor.
Siyasi yelpazenin sol tarafı daha fazla kamu yatırımına olanak sağlayacak büyük bir reform istiyor.
Bunun yerine Hıristiyan Demokratlar (CDU/CSU) seçim bildirgesinde statükoyu destekliyor, fakat parti lideri ve muhtemelen bir sonraki Şansölye Friedrich Merz son zamanlarda reforma açık olduğunun sinyalini verdi ve ek borcun nasıl harcanması gerektiğine dair katı koşullar ekledi.
Bu arada Şansölye Olaf Scholz, borç freninde yapılacak “ılımlı” bir reformun yılda 5 ila 10 milyar avroluk ek yatırımlara izin verebileceğini, ama bunun Berlin’in ek harcama ihtiyaçlarını gölgede bırakacağını söyledi.
Eurostat verilerine göre Almanya’nın kamu borcu şu anda %62 seviyesinde ve bu oran AB ortalamasının yirmi puan altında ve diğer G7 ekonomilerine kıyasla çok daha düşük; diğerlerinin hepsinin kamu borcu GSYİH’nin %100’ünün üzerinde.