ASYA

Hamas saldırısı Güney Kore’yi Pyongyang’a karşı alarma geçirdi

Yayınlanma

Hamas’ın İsrail’e yönelik sürpriz saldırısı tüm dünyada şok etkisi yaratırken, Güney Kore, komşusunun gerçek zamanlı askeri hareketlerini izleyememesi halinde Kuzey Kore’den benzer bir sürpriz saldırıya maruz kalabileceği endişesini dile getirdi.

Güney Kore’nin yeni Savunma Bakanı Shin Won-sik, sınıra yakın saldırıları tespit etme kabiliyeti üzerindeki kısıtlamaları kaldırmak için, iktidardaki Halk İktidarı Partisi’nin, Koreler arası sınır gerilimini azaltmayı amaçlayan 2018 tarihli bir anlaşmanın bazı bölümlerini askıya alma çağrılarını yeniden dile getirdi.

Ancak uzmanlar, Seul tarafından resmi olarak askıya alınmasının önemli bir risk oluşturacağı konusunda uyarıyor; “zira Pyongyang böyle bir hamleyi provokasyon olarak nitelendirebilir ve mevcut korkuluklar kaldırıldığında Güney Kore için güvenlik sorunlarını önemli ölçüde artırabilir”.

Kapsamlı Askeri Anlaşma (CMA)

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile dönemin Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in arasında Eylül 2018’de imzalanan Kapsamlı Askeri Anlaşma (CMA), diğer hususların yanı sıra, çatışmaları önlemek için kara ve deniz sınırları boyunca tampon bölgeler ve sınır üzerinde uçuşa yasak bölgeler oluşturmuştu.

Ayrıca Askerden Arındırılmış Bölge’deki (DMZ) nöbetçi kulübelerinin sökülmesi, Ortak Güvenlik Bölgesi’nin kademeli olarak silahsızlandırılması ve DMZ yakınlarındaki kara, deniz ve hava askeri tatbikatlarının kısıtlanması öngörülüyordu. Bununla birlikte, sınırdan 40 kilometre uzaklığa kadar olan bir alan üzerinde uzay tabanlı gözetleme ya da uçakların konuşlandırılmasını kısıtlamıyor.

Hamas’ın İsrail’e yönelik ölümcül sürpriz saldırısının özellikle keşif açısından büyük bir istihbarat başarısızlığının sonucu olduğunu savunan Güney Kore Savunma Bakanı Shin, oluşturulan uçuşa yasak bölgenin, “Kuzey Kore’nin cephe hattında yaklaşan provokasyonlarına ilişkin işaretlerin gerçek zamanlı olarak izlenmesini büyük ölçüde sınırladığını” söyleyerek anlaşmayı “mümkün olan en kısa sürede” askıya alma çabalarını haklı çıkarmaya çalıştı.

Shin salı günü gazetecilere yaptığı açıklamada “Keşif ve gözetleme varlıklarımızın (Kuzey Kore’nin askeri faaliyetlerini) izlemesi gerekiyor” dedi ve İsrail’in 24 saat insansız hava araçlarıyla gözetleme yapması halinde Hamas saldırılarında daha az kayıp verebileceğini iddia etti.

Shin’in yorumlarını çarşamba günü ülkenin birleşme bakanının bir parlamento denetim oturumunda Pyongyang’ın çoklu roketatarlarından saatte 16,000 mermi ateşleyebileceğini söyleyen uyarıları izledi.

ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı’na göre Kuzey Kore ordusu Güney Kore’ye karşı doğrudan ve birbiriyle örtüşen iki sorun teşkil ediyor: ülkedeki tüm üs ve şehirleri vurabilecek kapasitede bir balistik füze cephaneliği ve DMZ boyunca uzanan ve çok az ön uyarı ile ateşlenebilecek binlerce uzun menzilli topçu ve roket sistemi.

Eski CIA analisti Soo Kim, hafta sonu İsrail’de yaşananların Güney Kore için bir “uyandırma çağrısı” işlevi görmesi gerektiği konusunda hemfikir; zira Soo’ya göre “ülke uzun zamandır beklenmedik provokasyonlara meyilli bir komşuyla karşı karşıya”.

İkili ilişkiler 2019 yılında Kaesong’daki Koreler arası irtibat bürosunun yıkılmasından bu yana aşağı yönlü bir seyir izliyor. Ancak geçen yıl selefinin aksine Pyongyang’a karşı daha sert bir tutum sergileyen Başkan Yoon Suk-yeol’un seçilmesinden bu yana ilişkilerin daha da kötüleştiği söylenebilir.

The Japan Times’a konuşan Asya Pasifik Güvenlik Çalışmaları Merkezi’nden Profesör Sungmin Cho, öngörülen askıya almanın Yoon yönetiminin caydırıcılık stratejisinin bir parçası olabileceğini savunuyor.

Cho’ya göre amaç, Pyongyang’ın saldırmaya karar vermesi halinde sadece Seul’den değil müttefik ve ortaklarından da ne tür bir karşılık beklemesi gerektiği konusunda öngörülebilirliği arttırmak.

“Cho, “Kuzey Koreliler ne gibi sonuçlarla karşılaşacaklarını ne kadar iyi anlarlarsa, tehlikeli bir harekette bulunmadan önce iki kez düşünme olasılıkları da o kadar artacaktır” dedi.

‘Doğru zaman değil, çatışma riskini artırır’

Ancak uzmanlar, gergin uluslararası güvenlik durumu göz önüne alındığında CMA’yı askıya almak için doğru zaman olup olmadığını sorguluyor.

Bazı uzmanlar anlaşmanın deniz ve kara sınırları yakınında kazara çatışma veya yanlış değerlendirme risklerini azalttığını söylüyor.

Rand Corp’ta Doğu Asya güvenlik uzmanı olan Naoko Aoki, “Tampon bölgelere sahip olmanın ve Koreler arası sınır yakınında topçu deneme atış tatbikatlarını yasaklamanın bazı faydaları var” dedi ve Seul’ün CMA’yı sürdürerek Pyongyang’ın ihlallerini de vurgulayabileceğini sözlerine ekledi.

Aoki aynı zamanda mevcut koşullar altında bu türden yeni bir anlaşmanın öngörülebilir bir gelecekte yeniden yapılmasının pek mümkün olmadığı uyarısında bulundu ve bu konu üzerinde dikkatle düşünülmesi gerektiğini vurguladı.

George H. W. Bush ABD-Çin İlişkileri Vakfı’nda kıdemli araştırmacı olan Seong-hyon Lee de, zamanlamaya dikkat çekerek, “Washington Ukrayna ve İsrail’deki (çatışmalarla) meşgul olduğu için bu dönem istikrarsız bir dönem,” dedi ve ekledi: “Başkan Yoon’un sert söylemi bazı seçmenlere cazip gelse de, Pyongyang’ın bu istikrarsız siyasi durumdan faydalanmak istemesini önlemek için böyle zamanlarda dikkatli ve itidalli davranmalıyız.”

Çok Okunanlar

Exit mobile version