Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre tedarik zinciri riskleri, casuslukla mücadele mevzuatı ve artan jeopolitik gerilimler Japon şirketlerini Çin’de faaliyet gösterme konusunda daha az istekli hale getiriyor.
Tokyo merkezli araştırma firması Teikoku Databank’ın son raporuna göre haziran ayı itibariyle toplam 13.034 Japon şirketi dünyanın 2 numaralı ekonomisinde iş yapıyor. Bu rakam, anketin ilk kez yapılmasından iki yıl sonra, 2012’de ulaşılan zirveye kıyasla %9,4 azaldı.
Bu yılki anket, önceki üç ankette kaydedilen düşüşlerin ardından, son yapıldığı yıl olan 2022’ye kıyasla 328 şirketlik bir artış gösterdi.
Bu mütevazı artışa rağmen, raporun yazarları Japon işletmelerinin Çin’de mağaza açma konusundaki ilgilerini kaybettiklerini söylüyor. Teikoku Databank’ta araştırmacı olan Daisuke Iijima, “Şirketlerin Çin’de faaliyet gösterme iştahı muhtemelen verilerin gösterdiğinden daha fazla azalıyor” dedi.
Iijima, bir zamanlar birçok Japon şirketini Çin’e çeken işgücü maliyetlerinin son on yılda iki katına çıktığını ve ABD ile yaşanan gerginliklerin iş ortamına riskler eklediğini sözlerine ekledi. “Daha fazla şirket Çin’i tedarik zincirlerinin merkezine yerleştirmenin bir yönetim riski olduğunu düşünüyor ve yerel iştiraklerini entegre ediyor ya da Güneydoğu Asya’ya taşıyor” dedi.
Türlerine göre, Çin’deki Japon şirketlerinin en büyük bölümünü %39 ile imalatçılar oluşturuyor. Teikoku raporu, bu şirketlerin çoğunun otomobil, elektronik veya yarı iletken üretimiyle ilişkili olduğunu belirtiyor. Washington, Çin’den elektrikli araç, güneş paneli ve diğer ürünlerin ithalatını kısıtlamak amacıyla ticaret engellerini yürürlüğe koydu.
Anket ayrıca Japon firmalarının Çin’i giderek daha öngörülemez bulduğunu belirtiyor. Astellas Pharma’nın bir Japon çalışanının 2023 yılında casusluk suçlamasıyla tutuklanmasının, pek çok yabancı işletmenin hukuk sistemi konusunda endişelenmesine neden olduğu kaydedildi.
Iijima, Japon firmalarının Çin’e yönelik kötüleşen ticari duyarlılığının, ülkeden çıkışın zorlu süreci nedeniyle ankete tam olarak yansımadığını söyledi. Ofislerini veya fabrikalarını kapatmak isteyen Çinli olmayan işletmeler, yabancı firmaların getirebileceği yatırım ve istihdamı korumak isteyen yerel yönetimlerin koyduğu katı şartların üstesinden gelmek zorunda.
Japonya Uluslararası İşbirliği Bankası, 2023 yılında 500’den fazla Japon şirketinden önümüzdeki üç yıl içinde iş geliştirme açısından gelecek vaat eden ülkelerin isimlerini istedi. Çin sıralamada üçüncü sıraya gerileyerek 2014’ten bu yana en düşük seviyeye indi. Şirketlerin Çin’den uzaklaşmasının da yardımıyla Vietnam, yıllık anketin başladığı 1989 yılından bu yana ilk kez ikinci sırada yer aldı.
Ancak Çin dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi ve cazip bir pazar olmaya devam ediyor. Ülkenin Japon yemeklerine olan sevgisi, Tokyo merkezli Toridoll Holdings’in bu yaz Şanghay’da açacağı et restoranı markası Niku no Yama Gyu’nun Çin’deki ilk şubesi de dahil olmak üzere restoran işletmecilerini cesaretlendiriyor.
Yaşlı bakım sektörü de Çin’in nüfusu yaşlandıkça fırsatları değerlendiriyor. Japonya’da bakım ekipmanları kiralayan ve satan Yamashita, buradaki işlerini güçlendirmek için mart ayında Şanghay’da bir şirket kurdu.
Yamashita’nın Çin işlerini yöneten Arata Nagai, “Siyasi durum karmaşık ve riskler sıfır değil,” dedi. “Ancak ülkenin 200 milyonluk yaşlı nüfusunda bir fırsat görüyoruz ki bu rakam tüm Japon nüfusundan daha fazla” diye ekledi.
Öte yandan Iijima’ya göre bu faktörler Japon işletmelerinin büyük bir göçünü olası kılmıyor. Araştırmacı, “Japon şirketleri yerel hükümeti kışkırtmadan kendilerini ülkeden uzaklaştırmanın yollarını arıyor, ancak varlıklarının büyük ölçüde azalması pek olası değil” dedi.