İngiliz tarihçi Niall Ferguson, Alman Die Welt gazetesine verdiği mülakatta Rusya-Ukrayna ihtilafının durumu ve Almanya’nın tutumunu değerlendirdi.
Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin hava savunmasının zayıfladığını, ayrıca orduda orduda top mermisi ve askeri sıkıntısının yaşandığını kaydeden Ferguson, “Batı’da pek çok kişi böyle bir senaryonun gerçekleşme ihtimaline inanmak istemedi ve tarihin derslerini de unuttu: Ruslar silahlı çatışmaların ilk yarısında genellikle kötü bir performans sergiler, ikinci yarısında ise kazanırlar. Onların zaferinin bir sonucu olarak Ukrayna’ya ufak bir parça kalacak. Ülke iktisadi başarı elde edemeyecek ve kimse bu ülkeye para yatırmak istemeyecektir,” dedi.
‘Önümüzde tehlikeli bir on yıl var’
Ferguson, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ‘bununla da yetinmeyeceğini’ ifade ederek, “Ne de olsa kendisine tüm Rusya İmparatorluğunu yeniden kurma görevini atadı. Batı, zayıflığıyla onu daha fazla eylem ve yeni ittifaklar için kışkırtıyor. Dolayısıyla önümüzde tehlikeli bir on yıl var,” ifadelerini kullandı.
‘Almanya’nın uyanması gerek’
Bu bağlamda Ferguson, Avrupa’nın, özellikle de Almanya’nın uyanması gerektiği vurgusunu yaparak “Stratejik özerklik için çabalamalı, silahlanmalı ve dünya sahnesinde daha fazla sorumluluk almalılar, zira artık ABD’nin desteğine bel bağlayamazlar,” diye ekledi.
‘ABD’nin Trump döneminde NATO’dan çıkması ihtimal dışı değil’
Zamanında Roma İmparatorluğu’nun yaşadığı gibi, şimdi de ABD’nin bir gerileme döneminden geçtiğini belirten Ferguson, “Eski Başkan Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesiyle birlikte bu süreç daha da hızlanacaktır. On yıl içinde NATO’nun hiç var olmayacağı ya da ittifakın ancak ABD’nin katılımı olmadan var olacağı ihtimal dışı değil. Amerika’nın Ukrayna’ya desteği şimdiden zayıflıyor,” değerlendirmesini yaptı.
‘Rusya kapının hemen önünde’
Washington yönetiminin hala Kiev’e ‘gerektiği kadar’ destek söz verdiğini anımsatan tarihçi, şöyle devam etti: “Birkaç yıl sonra da Irak ve Afganistan’da olduğu gibi destek sona eriyor. Sanki televizyon programından sıkılmışlar ve değişiklik olsun diye başka bir kanala geçmişler gibi görünüyor. Ancak Avrupa böyle bir tutumu göze alamaz. Ne de olsa Rusya kapının hemen önünde.”
Fakat şu ana dek Avrupa Birliği (AB) tarafından somut bir adım atılmadığından yakınan Ferguson, “Özünde ABD yardımının dahil edilmediği bir B planı hala yok. Pek çok ülke askeri harcamalarını üzerinde mutabık kalınan GSYİH’nin yüzde 2’si seviyesine çıkarmaya hazır bile değil. Bu oranın yüzde 4’e çıkarılması gerekebilir ki bunu hiçbir Avrupa hükümeti siyasi olarak kaldıramaz. Bu da genellikle aşırı derecede Rusya yanlısı olan popülist partiler için yeni fırsatlar yaratacaktır,” uyarısında bulundu.
