Aşağıda çevirisini okuyacağınız makale, Microsoft ile BAE’nin yapay zekâ firması G42 arasında imzalanan 1,5 milyar dolar yatırım anlaşması özelinde Abu Dabi yönetiminin yapay zekâ alanındaki merkez olma iddiası ve bu kapsamda attığı adımlara odaklanıyor:
***
BAE yapay zekâ anlaşmaları için ABD ile ‘evlilik’ peşinde
Körfez ülkesinin Yapay Zekâ Bakanı, Microsoft ve G42 arasındaki son yatırım anlaşmasının ekonomiyi yeniden şekillendirme stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi
Chloe Cornish
Birleşik Arap Emirlikleri, petrokimya zenginliğini kullanarak ileri teknoloji geliştirme konusunda küresel süper güç olmayı umarak ABD ile yapay zekâ alanında bir “evlilik” arayışında.
BAE’nin Yapay Zekâ Bakanı Ömer Sultan el-Olama Financial Times’a yaptığı açıklamada, Abu Dabi’nin ticari yapay zekâ şampiyonu G42’nin 1,5 milyar dolarlık hissesini satın almak için Microsoft ile yapılan son anlaşmanın iki ülke arasında daha büyük teknoloji işbirliğinin başlangıcı olduğunu söyledi.
ABD ve BAE yetkilileri arasında aylarca süren müzakerelerin ardından gelen bu anlaşma, ABD’nin yapay zekâ üzerindeki hakimiyetini sürdürme çabasının bir yansıması olarak G42’nin Çin sistemlerini terk etme taahhüdünü de kapsıyor.
El-Olama, “Şimdi bu ifadeyi kullanmam uygunsa hem G42 ve Microsoft, hem de BAE ve ABD arasındaki bu evliliğin sonuçlarını göreceksiniz. En ileri teknolojiye baktığınızda, bunun ABD’li oyuncularla koordinasyon içinde olması ve ABD’ye güvence verilmesi gerekiyor” dedi.
Yaklaşık 2 milyar dolar değerindeki egemen varlık fonlarıyla desteklenen BAE’nin yapay zekâ hedefleri, bu yıl fosil yakıtlara olan ekonomik bağımlılığını azaltmaya çalışırken kendini küresel bir yapay zekâ merkezi olarak konumlandırmasıyla daha belirgin hale geldi.
Abu Dabi, BAE’nin güçlü Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun bin Zayed Al Nahyan’ın başkanlığında milyarlarca dolar değerinde olması beklenen yatırım aracı MGX’i kurdu.
Financial Times’ın haberine göre MGX, San Francisco merkezli OpenAI ile çip geliştirme planları üzerinde görüşmeler yapıyor ve Şeyh Tahnoun, BAE ile ABD arasında yapay zekâ konusundaki görüşmelere öncülük ediyor.
BAE, sağlıktan savunmaya kadar kilit sektörlerde yapay zekâ yetenekleri geliştiriyor ve yapay zekânın en büyük işletmelerinin daha verimli hale gelmesine yardımcı olabileceğine inanıyor. Abu Dabi’nin ulusal petrol şirketi, yapay zekâ araçlarının kullanımının, üretim kapasitesini artırarak ve operasyonları daha düzenli hale getirerek geçen yıl 500 milyon dolarlık maliyet tasarrufu sağlamaya yardımcı olduğunu söyledi.
BAE sert bir küresel rekabetle karşı karşıya. ABD ve Çin yapay zekâ konusunda teknolojik liderliği ele geçirmek için mücadele ederken İngiltere, Fransa ve Asya’daki start-up’lar uluslararası yatırımcılardan milyarlarca dolarlık yatırım çekiyor.
Ancak BAE’nin avantajı, sermayeye benzersiz bir erişim sağlayabilmesi. Abu Dabi’nin yurtdışındaki yapay zekâ projelerine büyük yatırım yapacağı beklentisi, OpenAI’den Sam Altman’dan Nvidia’dan Jensen Huang’a kadar sektör liderlerini de son aylarda ülkeye çekti.
BAE, büyük dil modellerine (LLMs) güç sağlamak için gereken çipleri stokladı ve el-Olama, ülkenin iki yıl boyunca ihtiyaçlarını karşılayacak bir birikime sahip olduğunu tahmin ediyor. Ancak Bloomberg’e göre ABD’li yetkililer BAE de dahil Orta Doğu’ya bazı yapay zekâ çiplerinin sevkiyatını yavaşlatmaya çalışıyor.
Bazı gözlemciler otokratik BAE’nin gelişmiş yapay zekâ teknolojisine erişiminden endişe duyuyor.
Stanford Üniversitesi İnsan Merkezli Yapay Zekâ Enstitüsü’nde uluslararası politika uzmanı olan Marietje Schaake, ABD’nin yapay zekâ konusundaki politikasının şimdiye kadar pragmatik olduğunu ve dar bir şekilde Çin’le mücadeleye odaklandığını söyledi.
Eski Avrupa Parlamentosu üyesi, “Çin’e tek başına odaklanmak, diğer ülkelerin de benzer düşünen bir koalisyonun parçası olduklarını iddia edebilecekleri anlamına geliyor ve ABD yönetimi bu arada insan hakları ihlallerini memnuniyetle görmezden geliyor” dedi.
Abu Dabi’nin İleri Teknoloji Araştırma Konseyi (ATRC) bu ay, dışarıdan gelen değerlendiricilerin Meta ve Google tarafından üretilen rakip LLMs’ler kadar ya da daha iyi performans gösterdiğini söylediği en son büyük dil modeli Falcon 2’yi piyasaya sürdü.
ATRC ayrıca, sağlık yetkilileri ve yargı sisteminden alınan BAE devlet verilerine dayalı modeller oluşturmak için AI71 adlı ticari bir yapay zekâ şirketi kurdu.
ATRC Genel Sekreteri Faysal el-Bannai, devlet verilerinin BAE’ye “çok fazla özel veriye sahip çok az oyuncunun bulunduğu bu oyunda çok güçlü bir kritik avantaj” sağladığını söyledi.
Abu Dabi ayrıca 2019 yılında dünyanın ilk yapay zekâa adanmış üniversitesi olan Muhammed bin Zayed Yapay Zekâ Üniversitesi’ni açtı.
Enstitü, çoğu yabancı yalnızca 10 milyon kişinin yaşadığı ülke için büyük bir zorluk olan BAE’deki yetenekler için bir iletişim hattı kurulmasına yardımcı oldu. Üniversitenin rektörü Tim Baldwin, üniversitenin lisansüstü öğrencilerinin beşte birinin BAE’den olmasına rağmen yüzde 22,5’inin Çin’den geldiğini söyledi.
Abu Dabi yapay zekâ teknolojileri geliştirmeye odaklanırken, komşu emirlik Dubai de bunları uygulamak istiyor.
Dubai, yapay zekâ için gereken bulut bilişime ev sahipliği yapmak için veri merkezi kapasitelerini artırmayı planlıyor ve finans gibi yerleşik endüstriler etrafında şirketlerin yapay zekâ “kümelenmelerini” teşvik etmek istiyor.
El-Olama, “BAE’deki tüm liderlik kademelerinde, yapay zekânın odaklanacağımız bir teknoloji olduğuna dair bir inanç var. Bugün aldığımız kararlar […] BAE’nin gelecek nesiller için nasıl bir yer olacağını şekillendirecek” dedi.