Amy Mackinnon, Foreign Policy’de ulusal güvenlik ve istihbarat muhabiri
Foreign Policy, 23 Temmuz 2024
Aralarında ezeli rakipler El Fetih ve Hamas’ın da bulunduğu bir düzineden fazla Filistinli grup, salı günü Pekin’de geçici bir birlik hükümeti kurma sözü veren ortak bir bildiri imzaladı; ancak uzmanlar Çin’in aracılık ettiği diplomatik girişimin gruplar arasında uzun süredir devam eden düşmanlığı gidermede başarılı olacağına şüpheyle yaklaşıyor.
Pazar günü başlayan görüşmelerde, Hamas ve El Fetih temsilcileri bu yıl Çin’in başkentinde ikinci kez bir araya gelirken, Gazze’deki İsrail-Hamas savaşının ortasında Pekin ihtiyatlı bir şekilde Orta Doğu’daki diplomatik ayak izini genişletmeye çalışıyor.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi görüşmelerin ardından yaptığı konuşmada Pekin Deklarasyonu olarak adlandırılan anlaşmayı “Filistin’in kurtuluş davası için tarihi bir an” olarak selamladı.
Çin devlet medyası deklarasyonu büyük bir atılım olarak lanse etmekte gecikmedi. İngilizce yayın yapan Global Times gazetesi “Çin, çalkantı içindeki dünyanın barış ve istikrarına önemli bir katkıda daha bulundu” derken, devlet haber ajansı Xinhua anlaşmayı “Çin’in insanlık için ortak bir geleceğe sahip bir toplumun inşasını teşvik etmeye yönelik somut eylemlerinin canlı bir tezahürü” olarak tanımladı.
Belge, Gazze ve İsrail işgali altındaki Batı Şeria da dahil olmak üzere Filistin topraklarını denetleyecek ve nihai genel seçimlere zemin hazırlayacak bir Filistin birlik hükümetinin kurulmasını öngörüyor.
Bu son savaşa kadar Gazze Şeridi’ni yöneten İslamcı militan grup Hamas ile İsrail işgali altındaki Batı Şeria’nın bir bölümünü yöneten Filistin Yönetimi’ni kontrol eden laik siyasi parti El Fetih, militan grubun Gazze’nin kontrolünü ele geçirmesiyle 2000’li yılların ortalarında şiddetli bir iç savaş yaşadı ve o zamandan bu yana şiddetli bir şekilde karşı karşıya geldiler.
Anlaşma, El Fetih’e liderlik eden Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Hamas’ı savaşın devam etmesinden “hukuki, ahlaki ve siyasi” olarak sorumlu tutması ve üst düzey Hamas yetkililerinin El Fetih’i İsrail’le işbirliği yapmakla suçlamasıyla iki grup arasında gerginliği tırmandıran söylemlerden sadece haftalar sonra geldi.
Orta Doğu Enstitüsü’nün Filistin ve İsrail-Filistin meseleleri programının direktörü Khaled Elgindy, Filistin siyasetine hakim olan iki grup arasında köprü kurmaya yönelik yıllardır süren çok sayıda diplomatik çabanın başarısız olduğunu ve uzmanların Pekin Deklarasyonu’nun daha iyi sonuç vereceğinden şüphe duyduğunu söyledi.
Elgindy, “Burada yeni olan pek bir şey olduğunu sanmıyorum,” dedi. “2011’de Kahire’de başlayan pek çok anlaşma yapıldı. Kısa bir süre önce de Moskova’da bir açıklama yapıldı,” diye ekleyerek önceki arabuluculuk çabalarından bahsetti. Rusya, en son şubat ayında olmak üzere Moskova’da Filistinli gruplar arasında bir dizi görüşmeye ev sahipliği yaptı.
Elgindy’ye göre Pekin Deklarasyonu’nda vaatleri gerçeğe dönüştürecek bir uygulama mekanizmasına dair herhangi bir açıklama bulunmuyor. İsmi açıklanmayan üst düzey bir El Fetih yetkilisi İsrail gazetesi Haaretz’e yaptığı açıklamada anlaşmanın büyük ölçüde Çinli ev sahiplerine duyulan saygıdan dolayı imzalandığını söyledi.
Bölge uzmanları Çin’in bu görüşmeleri, dünya sahnesinde ABD’ye giderek daha fazla rakip olmaya çalışan diplomatik kimliğini güçlendirmek için kullandığı görüşünde.
İsrailli bir düşünce kuruluşu olan Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nde İsrail-Çin programı direktörü olan Assaf Orion, “Bence bu ucuz bir diplomatik itibar arayışı, çoğunlukla optik, Çin’in kendisini eskiden ABD’nin alanı olan Orta Doğu’da önemli bir siyaset simsarı olarak göstermesini sağlıyor” dedi.
Pekin’in Filistinlilerle uzun süredir devam eden bağları var ve 1988’de Çin, dünyada bir Filistin devletini tanıyan ilk ülkelerden biri oldu. Haziran 2023’te Çin, Abbas’ın Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir araya geldiği Pekin’deki toplantıda Filistin Yönetimi ile stratejik ortaklık anlaşması imzaladı.
Chatham House’da Çin’in Orta Doğu’da artan etkisi konusunda çalışan Ahmed Aboudouh, Pekin’in giderek çok kutuplu hale gelen dünyada kendisini Batı liderliğindeki düzene alternatif olarak konumlandırmaya çalıştığını belirterek, Çin’in Filistin’in birliği için diplomatik çabasının, İsrail’in Gazze’deki cezalandırıcı askeri harekatına karşı güçlü bir tepkinin olduğu küresel güney ve İslam dünyasındaki ülkelere de güçlü bir mesaj gönderdiğini söyledi.
Ancak Orion, İsrail’de hiç kimsenin Çin’i arabulucu olarak ciddi bir şekilde düşünmediğini söyledi.
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz X’te yaptığı açıklamada anlaşmayı kınadı ve “Mahmud Abbas terörizmi reddetmek yerine Hamas’ın katillerini ve tecavüzcülerini kucaklıyor” dedi. “Gerçekte böyle bir şey olmayacak çünkü Hamas’ın iktidarı yıkılacak ve Abbas Gazze’yi uzaktan izlemeye devam edecek” diye yazdı.
Washington tarihsel olarak İsrailliler ve Filistinliler arasındaki diplomatik çabaların belkemiğini oluşturmuştur ve Katar ve Mısır ile birlikte İsrail ve Hamas arasında bir ateşkes anlaşmasına aracılık etmek ve Gazze’de tutulan rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için devam eden çabalara taraftır.
Çin’in Filistinli gruplar arasında bir anlaşma sağlama girişimi ise Pekin’in yüksek riskli krizlere yaklaşımını ve krizin bir alt bölümüne odaklandığını gösteriyor. Aboudouh, “Çin, olayı Birleşmiş Milletler’e devretmek ve ABD’yi kenara itmek için yapılan küçük girişimlerde çok önemli bir rol oynuyor” dedi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba da salı günü Rusya ile savaşı sona erdirmenin yollarını görüşmek üzere Pekin’deydi ve Moskova’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı geniş çaplı işgalinin başlamasından bu yana Çin’e yaptığı ilk ziyaretti.
Elgindy, Pekin’de Filistinli gruplarla yapılan son görüşmelerde çok az ilerleme kaydedilmesi beklense de Hamas ve El Fetih arasındaki siyasi yakınlaşmanın savaş sonrasında Gazze’de etkili bir yönetim için kritik önemde olacağını söyledi. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun 7 Ekim 2023’teki saldırısının ardından Hamas’ı ortadan kaldırmaya kararlı olması nedeniyle ABD, El Fetih’in hakimiyetindeki Filistin Yönetimi’ni savaşın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi’ndeki güç boşluğunu dolduracak en iyi aday olarak görüyor ve Netanyahu bu öneriyi şiddetle reddediyor.
Ancak savaş Hamas’ın askeri ve yönetim kabiliyetlerini önemli ölçüde azaltmış olsa da ABD’li yetkililer ve uzmanlar örgütün ve ideolojisinin tamamen ortadan kaldırılabileceğine şüpheyle yaklaşıyor. Bu da iki grup arasında bir tür yumuşama sağlanmadığı takdirde, Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ni yeniden yönetmeye başlaması halinde Hamas’ın Gazze’de oyunbozanlık yapmaya devam edebileceği ihtimalini gündeme getiriyor.
Elgindy, “Filistin Yönetimi’nin Gazze’ye dönmesi ve en azından Hamas’ın rızası olmadan iş yapabilmesi mümkün değil” dedi ve ekledi: “Hükümette olmasalar bile bozgunculuk yapma kabiliyetleri var.”