DİPLOMASİ

Dünya Bankası ve IMF’nin Fas zirvesinden ‘yeniden yapılanma’ çıktı

Yayınlanma

Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası Pazar günü Fas’taki yıllık toplantılarını, kredi kaynaklarını artırma yönünde bazı kararlar alarak tamamladı.

Reuters’ın aktardığına göre turizm merkezi Marakeş’te yapılan görüşmelerde borç, enflasyon ve çatışmalarla ağırlaşan küresel ekonomi, zengin ve yoksul ülkeler arasında giderek büyüyen servet uçurumu ve iklim değişikliğiyle mücadele çabaları ele alındı.

IMF üyesi ülkeler, Fon’un yeni bir büyük ölçekli krize yanıt verebilecek yeterli kredi gücüne sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için yıl sonuna kadar kota katkılarını artırma sözü verdi.

Öte yandan katılımcılar, Çin’e daha fazla nüfuz kazandıracağı düşünülen ‘hissedarlık değişikliklerini’ geciktirecek bir ABD planını onaylamadı. Bunun için önümüzdeki iki ay içinde daha fazla görüşme yapılacak.

Küresel ekonomideki tahminler aşağı çekildi

Dünya Bankası’nın yönetim organı, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yeni misyonunu da içeren ‘yaşanabilir bir gezegende yoksulluktan arınmış bir dünya yaratmak’ şeklindeki yeni vizyon beyanını onayladı ve borç benzeri hibrit sermayelerin kullanımına izin verecek yeni adımları ve on yıl içinde 100 milyar dolara kadar yeni kredi sağlayabilecek yeni bir portföy garanti platformunu onayladı.

Gazze’deki çatışmanın tırmanmasından önce yayınlanan IMF’nin yeni dünyanın ekonomik görünümü raporu, küresel ekonomik büyümenin geçen yıl %3,5’ten bu yıl %3’e ve gelecek yıl %2,9’a gerileyeceğini öngörüyor. Daha önce 2024 yılı için %3’lük bir büyüme tahmin ediliyordu.

Küresel enflasyonun bu yıl %6,9’dan gelecek yıl %5,8’e düşeceği öngörülüyor. Merkez bankalarının yöneticileri de enflasyonun çok sert bir iniş olmadan nihayet kontrol altına alınabileceği umuduyla, gidişata göre faiz artırımlarına son vermeye hazır olduklarının sinyalini de verdi. IMF baş ekonomisti Pierre-Olivier Gourinchas küresel ekonomiyi “Topallayarak ilerliyor, koşarak değil,” şeklinde tanımladı.

Artan borç yükü gelişmiş ülkeleri zorluyor

ABD’den Çin ve İtalya’ya kadar gelişmiş ekonomilerin ağır borç yükleri, son haftalarda finansal piyasalarda ABD tahvil getirilerinin yükselmesinin ardından, toplantılarda tekrarlanan bir temaydı.

İtalya Merkez Bankası Başkanı Ignazio Visco, yatırımcıların daha uzun vadeli borç tutma konusunda daha gergin hale gelmesiyle piyasaların ‘vade primini yeniden değerlendirdiği’ izlenimi olduğunu söyledi.

JPMorgan küresel araştırma başkanı Joyce Chang ise “Tahvil kanunsuzları geri döndü ve Büyük Moderasyon sona erdi,” iddiasında bulundu. Chang, 2008/09 finansal krizinden önceki yirmi yıllık göreceli ekonomik sükunet dönemini hatırlattı.

IMF’nin mali bölüm başkanı Vitor Gaspar, mevcut sübvansiyonlara dayalı politikaların ‘net sıfır emisyon’ sağlamada başarısız olduğu ve gelir elde etmek için karbon fiyatlandırması olmadan bunları artırmanın kamu borcunu patlatacağı konusunda uyardı.

Borç anlaşmaları ve reformlar

Başlıca gelişmiş ekonomilerin ötesine bakıldığında ise yüksek politika faizleri, güçlü dolar ve jeopolitik belirsizlikler dünyanın geri kalanı için zorlukları artırıyor.

Türkiye, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in reform planını sunmasıyla gündemdeydi. HSBC Gelişmekte Olan Piyasalar Araştırmaları Küresel Başkanı Murat Ülgen, “En büyük yapısal sorun enflasyonu düşürmek ve bunun üzerinde çalışıyorlar,” dedi.

Kenya borç sıkıntısına girmekten kaçınmak istiyor ve merkez bankası başkanı Reuters’e Haziran ayında vadesi dolacak 2 milyar dolarlık uluslararası tahvilinin dörtte birini geri almayı planladığını söyledi.

Zambiya da nihayet aralarında Çin ve Fransa’nın da bulunduğu kreditörlerle bir borç yapılandırma mutabakat zaptı üzerinde anlaştı.

Sri Lanka’daki ilerleme pek açık değil. Sri Lanka Perşembe günü yaptığı açıklamada Çin İhracat-İthalat Bankası ile yaklaşık 4,2 milyar dolarlık borcu kapsayan bir anlaşmaya vardığını, diğer resmi kreditörlerle görüşmelerin ise durduğunu söyledi.

Faiz riskleri artıyor

Öte yandan IMF, Küresel Finansal İstikrar Raporu’nda yüksek faiz oranlarının bazı borçluları daha tehlikeli pozisyonlara sokacağı uyarısında bulundu.

Rapora göre, bu oranların daha uzun süre yüksek kalması halinde küresel bankaların yaklaşık %5’i strese açık hale gelecek.

Küresel ekonominin uzun süreli bir düşük büyüme ve yüksek enflasyon dönemine girmesi durumunda ise, aralarında dünyanın en büyüklerinin de bulunduğu bankaların %30’u strese daha da açık hale gelecek.

Çok Okunanlar

Exit mobile version