HTŞ öncülüğündeki silahlı gruplar, kuşatma ve tecrit stratejisiyle hareket ederek Hama üzerinden Humus’a doğru ilerliyor. Bu ilerleme, Suriye’nin iç bölünmelerini ve olası yeni sınırlarını belirleme potansiyeline sahip. Bölgede 35 yılı aşkın deneyime sahip bir savaş muhabiri olan Elijah J. Magnier’e göre sadece Suriye’nin iç dinamiklerini değil, İsrail gibi bölgesel aktörlerin rolünü de yeniden şekillendirebilecek jeopolitik bir gerçekliği işaret ediyor.
Humus, Suriye’nin bölünmesinin ve Bilad’uş Şam’ın geleceğinin haritasını çiziyor
Suriye muhalefet güçleri, kuşatma ve tecrit stratejisiyle hareket ederek Hama şehrine girdi. Şehrin doğu ve batı kesimlerinden yapılan saldırılar, savunma hatlarını hedef alarak hükümet güçlerini geri çekilmeye zorladı. Bu geri çekilme, Humus gibi gelecekteki savunma operasyonları açısından kritik bir kale ve stratejik merkeze yöneldi. Askerî açıdan Hama, fiilen düşmüş durumda. Grupların hızla ilerlemeyi hedefledikleri görülüyor; direnç göstermeye devam eden küçük ya da büyük cephelerle doğrudan çatışmaya girmek yerine, bu noktaları kuşatarak tecrit etmeyi tercih ediyorlar.
Daha dikkat çekici olan ise, ideolojik güçlerin saldırılarda uyguladığı taktiklerdeki değişim. Geçmişteki yıllarda yaygın bir şekilde uyguladıkları vahşet, sistematik insan kesme ve katliam yöntemlerinin yerini artık müzakereler almış durumda. Bu gruplar, Suriye ordusunun çekilmesini kolaylaştırarak uzun süren çatışmalara girmeden hızla toprak kazanmayı amaçlayan pragmatik bir yaklaşım benimsemişler. Bu yeni strateji, kontrol haritasını hızla yeniden şekillendirirken, Suriye’nin ve Bilad’uş Şam’ın geleceği hakkında kritik soruları gündeme getiriyor: Suriye’nin bölünmesi nasıl gelişecek? Bu yeni jeopolitik gerçeklikte İsrail de dahil olmak üzere çeşitli aktörler nasıl bir rol oynayacak?
Humus: Suriye’nin stratejik dönüm noktası
Humus, yalnızca Suriye’nin iç bölünmelerini değil, aynı zamanda Bilad’uş Şam’ın geleceğini şekillendiren tanımlayıcı bir mihenk taşı olarak öne çıkıyor. Suriye’nin 2011 öncesi haline dönme olasılığı giderek zayıflıyor. Muhalif güçler Humus’a doğru güneye ilerlerken nihai hedefleri olan Şam’a ulaşmayı planlıyor.
Fakat Humus’ta yaşanacak savaş, bu hedefin gerçekleşmesinde belirleyici olabilir. Eğer gruplar Humus’ta durdurulursa ve ilerleme ivmesini sürdüremezlerse, burada yeni fiili sınırlar çizilebilir ve bu, Suriye’nin parçalanma sürecinde kritik bir dönemeç olabilir.
