İsrail, Hamas’In 7 Ekim’deki Aksa Tufanı operasyonuna yanıt olarak Gazze’ye şiddetli saldırılar düzenliyor. Esir takası için varılan insani ateşkes iki gün daha uzatılmış olmasına rağmen şimdilik bu ateşkesin kalıcı olacağına dair herhangi bir işaret yok. İsrail’in Hamas’ı tamamen ortan kaldırmak gibi analistlere göre gerçekçi olmayan bir hedefle Gazze’deki saldırılarına devam etmesi bekleniyor. ABD ise, İsrail’in Gazze’deki operasyonları sona erince Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi’nin Gazze’nin yönetimini devralmasını istiyor.
Aşağıda çevirisini okuyacağınız makalede uzmanlar Filistin Yönetimi’nin Gazze’ye dönme olasılığını değerlendiriyor.
***
Sonun başlangıcı mı? Filistin siyasetinin olası geleceği
Hamas’ın rakibi Filistin Yönetimi, yeniden Gazze’yi yönetebilir mi? Filistinliler bunu kabul eder mi?
Urooba Jamal
Maskeli Kassam Tugayları savaşçısı, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Gazze’deki ofisinde bir sandalyeye oturmadan önce AK-47 saldırı tüfeğini ayarlıyor.
“Merhaba Condoleezza Rice. Artık benimle anlaşmak zorundasınız. Artık Ebu Mazen [Abbas] yok,” diye şaka yapan savaşçı, dönemin ABD Dışişleri Bakanı ile hayali bir telefon görüşmesi yapıyor. Etrafında Hamas’ın silahlı kanadına mensup savaşçılar kendi fotoğraflarını çekiyor.
Yıl 2007 ve Hamas, Gazze’nin kontrolü için Abbas’ın El Fetih partisinden bir grupla savaşmış ve onları yenmiş.
El Fetih 2006 Filistin seçimlerini kaybetmiş ve sonuçtan memnun olmayarak seçimin galibi Hamas’a saldırmıştı.
Bu sadece siyasi değil aynı zamanda coğrafi bir parçalanmanın da habercisiydi. Filistinliler, kısmen Filistin Yönetimi tarafından yönetilen işgal altındaki Batı Şeria ve Hamas yönetimindeki Gazze olarak ikiye bölündü.
Durum o zamandan beri donmuş haldeydi ta ki Filistinlilerin siyasi geleceğinin her zamankinden daha belirsiz göründüğü bugüne kadar.
İsrail’in, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneyinde gerçekleştirdiği sürpriz saldırılara misilleme olarak Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü bombardıman ve kara harekatının amacı, silahlı grubu ortadan kaldırmak.
İsrail’in başarılı olması halinde Filistin Yönetimi’nin kuşatılmış bölgeye geri dönmesi bir olasılık olarak sunuluyor. Ancak geri dönecek mi? Ve dönebilir mi?
Hamas yönetimindeki Gazze
Hamas yönetimindeki Gazze Şeridi İsrail tarafından kuşatıldı, yoksullaştırıldı ve son 17 yılda beş kez saldırıya uğradı.
Bu son saldırıyla birlikte Filistin’in siyasi geleceği oldukça istikrarsız görünüyor.
İsrail, Hamas’ı tamamen yok etmeyi hedeflediğini ve bu nedenle 7 Ekim’de Gazze Şeridi’ne topyekûn bir saldırı başlattığını söyledi.
Hamas Siyasi Büro üyesi İzzet el-Rişk, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarını başlatmasının nedenleri arasında İsrail baskınları, yerleşimcilerin şiddeti ve işgal altındaki Batı Şeria’da yerleşimlerin genişletilmesi olduğunu söyledi.
El Cezire’ye verdiği demeçte “İsraillileri ve uluslararası toplumu bu amansız baskının bir patlamayla sonuçlanacağı konusunda uyardık ama dinlemediler” diyen Rişk, Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıların, haksız yere tutuklanan binlerce Filistinlinin ve Gazze’ye uygulanan ablukanın da bunda rol oynadığını söyledi.
İsrail’in Hamas’ı bir şekilde ortadan kaldırmayı başardığı bir senaryoda ABD, Filistin Yönetimi’nin kuşatılmış bölgeyi devralmasını önerdi.
İsrail şu ana kadar bunu kabul etmedi ama Filistinliler Filistin Yönetimi hakkında ne düşünüyor? Gazze’ye geri dönebilir mi? Ve Hamas yok edilebilir mi?
Çatışmaya karşı işbirliği
Filistin siyasetinin en baskın iki aktörü arasındaki ayrışmanın temelinde Filistin davasına yaklaşımlarındaki farklılık yatıyor.
Batı Şeria’daki Birzeit Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Aboud Hamayel, El Fetih ve mevcut liderliği aynı olan Filistin Yönetimi’nin İsrail ile işbirliğine odaklanırken, Hamas’ın stratejisinin İsrail ile askeri olarak karşı karşıya gelmek olduğunu söyledi.
Hamayel, “Yapabileceğimiz hiçbir şey yok” diyerek Filistin Yönetimi’nin yenilgiyi kabul eden tavrına atıf yapıyor.
Analiste göre Filistin Yönetimi’nin Batı Şeria’daki tabanı İsrail ile ticari ilişkilere dayanıyor. Ancak El Fetih’e bağlı bazı grupların Batı Şeria’daki silahlı mücadelede yer aldığını ve hareketin Filistin Yönetimi’ne kıyasla daha etkili ve farklı bir yapıda olduğunu da sözlerine ekledi.
El Fetih, şu anda muhalefette olduğu Gazze’de de varlığını sürdürüyor. Hamayel, buradaki destekçilerinin Abbas’a sadakat ile 10 yıldır Birleşik Arap Emirlikleri’nde sürgünde olan eski El Fetih lideri Muhammed Dahlan arasında bölündüğünü söyledi.
Filistin Yönetimi uluslararası tanınırlığa sahip, finansman ve vergi gelirleri elde ediyor. Hamayel, İsrail’in baskınlar düzenlediği ve direnen Filistinlileri tutukladığı zamanlar dışında, Filistin Yönetimi’nin kendi topraklarında güvenliği sağladığını ve teorik olarak İsrail’i, Filistinlilerin günlük yaşamıyla uğraşmaktan kurtardığını söyledi.
Savaş sonrası sorun
Grubun sözcüsüne göre El Fetih her ne kadar yıllar içinde bu yöndeki pek çok girişim başarısızlıkla sonuçlanmış olsa da Hamas’la birlik sağlamak istiyor.
El Fetih sözcüsü ve parlamento organı Devrim Konseyi üyesi Cemal Nazzal El Cezite’ye yaptığı açıklamada “Ulusal diyalog yoluyla kendimizi ve davamızı nasıl yöneteceğimiz ve dünyaya nasıl sunacağımız konusunda bir uzlaşmaya varacağız” dedi.
New York merkezli Soufan Center’da kıdemli araştırmacı olan Kenneth Katzman’a göre, özellikle savaştan sonra Gazze’nin kaderi üzerine tartışmalar sürerken, ABD’nin hedefi birleşik bir Filistin oluşumu.
Bu oluşumun hem Gazze’yi hem de Batı Şeria’yı kontrol edeceğini, İsrail’in varlığını kabul edeceğini ve İsrail ile Oslo müzakerelerine yeniden başlayacağını belirten Katzman, 1990’larda İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasındaki anlaşmalara atıfta bulunuyor.
El Cezire’ye konuşan Katzman, “Sanırım amaç görüşmelere kaldığı yerden devam etmek” dedi ve bu görüşmelerin Washington’un iki devletli çözüme aracılık etmesinin öncüsü olacağını sözlerine ekledi.
Fransız-Filistinli siyaset bilimi analisti Rafe Jabari, savaşın sona ermesinden sonra iki devletli çözümün takip edilmesi gerektiğini kabul etmekle birlikte Oslo Anlaşmalarının yerine yeni bir anlaşma yapılması gerektiğini çünkü Filistinlilerin bu süreçte çok fazla taviz vermeye zorlandığını söyledi.
İsrail’in işgal ettiği toprakların kontrolünü bırakmak istemeyeceğini ve söylediği gibi Hamas’ı ortadan kaldıramayacağını da belitti. El Cezire’ye “Hamas Filistin toplumunun bir parçası. Hamas’ı ortadan kaldıramazlar” dedi ve Hamas’ın sadece siyasi bir kanat olmadığını hatırlattı.
Hamas da aynı fikirde. “Filistin evini, kendilerine uyacak şekilde yeniden düzenleyemezler. Hamas kalacak ve Hamas’tan sonra gelecek olan da Hamas olacak” diyen Rişk, Filistinlilerin “ABD’nin, İsrail’in ya da başka birinin” kendilerini kimin yöneteceğini dikte etmesini kabul etmeyeceklerini söyledi. “Filistin halkı Gazze’ye İsrail tankıyla giren bir varlığı asla kabul etmeyecektir” dedi.
Jabari, Hamas’ı ortadan kaldırmanın imkânsız olması nedeniyle, grubun savaş sonrası müzakerelere dahil olması gerekeceğini söyledi.
“Çatışmanın çözümünde tüm aktörler yer almalı” diyen Jabari, 1962’deki Fransız-Cezayir barış anlaşması ya da yakın geçmişte ABD ile Taliban arasındaki görüşmelerde olduğu gibi, taraflardan birinin “terörist grup” olarak görüldüğü durumlarda bile bunun gerçekleştiği geçmiş müzakerelere atıfta bulundu.
Hem Katzman hem de Jabari müzakerelerden önce olası bir ilk adım olarak Gazze’de uluslararası bir barış gücü konuşlandırılmasını içeren geçiş döneminden bahsetti.
Ancak Jabari, bu uluslararası güçlerin son çatışmalarda başarısız olduğunu da sözlerine ekledi.
Filistin Yönetimi’nin azalan popülaritesi
Batı Şeria’daki Filistin Yönetimi hükümeti birçok Filistinli tarafından İsrail’le gizli bir anlaşma olarak görülüyor.
Jabari’ye göre hayal kırıklığının büyük bir kısmı, yaklaşık yirmi yıllık iktidarı boyunca hiçbir barış sürecini ilerletemediği için zayıf görülen Abbas’tan kaynaklanıyor. Abbas’ın ayrıca İsrail’in yerleşim yerlerinin genişletilmesinden Filistinlilere yönelik tacizlere kadar uzanan uygulamalarına karşı yeterince savunma yapmadığının düşünüldüğünü de sözlerine ekledi.
Filistin Yönetimi’nin işgal altındaki Batı Şeria’daki güvenlik uygulamaları da sertlik yanlısı olmakla eleştiriliyor ancak Nazzal, Filistin Yönetimi’nin “düzeni yeniden tesis etmesi ve hukuku koruması” gerektiğini söyledi.
“Filistin güvenlik güçlerinin veya yetkililerinin ya da normal bireylerin hareketleri bazen işgalci güçle güvenlik koordinasyonu gerektiriyor” diyen Nazzal, Filistin Yönetimi’nin işgal altındaki Batı Şeria’da yürüttüğü her şeyin “İsrail ile koordine edilmesi gerektiğini” sözlerine ekledi.
Ancak Nazzal El Fetih’i Filistin Yönetimi’nden ayrı tutarak onun “İsrail’le herhangi bir teması olmayan bir kurtuluş hareketi” olduğunu söyledi.
Katzman, Filistin Yönetimi’ne yönelik hayal kırıklığına rağmen, İsrail saldırısının yükünü çeken Filistinlilerin Hamas’ın eylemlerinden çok daha hoşnutsuz olabileceğini söyledi.
“Gazze halkının büyük bir kısmı Hamas’ın kendilerini İsrail ile bir savaşa sürüklemeye devam edeceğini anladı ve bunu istemiyorlar” dedi: “Bu yüzden Filistin Yönetimi’nin hatalarını görmezden gelmeye istekli olduklarını düşünüyorum. Bence bu Batı Şeria’daki Filistinliler için de geçerli. İsrail ile sonsuza dek savaşmak istemiyorlar.”
Ancak Rişk şunları söyledi: “Filistinliler her yerde Hamas’ı daha fazla destekliyor. Hamas’ın işgale direnmek için çalıştığını görüyorlar” dedi ve Filistinlilere yönelik küresel desteğin son birkaç haftada arttığını sözlerine ekledi.
‘Sonun başlangıcı’ mı?
Filistinliler arasında Filistin Yönetimi’ne verilen destek karışıkken Gazze’yi yönetmeye geri dönme olasılığı ne?
Nazzal, Hamas yönetimine rağmen Filistin Yönetimi’nin sağlık ve eğitim bakanlıkları ile bankacılık sistemi gibi Gazze’deki yaşamın bazı unsurlarını zaten yönettiğine dikkat çekti.
El Fetih hareketinin ise Hamas’ın devrildiği bir geleceğe karşı olduğunu sözlerine ekleyen Nazzal, “İsrail’in Gazze’deki askeri hedefleri konusunda hemfikir değiliz ve İsrail’in halkımıza karşı başlattığı bu korkunç saldırının sonucunun ne olacağını da kestiremiyoruz” dedi.
Ancak El Fetih’in bildiği şey, Filistinlilerin iki devletli çözüme giden yolu güvence altına alan yasama seçimleri yoluyla kendilerini kimin yöneteceğine karar vermeleri gerektiği.
Nazzal, “Kimsenin denemediği tek şey Filistinlilerin kendilerine ait bağımsız bir devlette özgürce yaşamalarıdır” dedi: “Bu gerçekleşene kadar bir şiddet döngüsünden diğerine geçmeye devam edeceğiz.”
Hamayel, ABD’nin Gazze’deki Filistin Yönetimi’nin geri dönmesi için çabalarını artırdığını ve Başkan Joe Biden yönetiminin bu strateji için çok sayıda nedeni olduğunu söyledi.
Birincisi, uluslararası toplumun dikkatini dağıtarak İsrail’in askeri operasyonlarını bitirmesi için zaman kazanmak.
Analist, müttefikinin Hamas’ın 7 Ekim saldırılarına misilleme yapmasına izin verirken bir yandan da onu bir sonraki adımın ne olacağını düşünmeye ikna etmek istiyor.
Hamayel’e göre Beyaz Saray aynı zamanda bölgedeki müttefiklerini de yanında tutmak istiyor, özellikle de Arap devletleri vatandaşlarının İsrail saldırılarını durdurmak için yeterince çaba sarf etmediklerini düşündükleri bir dönemde.
Ancak Hamayel’e göre Filistin Yönetimi’nin yönetimi devralması ancak Hamas’ın kaybetmesi halinde gerçekleşebilir ki bu sonucu tahmin etmek için henüz çok erken.
Hamas ise İsrail’in sivillere yönelik görünüşte yönsüz saldırısını zayıflık olarak görüyor.
El Rişk, “[7 Ekim’deki] yenilginin büyüklüğü [İsrail’in] aklını yitirmesine ve hiç düşünmeden herhangi bir yöne saldırmasına neden oldu” dedi: “Başarısız oldu. Kassam Tugayları karşısında 7 Ekim’de savaş alanında başarısız oldu ve şimdi de Gazze’de hiçbir gerçek hedefe ulaşamadığı için başarısız oluyor.”
Hamayel’e göre İsrail Hamas’ı saf dışı bırakamazsa iki Filistinli siyasi grup arasındaki çatlak derinleşecek.
Hamas’ın İsrail’e karşı savaşta Filistinliler için yiğit bir kahraman olarak ayakta kalacağını ve Filistin Yönetimi’nin yıllar boyunca İsrail ile işbirliği yapmaktan utanarak zayıf görüneceğini söyledi.
Bunun da zayıf görünen Filistin Yönetimi’nin Batı Şeria’da daha fazla yerleşimci faaliyetine ilham vereceği ve grubun bölge üzerindeki kontrolünü giderek daha fazla aşındıracağı bir kısır döngüyü başlatacağını söyledi.
Hamayel, “Bu, Filistin Yönetimi’nin sonunun başlangıcı olabilir” dedi.