Avrupa

Meloni bir darbe yedi, bir zafer kazandı

Yayınlanma

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, bir hafta arayla önce bir darbe yedi, sonra da bir zafer kazandı.

Darbe, İsrail casus yazılımı Graphite hakkındaki bir parlamento soruşturmasından geldi. Parlamento komitesi, hükümetin göçmenlerle çalışan birkaç aktivistin akıllı telefonlarını hacklemek için saldırgan siber şirket Paragon tarafından geliştirilen İsrail yapımı casus yazılım Graphite’i kullandığını doğruladı

Komite, Paragon’un 2023’ten itibaren ülkenin dış istihbarat servisi de dahil olmak üzere iki İtalyan kurumuna Graphite sağladığını doğruladı. Rapora göre, sağlanan Graphite sürümü, telefonun mikrofonunu veya kamerasını etkinleştirme özelliğini içermiyordu. Bunun yerine, operatörlerin hacklenen cihazlardaki şifreli iletişimlere erişmesine izin veriyordu.

Raporda ayrıca, Graphite’in Meta’nın casus yazılımın faaliyetleri kamuoyuna açıklanmadan bir ay önce, Aralık 2024’te tespit edip düzelttiği WhatsApp’taki bir güvenlik açığını istismar ettiği de doğrulandı.

İsrail televizyonunda yayınlanan son habere göre, bu güvenlik açığının keşfi İsrail askeri istihbarat birimi 8200’de paniğe neden oldu.

Hükümetin İsrailli casus yazılımı kullandığı teyit edildi

İtalyan komitesi ayrıca, Meta’nın İtalya’da göçmen haklarıyla ilgilenen birkaç aktivistin telefonlarının hacklendiği iddiasını da doğruladı. Bu aktivistler arasında Luca Casarini, Giuseppe Caccia ve David Yambio da bulunuyor. 

Fakat Yambio’nun durumunda hackleme Graphite tarafından değil, başka bir isimsiz casus yazılım tarafından gerçekleştirildi.

Komitenin nihai raporuna göre, ülkenin iktidardaki partisini eleştirmesiyle tanınan araştırmacı gazeteci Francesco Cancellato’nun telefonu İtalyan istihbarat teşkilatları tarafından hacklenmedi.

Raporda, bu aktivistlerin yasal olarak izlendiği ve onlara karşı casus yazılımların kullanımının İtalya’daki ilgili yasal makamlarla koordineli olarak yapıldığı belirtildi.

Bununla birlikte, komite, ülkede casus yazılımların kullanımını düzenleyen denetim mekanizmalarının iyileştirilmesini tavsiye etti.

Ayrıca, Casarini ve Caccia’nın Giorgia Meloni’nin iktidara gelmesinden önce, önceki hükümetler tarafından başlatılan operasyonlarda hedef alındığını vurguladı.

İsrailli şirket, İtalyan istihbaratının sistemlerine erişimini durdurdu

Paragon, İsrail, Avrupa, ABD ve Singapur’daki istihbarat ve kolluk kuvvetlerine satılan Graphite casus yazılımını geliştirdi. Ocak ayında WhatsApp, Paragon’un casus yazılımı kullanılarak yaklaşık 100 kullanıcı hesabının hacklendiğini tespit ettiğini duyurmuştu.

Potansiyel hedefler listesinde sivil toplum aktivistleri ve Başbakan Giorgia Meloni’nin partisi ile neofaşist hareketler arasındaki bağları ortaya çıkaran bir İtalyan araştırmacı gazeteci de yer alıyordu.

İsrail’in daha ünlü casus yazılım üreticisi NSO’nun aksine, kendisini insan haklarına bağlı “temiz ve sorumlu” bir şirket olarak tanıtan Paragon, devletlerin şifreli cihazlara erişmesine olanak tanıyan casus yazılımının kötüye kullanıldığı iddialarıyla ilgili ilk kez tepkiyle karşı karşıya kaldı.

Meta, WhatsApp’ın hacklendiğini duyurduktan sonra, Paragon, Roma’da devam eden parlamento komisyonu incelemesinin sonuçları açıklanana kadar İtalya’nın istihbarat teşkilatının sistemlerine erişimini kesti.

İsrail televizyon programı Zman Emet (Real Time) tarafından yayınlanan son habere göre, İtalyan yetkililer Paragon’un kararından o kadar öfkelendi ki, İtalya başbakanının açıklama için Başbakan Binyamin Netanyahu’yu aradığı bildirildi.

Referandumlara boykot ses getirdi

İtalya’nın beş ulusal referandumla önemli iş ve vatandaşlık yasalarını iptal etme girişimi, katılımın %30’da kalmasıyla başarısız oldu.

Katılım oranı, sonuçların geçerli olması için gerekli olan %50’nin çok altında kaldı.

İtalya İçişleri Bakanlığına göre, göçmenlerin vatandaşlık başvurusunda bulunabilmeleri için İtalya’da yaşamaları gereken süreyi yarıya indirmeyi amaçlayan iki günlük referanduma, oy kullanma hakkına sahip seçmenlerin yaklaşık %30’u katıldı.

Oylama pazar ve pazartesi günleri (8-9 Haziran) saat 15:00’e kadar açık kalmasına rağmen, katılım anayasal eşiğe hiç yaklaşmadı. Referandumlar (dördü işçi haklarının korunmasına, biri ise İtalyan vatandaşlığı için başvuran AB vatandaşı olmayanların ikamet süresinin 10 yıldan 5 yıla indirilmesine ilişkin) yetersiz katılım nedeniyle geçersiz sayıldı.

Sol muhalefet ve aktivist grupların desteklediği referandum, AB dışından gelen yabancılar için 5 yıl olan ikamet süresini 10 yıla çıkaran 1992 tarihli bir yasayı yürürlükten kaldırmayı amaçlıyordu.

Referandum başarılı olsaydı, İtalya’da beş yıl veya daha uzun süredir yaşayan 2,5 milyon yabancı göçmen hemen vatandaşlık başvurusunda bulunma hakkına sahip olabilecekti.

Oy kullananlar arasında “Evet” kampanyasına destek ezici çoğunlukta oldu: Yaklaşık %80 iş kanunlarındaki değişiklikleri desteklerken, yaklaşık %65 vatandaşlık önerisini destekledi. Fakat yeter sayıya ulaşılamadığı için sonuçlar yasal bir geçerliliğe sahip değil.

Referandum kampanyası, geçen yıl İtalya’nın kadın voleybolunda Afrika göçmenlerinin kızlarından oluşan bir takımla Olimpiyat altın madalyası kazanmasının ardından yaşanan hararetli tartışmalarla başladı.

Muhalefetten iktidara suçlama: Hükümet zafer ilan etti

Referandumları büyük ölçüde destekleyen muhalefet partileri, hükümeti katılımı kasten düşürmek için oy kullanmama çağrısı yaparak seçmenleri sandığa gitmekten alıkoymakla suçladı.

Bu taktiği en çok Forza Italia kullandı ve seçmenleri sandık yerine “plaja gitmeye” çağıran bir sosyal medya paylaşımıyla tepki topladı.

Başarısızlık kesinleşir kesinleşmez, Başbakan Giorgia Meloni’nin partisi Fratelli d’Italia (İtalya’nın Kardeşleri) karşı saldırıya geçti.

Parti, muhalefet liderlerinin “Kaybettiniz” yazan bir resmini paylaşarak referandumların hükümeti zayıflatmak için üstü kapalı bir girişim olduğunu iddia etti.

Hükümet yetkilileri, sonucu statükonun daha geniş bir şekilde onaylanması olarak nitelendirdi. Başbakan Yardımcısı Giovanbattista Fazzolari, “Muhalefet, beş referandumu Meloni hükümetine karşı bir oylamaya dönüştürmeye çalıştı. Sonuç açık: hükümet daha güçlü, sol ise daha zayıf çıktı,” dedi.

Referandumun yeterli çoğunluğu sağlayamadığı anlaşılınca, Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini, lideri olduğu Lega’nın vatandaşlığa kabulü daha da zorlaştırmak için yasaların sıkılaştırılmasını isteyeceğini söyledi.

Salvini yaptığı açıklamada, “Vatandaşlık bir hediye değildir. İtalyan vatandaşı olmak için daha katı ve daha sert kurallar istiyoruz. Birkaç yıl daha ikamet etmek yeterli değildir,” dedi.

Buna karşılık, Demokrat Parti milletvekili ve Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Pina Picierno, sonucu “derin, ciddi ve önlenebilir bir yenilgi” olarak nitelendirerek, kendi tarafını “siyasi miyopluğa” karşı uyardı ve “Bizim balonumuzun dışında, geçmişin hesaplarının kapatılmasını değil, bir gelecek isteyen bir ülke var,” dedi.

İtalya’nın devlet yayıncısı Rai ve diğer ana akım medya kanalları ve gazeteler, referandumla ilgili haberleri neredeyse tamamen sansürledi. Referandumun yapıldığı pazar günü, ulusal gazetelerin manşetlerinde referandumdan neredeyse hiç bahsedilmedi.

Her iki taraftan reform çağrıları

Oylama, İtalya’nın köklü siyasi bölünmelerini ortaya çıkarırken, nadir bir ortak nokta da ortaya çıktı: Mevcut referandum sistemi giderek daha fazla eleştiriliyor.

Hem hükümet hem de muhalefet temsilcileri, çok farklı nedenlerle olmakla birlikte, sistemin reformu için açıkça çağrıda bulunuyor.

Forza Italia lideri, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, referanduma sunulacak konuların daha fazla imza toplaması gerektiğini ve mevcut sistemin maliyetini sorguladı.

Tajani, “Belki de yasayı revize etmenin zamanı geldi. Özellikle harcanan parayı düşünürsek, örneğin yurt dışına gönderilen ve boş olarak geri gelen yüz binlerce, hatta milyonlarca oy pusulası, imza eşiğinin yükseltilmesi gerekebilir,” dedi.

Bu açıklamalar referandum destekçilerinden şiddetli eleştiriler aldı. +Europa lideri ve vatandaşlık referandumu komitesi başkanı Riccardo Magi, Tajani’nin yorumlarını “kelimenin tam anlamıyla utanç verici” olarak nitelendirerek, hükümetin “Arnavutluk’taki çok daha pahalı ve skandallarla dolu gözaltı merkezleri” konusunda hiçbir endişe göstermediğini belirtti.

Magi, “Halkın hayal kırıklığıyla oynamak tehlikelidir” uyarısında bulunarak, katılım şartının kaldırılması için anayasa değişikliği önerisi sunacağını açıkladı.

Çok Okunanlar

Exit mobile version