Japonya’da Fumio Kishida’nın istifasının ardından Liberal Demokrat Parti (LDP) içerisinde koltuk mücadelesi hızlanırken muhalefet saflarında da krizi fırsata çevirme girişimleri sürüyor. Haftalardır süren spekülasyonların ardından eski Başbakan Yoshihiko Noda, perşembe günü Japonya Anayasal Demokratik Partisi’ndeki (CDP) liderlik adaylığını resmen açıkladı ve ülkenin en büyük muhalefet partisinin gidişatını değiştirebilecek bir geri dönüşü sağlamayı umuyor.
Başbakanlıktan istifa etmesinin üzerinden 12 yıl geçtikten sonra Noda, yeniden görevi devralmaya hazır olduğunu kamuoyu ile paylaşarak, “Başbakan olmayı tekrar deneyeceğime karar verdim” dedi.
67 yaşındaki siyasetçi, Japonya’nın karşı karşıya olduğu zorluklarla başa çıkmak için belli bir deneyime ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, CDP liderliği yarışını 40’lı yaşlardaki daha genç adayların ön plana çıkmasının beklendiği iktidardaki Liberal Demokrat Parti’nin başkanlık yarışı dönemine göre ayarlıyor.
Noda gazetecilere yaptığı açıklamada, “Yönetim söz konusu olduğunda, belli bir yenilenme duygusunun kesinlikle gerekli olduğunu” söylese de, tecrübeye vurgu yaparak, “ancak iç ve dış zorluklarla başa çıkma kararlılığı ve yeteneği ile ulusa karşı sorumluluk üstlenme taahhüdünün sorgulanacağı” bir durum oluştuğunu belirtti.
Noda, duyurusuyla birlikte partinin kıdemli ismi Yukio Edano’nun geçen hafta aday olma kararını açıklamasının ardından liderlik yarışına katılan ikinci CDP milletvekili oldu. Kampanya 7 Eylül’de başlayacak ve oylama 23 Eylül’de yapılacak.
Son bir yıldır iktidardaki LDP’nin kara para skandalına karışmasıyla birlikte Noda kamuoyundaki profilini yükselterek medyadaki varlığını artırıyor ve parlamentoda Başbakan Fumio Kishida’ya karşı, skandala verdiği düşük tepki yüzünden sorgulayıcı ifadeler kullanıyor.
Deneyimli bir siyasetçi olan Noda, ilk kez 1993 yılında, siyasetçiler ve bürokratları ilgilendiren ve Recruit skandalı olarak bilinen, büyük çaplı ticaret ve yolsuzluk skandalının ardından Nagatacho’da siyasi reform görüşmelerinin başlamasıyla Alt Meclis’e girmişti.
Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Siyasi dünyadaki kötülükleri ortadan kaldırmadığımız sürece ilerleyemeyiz” diyerek değişime olan bağlılığını yineledi.
Noda’nın, CDP’ye yeniden liderlik etmesi durumunda, önümüzdeki 14 ay içinde yapılması planlanan genel seçim öncesinde diğer muhalefet partileriyle daha yakın ilişkiler kurup kuramayacağı büyük merak konusu.
LDP ABE TAKTİĞİNİ UYGULAYACAK MI?
LDP’nin son yıllarda yapılan parlamento seçimlerindeki başarıları, suikaste kurban giden eski başbakan Şinzo Abe’nin en etkili iki seçim taktiğine dayanıyordu. Bunlardan biri, kendisinin ve partisinin siyasi çıkarlarını en üstte tutabileceği şekilde ve zamanda seçimleri düzenlemekti. 2017’deki ani seçimler sadece Abe’nin iktidar dönemindeki güç kollarını ustaca kullanmasının bir hatırlatıcısı değil aynı zamanda onun cesaretinin bir göstergesiydi. 2017, Abe için tehlikeli bir yıldı.
Abe için en büyük tehditlere Tokyo Valisi Koike Yuriko’nun yükselişi de eklenmişti. Koike’nin kurduğu yerel parti, 2017 yazında yapılan büyükşehir seçimlerinde LDP’yi geride bıraktı ve bu ivmeyi kullanarak ulusal düzeyde başka bir partiyi, daha önce üyesi olduğu LDP’yi devirmeyi amaçlayan Umut Partisi’ni (PoH) kurmaya hazırlandı. Yaklaşan bir fırtına ve ortaya çıkan bir alternatife karşı Abe aşırı sessiz bir oyun oynadı ve yankı uyandıran bir zaferle ortaya çıktı. Söz konusu seçimlerde Temsilciler Meclisi’ni dağıtırken, hala en büyük muhalefet gücü olan Japonya Demokratik Partisi (DPJ), Koike’nin yeni partisiyle birleşerek ayakta kalmaya çalıştı. Ancak, PoH tarafından reddedilen DPJ üyelerinden oluşan başka bir partinin kurulması ve Koike’nin gafları nedeniyle parlamentoda saflar daha da bölündü ve LDP koalisyon ortağı Komeito ile birlikte süper çoğunluğa ulaşarak iktidarda ses sahibi oldu.
Yani Abe’nin ortaya çıkan muhalefeti daha doğmadan boğma stratejisi, savaş sonrası Japonya’da en büyük muhalefet partisinin en az sayıda sandalye kazanmasına yol açmıştı.
Bu taktikler arasında Abe’nin 2020’de istifasının ardından Suga’yı başa getirerek parti üzerinde gölge güç olarak siyasete devam etmesi de unutulmaması gereken bir nokta. Kishida’nın istifası ile muhalefetin tepkisinin ölçülmesi durumunda LPD safları yeni ve benzer bir seçim stratejisi ile iktidarı elde tutma planları yapıyor olabilir.
