Perşembe günü açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a göre Fransa önümüzdeki altı ay içinde Ukrayna’ya Mirage 2000 savaş uçakları teslim edecek ve pilotları eğitecek.
Macron, “Ukrayna’nın kendi topraklarını ve hava sahasını korumasını sağlayacak yeni bir işbirliğine başlıyoruz ve Mirage 2000-5’in teslimatını duyuruyoruz […]. Yarından itibaren [Ukraynalı] pilotlar için bir eğitim programı başlatacağız,” dedi.
Macron, ilk uçakların eğitim süresine uyum sağlamak için “beş ila altı ay” içinde faaliyete geçmesi gerektiğini söyledi. Eğitim sadece Fransa’da gerçekleştirilecek.
Kaç jet gönderileceği henüz belli değil
Macron Ukrayna’ya tam olarak kaç jet gönderileceğini söylemekten kaçındı. Kesin sayının bugün (7 Haziran) Elysée’de Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy ile yapacağı basın toplantısında açıklanması bekleniyor.
Macron, bu jetlerin Rusya toprakları içindeki düşman füze fırlatma alanlarını hedef almak için kullanılabileceğini de teyit etti.
Cumhurbaşkanı perşembe günü ayrıca Fransa’nın Ukrayna topraklarında 4.500 Ukraynalı askerden oluşan bir askeri “tugayı” eğitip donatacağını açıkladı ve “Diğer Avrupalı ortaklarımızla eğitim konusunda çok şey yaptık. Şimdi yeni bir aşamaya giriyoruz,” dedi.
Macron: Daha hızlı hareket etmeliyiz
Günlerce süren tereddüt ve arka kapı pazarlıklarının ardından Macron, bu tugayı oluşturmak üzere Ukrayna’nın batısına askeri eğitmenler gönderilebileceğini doğruladı, fakat Fransız ordusunu cepheye göndermeyi reddetti.
Macron, “Bir kapasite sorunu var. On binlerce askeri eğitmek için daha hızlı hareket etmeliyiz. Bu askerleri diğer üye devletlerden getirmek artık bir seçenek değil. Öte yandan eğitmen göndermek ileriye dönük uygulanabilir bir yol olabilir,” dedi.
Diğer devletlerin de aynı düşünce çizgisinde olduğunu savunan Macron, bu talebin Ukraynalılardan geldiğini ve bunun çatışmanın tırmanması anlamına gelmediğini ileri sürdü.
Son olarak Fransa Cumhurbaşkanı, Ukrayna ile Rusya arasında “Ukrayna’nın teslimiyeti” anlamına gelecek herhangi bir barış planını reddetti. Bunun yerine, “her iki tarafın da Donbas bölgesi ve Kırım’a gereken önemi veren, uluslararası hukuk ışığında müzakere edilmiş bir barış” umduğunu ifade etti.
