İsrail şu anda Gazze Şeridi’nin ortasında, İsrail’den denize kadar uzanan bir koridor inşa ediyor aynı zamanda İsrail sınırında yaklaşık bir kilometre genişliğinde bir tampon bölge oluşturuyor. Bu iki girişim İsrail’in bölge üzerindeki güvenlik kontrolünü uygulama planının bir parçası. Haaretz, hem kontrol koridoru hem de tampon bölge çalışmasının yürütüldüğü alanların uydu görüntülerini yayınladı ve bu görüntüleri 7 Ekim önceki görüntülerle karşılaştırdı:
IDF, dikkatlerden uzak bir şekilde, Gazze Şeridi topraklarının yüzde 16’sını kaplayan sınırda bir tampon bölge ve kuzeye doğru hareket eden Filistinlileri izlemek için bir doğu-batı kontrol koridoru oluşturuyor.
Yarden Michaeli ve Avi Scharf
İsrail, fazla ayrıntı vermeden Gazze Şeridi’nde büyük bir proje yürütüyor: İsrail sınırına bitişik bir tampon bölge kurulması. Planlanan bölge yaklaşık bir kilometre genişliğinde olacak ve tamamlandığında Gazze Şeridi’nin yüzölçümünün yaklaşık yüzde 16’sını kapsayacak.
Proje, sahada faaliyet gösteren IDF mühendislik güçlerince yürütülüyor ve savaştan önce IDF tarafından Filistinlilerin giremeyeceği bölge olarak ilan edilen alanı önemli ölçüde genişletiyor. Proje şimdiden uluslararası toplumun sert eleştirilerine neden oluyor. Haaretz’in edindiği bilgilere göre IDF tarafından bir proje direktörü atandı.
Bu altyapı projesi halihazırda şekillenmekte olan bir başka projeye dahil oluyor: Gazze Şeridi’ni ikiye bölecek ve IDF’nin Hamas ile müzakerelerin merkezinde yer alan stratejik yollardaki trafiği kontrol etmesini sağlayacak bir kontrol koridoru oluşturulması. Bu iki proje- tampon bölge ve kontrol koridoru- IDF’nin Şerit’te uzun vadeli kalmaya hazırlandığı anlamına geliyor.
Haaretz’in sorularını yanıtlayan IDF sözcüsü muğlak bir terminoloji kullanmayı tercih ederek İsrail güçlerinin “savunma stratejisinin uygulanmasının parçası olarak ve hükümetin talimatı doğrultusunda engel bölgesini düzenlemekle” meşgul olduğunu söyledi. IDF’nin projeyle ilgili ayrıntıları açıklamayı reddetmesi ve gazetecilerin Gazze Şeridi’ne girişine getirdiği kısıtlamalar, çok sayıda sivil yapının yıkılması da dahil sahada ortaya çıkan gerçekliğin anlaşılmasını zorlaştırıyor.
Ancak özel uydu görüntüleme şirketi Planet Labs tarafından çekilen yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri, ortaya çıkan tampon bölgeyi ve IDF’nin bu bölge içindeki pek çok yapıyı yıkmış olduğunu gösteriyor.
Haaretz, tampon bölgenin kuzeyden güneye uydu görüntülerini inceleyerek savaş öncesi görüntülerle karşılaştırdı ve aşağıdaki görüntülerde de görülebileceği gibi, yerle bir edilen yapılar da dahil birçok yıkım merkezini tespit etti.
Shujaiyeh-2022: Google Earth | 2024: Planet Labs PBC
Çizginin geçtiği ve görüntülerde yer alan tüm yapıların tampon bölge projesinin bir parçası olarak mı yoksa savaşla ilgili başka nedenlerden dolayı mı yıkıldığı bilinmiyor. Bilgi sahibi bir kaynağa göre, tampon bölgeye girişe izin vermemek için bir kilometrelik hattın biraz ötesinde bile evler yıkılıyor. Bazı noktalarda, uydu görüntüleri sınır çitinden yaklaşık bin 200 metre uzaklıkta yıkılmış binalar olduğunu gösteriyor.
Bu mahalle İsrail sınırına 1.100 ila 1.500 metre uzaklıkta, Juhor ad Dik yakınlarındaydı. Bunun tampon bölge yıkımının bir parçası olup olmadığı belli değil. (2022: Google Earth | 2024: Planet Labs PBC)
Aşağıdaki görüntülerde Netzarim koridoru görünüyor. Netzarim koridoru stratejik bir rota. Bir IDF kaynağına göre, Gazze Şeridi’ni ikiye bölerek içeriye hızlı askeri erişim sağlamanın yanı sıra İsrail’in Filistinlilerin kuzey ve güney sektörleri arasındaki hareketlerini izlemesine ve kontrol etmesine olanak tanıması amaçlanıyor. Koridor uydu görüntülerinde kolayca görülebiliyor. Haaretz, koridor boyunca iki noktada, bazıları zaten ayakta olan ve 20 Mart itibariyle hala yerde duran bayrak direkleri ile hazırlık alanları gibi görünen şeyleri fark etti.
Uydu görüntüleri proje alanlarının iki stratejik yolun (Selahaddin Yolu ve sahil yolu) yakınında kurulduğunu gösteriyor. Savaşın başında, Hamas’ın Gazze sınırı yakınlarındaki İsrail topluluklarına yönelik sürpriz saldırısının ardından IDF, Gazze Şeridi’nin kuzey kesiminde yaşayanlara bu iki yolu kullanarak güneye doğru tahliye emri verdi. Yüz binlerce insan bu şekilde güneye kaçtı ve Gazze Şeridi nüfusunun çoğunluğu şu anda güneydeki çadır kentlerde bir araya toplanmış durumda. Bu insanların kuzeye dönüşü konusu İsrail ile Hamas arasındaki müzakerelerin merkezinde yer alıyor.
Netzarim koridorunun güneyinde, sınıra bitişik tampon bölgede çalışmalar devam ediyor. Çeşitli mühendislik araçları kullanılarak arazi temizliği yapılıyor. Bir kilometrelik şerit eskiden tarım alanları, seralar, güneş panelleri ve çok sayıda konut yapısından oluşuyordu. IDF şimdi bu yapıları sistematik olarak yıkıyor.
Bilgi sahibi kaynağa göre, tampon bölgede toprak setler bulunacak ve IDF güçleri bölgeye girip çıkacak olsa da şu anda bölge içinde herhangi bir kalıcı askeri karakol kurma planı yok. Kontrolün İsrail içinden ateş ve izleme yoluyla sağlanması amaçlanıyor. Kaynak ayrıca yeni stratejinin arkasındaki mantığın katı bir yaptırım olduğunu, IDF’nin kimsenin yaklaşmasına izin vermeyeceğini ve çizgiyi geçenleri vuracağını açıkladı.
Başbakan Binyamin Netanyahu Şubat ayında açıkladığı “ertesi gün” planında “Gazze Şeridi’nde İsrail sınırındaki bölgede oluşturulan tampon bölgenin güvenlik ihtiyacı olduğu sürece var olacağını” belirtti. Ancak Netanyahu belgede daha fazla ayrıntı vermedi ve konuyla ilgili çok az konuştu. Hamas’ın müzakerelerdeki ana taleplerinden biri İsrail’in Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesi ve bu aşamada tampon bölgede planlanan herhangi bir İsrail varlığının niteliğine ilişkin açık bir tartışma yok.
Reuters’in bölgedeki kaynaklara dayandırdığı haberine göre İsrail, Gazze’de bir tampon bölge kurma niyetini komşu Arap devletlerine geçen aralık ayında bildirdi. Haaretz’in konuyla ilgili sorularını yanıtlayan IDF, savaştaki operasyonlarının bir parçası olarak, “IDF, Şerit içinden terör saldırılarını önleyecek bir savunma stratejisinin uygulanması da dahil, Gazze sakinlerine ve tüm İsrail vatandaşlarına güvenlik sağlama görevini yerine getirmeye kararlıdır” dedi.
“Savunma stratejisinin uygulanmasının bir parçası olarak ve hükümetin talimatları doğrultusunda IDF terörist altyapıyı yok etmekte, toplulukların savunma unsurlarını güçlendirmekte, bölgede yaygın IDF varlığını sürdürmekte ve sınır bölgesinin düzenlenmesi de dahil bir dizi adım atmaktadır. Bu adımlar Hamas ve diğer terör örgütlerinin bölgede faaliyet göstermesini engellemek için gereklidir. Tüm bunlar uluslararası hukuka uygun olarak ve sınır bölgesinin düşmanın terör faaliyeti yürütme kabiliyeti açısından kritik önem taşıdığı anlayışıyla gerçekleştirilmektedir.” Açıklamada ayrıca “kara manevrasının bir parçası olarak IDF’nin durum değerlendirmeleri doğrultusunda bölgede güvenlik konuşlandırmasını sürdürdüğü” belirtildi.
Tampon bölge fikri yeni değil, hatta savaştan önce İsrail sınır boyunca bir tampon bölge uygulamıştı. Geçmişte, güvenlik sınırının 300 metre yakınına gelen Gazzeliler ateş altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyordu. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’ne (OCHA) göre, bu mesafenin yüzlerce metre ötesindeki alanlar bile Gazzeliler için güvensiz kabul ediliyor ve bölgedeki tarımsal faaliyetler engelleniyordu.
İnsan hakları örgütü Gisha’ya göre, savaştan önce çiftçilerin sınıra 100 metre kadar yaklaşmasına izin verilirken, 2014’ten sonra İsrail sınıra yakın bölgelere herbisit püskürtmeye başladı ve bu da çevredeki tarıma zarar verdi. Şu anda tampon bölgede devam eden arazi temizleme çalışmaları ağaçların sökülmesini de içeriyor.
Hamas’ın 7 Ekim’deki terör saldırısı sırasında Nuhba güçleri önceki tampon bölgeyi hızla geçerek sınırı birkaç noktadan aştı ve böylece Gazze sınırındaki topluluklara girerek bin 200 kişiyi öldürdü ve 240 kişiyi de rehin aldı. Savaşta Hamas teröristleri Gazze’deki sivil halkı canlı kalkan olarak kullanıyor ve yeraltı tünellerinde gizleniyor.
Tampon bölge projesi, Cenevre sözleşmesinin ihlali ve dolayısıyla savaş suçu olarak yorumlanabileceği iddiaları da dahil uluslararası eleştirilere neden oluyor. Nitekim BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk geçen ay IDF güçlerinin “Gazze Şeridi’nde İsrail-Gazze sınırına bir kilometre mesafede bulunan tüm binaları yıkarak tampon bölge oluşturmak amacıyla bölgeyi temizlediğini” söyledi. Yüksek Komiser sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail sivil altyapının bu denli kapsamlı bir şekilde tahrip edilmesine ilişkin net bir gerekçe sunmadı. Yetkililere sivillerin zorla nakledilmesinin savaş suçu teşkil edebileceğini hatırlatırım.”
IDF, Haaretz’in tampon bölge kurulumu kapsamında şu ana kadar yıkılan yapıların sayısı ve kurulum tamamlandığında yıkılması beklenen yapıların sayısına ilişkin sorusuna yanıt vermedi.