AVRUPA

FT: Avrupa sağı için Rusya artık bir ayrım noktası değil

Yayınlanma

Yarın başlayacak olan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden önce Avrupa sağının geleceği masaya yatırılmaya devam ediyor.

Financial Times’ta (FT) yayınlanan bir analizde, 2014’te Kırım’ın Rusya’ya bağlanması ile başlayan Rusya yanlısı-Rusya karşıtı ayrımının Ukrayna savaşı ile birlikte silikleştiğine işaret ediliyor.

Milliyetçi partilerin temsilcilerinin, parlamentodaki 720 sandalyenin dörtte birini elde ederek merkez sağ Avrupa Halk Partisi’nden (EPP) sonra en büyük ikinci grubu oluşturabileceğini hatırlatan FT, 2019 seçimleri ile Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) ve Kimlik ve Demokrasi (ID) olmak üzere sağın iki kampa bölünmesinin temel nedeninin Rusya’ya karşı hangi tutumun alınacağı olduğunu öne sürüyor.

“Şahin” Rusya karşıtı PiS, “güvercin” Putin dostu Fidesz ile işbirliği arayışında

Fakat FT’ye göre artık bu ayrım çizgisi silikleşiyor. ​​Örneğin ECR’nin önemli partilerinden olan Polonya’dan Hukuk ve Adalet (PiS) Rusya karşıtı “şahinlere” ev sahipliği yapmasına rağmen, bugünlerde “Putin’in dostu” olarak nitelendirilen Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın Fidesz partisi ile işbirliğinin yollarını arıyor. Fidesz, şu anda AP’de herhangi bir gruba üye değil.

FT’ye konuşan ECR parlamento grubunun lideri Nicola Procaccini, “Grubumuzda Putin’in dostlarına yer veremeyiz. Ama Viktor Orbán’ın Putin’in dostu olduğunu düşünmüyorum,” diyor.

PiS milletvekili Zdzisław Krasnodębski ise, “Genel olarak temel farklılıklar yok. Yaptırımlar da dahil olmak üzere, Macaristan her zaman AB ülkelerinin kararlarını desteklemiştir,” diye ekliyor.

Ukrayna savaşını meşrulaştıran ya da yaptırım politikasını veya Ukrayna’ya askeri yardımı felce uğratan bir tarafla işbirliği yapamayacaklarını kaydeden vekil, “Fakat durum böyle değilse, nasıl ilerlememiz gerektiğine dair bazı görüş farklılıklarıyla yaşayabiliriz,” ifadelerini kullanıyor.

ECR’deki tüm partiler Len Pen ve Orbán ile görüşmekten memnun değil

Krasnodębski, aynı durumun Fransa’daki Ulusal Birlik (RN) için de geçerli olduğunu, fakat “Kremlin yanlısı” tutumunu sürdüren Almanya’daki AfD için geçerli olmadığını söylüyor.

Bununla birlikte ECR grubu içindeki diğer partiler çok daha şüpheci. ECR’nin Çek, Fin, İsveç ve Belçikalı üyeleri, Rusya ve Ukrayna konusundaki tutumu Macar başbakanına benzeyen Le Pen bir yana dursun, Orbán ile güçlerini birleştirmeye bile karşı çıkıyor.

FT’ye konuşan İtalya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Nathalie Tocci, Rusya’nın “milliyetçi sağı” bölen bir çizgi olmaya devam edeceğini söylüyor. Fakat Donald Trump’ın gelecek yıl Beyaz Saray’a dönmesi halinde bu ayrım çizgisinin “belirginliği azalabilir.”

Tocci, Meloni’nin Ukrayna’dan çok Batı’nın gözüne girmeyi önemsediğini söylüyor ve “Eğer Washington Kiev’i otobüsün altına atarsa, Meloni de peşine takılmaktan mutluluk duyacaktır,” diyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version