AVRUPA

‘Milli Muhafazakâr Enternasyonal’den İsrail’e destek

Yayınlanma

Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, İsrail Diaspora İşleri Bakanı Amichai Chikli ve Fransa’nın Ulusal Birlik (Rassemblement National – RN) partisinin lideri Marine Le Pen, haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde İspanyol parlamentosunun üçüncü büyük gücü olan sağcı VOX partisinin Madrid’de düzenlediği etkinlikte bir araya geldi.

Etkinlikte, ABD’li muhafazakâr düşünce kuruluşu Heritage Foundation’ın başkan yardımcısı ve eski Beyaz Saray çalışanları Matt ve Mercedes Schlapp tarafından temsil edilen eski ABD Başkanı Donald Trump büyük alkış aldı.

VOX ve Meloni’nin partisi İtalya’nın Kardeşleri’ni de bünyesinde barındıran Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) grubu, VOX tarafından düzenlenen “Europa VIVA 24” etkinliği kapsamında hafta sonu İspanya’nın başkentinde manifestosunun büyük bölümünü sundu.

“Güçlü ve egemen bir Avrupa”nın savunulması, Brüksel bürokrasisinin azaltılması, sınır güvenliğinin güçlendirilmesi ve Yeşil Mutabakat’ın gözden geçirilmesi seçimler öncesinde ECR’nin önceliklerinden bazıları.

Muhafazakârlar, yasadışı göç ve AB’nin iklim politikasına karşı güçlü mesajlarla kampanyalarını gayri resmi olarak başlatırken, Gazze’deki savaşında İsrail’i desteklediklerini ilan ettiler.

Orbán, Le Pen ve Meloni konuştu

ECR’nin manifestosunun ve VOX’un AB siyasi yarışına yönelik programının sunumu medyada büyük ilgi gördü. VOX lideri Santiago Abascal’ın kişisel dostu olan Javier Milei ve Le Pen Madrid’de hazır bulunurken, Meloni ve Orbán etkinliğine video konferans yoluyla katıldılar.

Meloni video konuşmasında, “Belirleyici bir seçimin arifesindeyiz (…). Şimdi seferberlik zamanı, sokaklara dökülme zamanı. Çıtayı yükseltmenin zamanı geldi, son güne kadar mücadele etmeliyiz,” dedi.

Orbán ise mesajında “Sevgili İspanyol dostlar, biz yurtseverler Brüksel’i işgal etmeliyiz,” dedi.

Orbán, Avrupa seçimleri için yürütülen kampanyayı, “kitlesel yasadışı göçü serbest bıraktığını” ve “çocuklarımızı cinsiyet propagandasıyla zehirlediğini” söylediği Brüksel’e karşı “büyük bir ortak savaş” olarak tanımladı.

Orban’a göre VOX siyasetçileri ve aktivistleri, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın kampanya sloganı “Make America Great Again”e (Amerika’yı Yeniden Büyük Yap) atıfta bulunarak “Avrupa’yı yeniden büyük yapmaya” yardımcı olabilecek “adanmış savaşçılar.”

VOX’un, “Avrupa’yı yeniden canlandırmak için Avrupa düzeyinde güvenilebilecek İspanyol yurtsever hareketini temsil ettiğini” öne süren Le Pen, “Bugün Avrupa Birliği’nin yönünü değiştirmek isteyen çok kişi var ve 9 Haziran’’da daha da çoğalacağız,” dedi.

Le Pen, Avrupa Komisyonu’nun “Avrupa uluslarının egemenliğini sonsuza kadar ellerinden alırsa”, bunun sonuçlarının ülkelerin geleceği açısından felaket olacağını savundu.

Avrupa Parlamentosu’nda VOX ile çalışma arzusunu açıkça ifade eden Fransız lideri, Avrupa Komisyonu’nun mevcut başkanı Ursula von der Leyen ve müttefiklerini “tekdüzeliğe boyun eğmiş” bir AB istemekle suçladı ve “Biz Avrupa’nın savunucularıyız, onlar ise yıkıcıları,” diye uyardı.

İsrailli bakan: Radikal islama karşı batı medeniyetini savunuyoruz

Haaretz’in aktardığına göre Chikli, Vox lideri Abascal ve Le Pen’in arasındaki ön sıradaki koltuğundan seyircilerin coşkulu alkışları arasında sahneye çıktı ve 7 Ekim hakkında konuşarak bunu “radikal islamın çürümüş meyvesi” olarak nitelendirdi.

Gazze’de hâlâ esir tutulan İsrailli rehineler Noa Argamani ve Bibas ailesine atıfta bulunan ve bir Hamas üyesinin Gazze’deki ailesiyle yaptığı ve “kaç İsrailliyi öldürdüğünü kutladığı telefon görüşmesinin metnini” okuyan Chikli, “Bir çocuğu yetiştirmek için bir köy gerekir. Ama aynı şekilde tecavüzcüleri ve katilleri yetiştirmek için de bir köy gerekir,” dedi.

Chkli, İsrail’in Gazze’deki askeri harekatını “istemediğimiz bir savaş, çocuklarımızın ve özgür dünyanın iyiliği için savaşmaktan ve kazanmaktan başka seçeneğimiz olmayan bir savaş” olarak nitelendirdi.

Bakan 15 dakikalık konuşması boyunca “dünya çapında radikal islam tehdidine” birçok kez geri döndü. Chikli bir noktada, “Bu savaş sadece Gazze, İsrail Devleti ya da hatta Ortadoğu ile ilgili değil. Bu, radikal islama karşı batı medeniyetinin geleceği için varoluşsal bir savaştır,” dedi ve kongrede bulunan kalabalık buna “alkış patlamasıyla” karşılık verdi.

İsrailli bakan, İspanya Başbakanı Pedro Sánchez’i Filistin devletini savunduğu için eleştirirken, Vox lideri Abascal’a övgüler yağdırdı ve aralık ayında İsrail’e yaptığı ziyaret için teşekkür etti.

Chikli, “Diğerlerinin aksine, bunu fotoğraf çektirmek ya da sıra savmak için yapmadınız. Diğerlerinin aksine, iyi yüreğiniz sizi Hamas ve İran yerine İsrail Devleti’nin yanında yer almaya yöneltti. Gerçeğin yanında durduğun için teşekkürler Abascal,” dedi.

Chikli daha sonra, kendi deyimiyle “pervasız göç politikalarının” Avrupa için yarattığı tehdide geri döndü. “Genellikle dini fanatizmin yuvası haline gelen islami göçmenlerle dolu gettoları” eleştirdi ve “çok kültürlülüğün” reddedilmesi çağrısında bulunarak bu kavramı “bu kıtayı varoluşsal tehlikenin eşiğine getiren tam bir başarısızlık” olarak nitelendirdi.

Chikli sözlerini, İspanyollara “sağduyularını” kullanarak İsrail’e geçen hafta gerçekleşen Eurovision şarkı yarışmasında mümkün olan en yüksek puanı verdikleri için teşekkür etti ve “Sessiz çoğunluk sözünü söyledi,” dedi.

Likud-Avrupa sağı bağları güçleniyor

Başbakan Binyamin Netanyahu’nun partisi Likud’un üyesi olan Chikli, bir süredir Avrupa’daki ‘milli muhafazakâr’ olarak nitelendirilen sağcı partilerin etkinliklerine katılıyor.

Aralık ayında Chikli, “ahlaki göreceliliğin Batı medeniyetini çökertmekle tehdit ettiği alacakaranlıkta, ahlaki netliğin bir feneri olarak duran bir hakikat adamı” olarak nitelendirdiği Vox başkanı Santiago Abascal ile bir araya gelmişti.

Chikli geçtiğimiz ay da Macaristan’daki Muhafazakâr Siyasi Eylem Konferansına (CPAC) katılmış ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ı “İsrail’in destekçisi” olarak övmüştü.

Chikli, Avrupa sağında önemli bir yer kaplayan “Büyük Yer Değiştirme” teorisini destekleyen ve özellikle Müslüman ülkelerden gelen Avrupa göçüne atıfta bulunan ve nazilerle ilişkilendiriken “omvolking” (“yeniden nüfuslanma”) terimini kullanan Belçika’nın Vlaams Belang partisinin başkanı Tom Van Grieken ile birlikte konuşmuştu.

Chikli bu yılın başlarında İsveç’in sağcı partisi İsveç Demokratları ile de bir araya gelmişti. İsveç parlamentosunun ikinci büyük partisi olan bu partinin geçmişinde Naziler bulunuyor ve üyeleri son yıllarda bile neo-Nazi hareketlerle bağlantıları olduğu gerekçesiyle eleştiriliyor. İsrail şu ana kadar parti ile resmi bağlar kurmaktan kaçındı ancak İsveç Demokratları kendilerini “İsveç’teki en İsrail yanlısı parti” ilan etti.

Ocak ayında Krakow’da Avrupa Yahudi Derneği tarafından düzenlenen bir konferansta Chikli, resmi sıfatının kendisini İsrail’in Gazze’deki işgaline karşı uluslararası protestolara katılan Diaspora Yahudileriyle ittifak kurmaya teşvik etmeyeceğini söylemişti.

Jewish Telegraphic Agency’ye verdiği demeçte Chikli, “‘Nehirden denize, Filistin özgür olacak’ diye bağıran bir kalabalığın arasında kendini evinde hisseden bir Yahudi’yi ben Yahudi olarak görmüyorum. Onunla bir köprü kurmak istemiyorum,” demişti.

Milei diplomatik kriz çıkardı

Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei ise, “solcuları” yerdiği ve serbest piyasa kapitalizmini savunduğu konuşmasıyla ayakta alkışlandı.

Öte yandan, “uygulanan politikaların kalıcı olması ve gelecekte özgürlüklerini savunan ve ülkesinde (örneğin Kuzey Kore veya Küba’da) ‘futbolu bile kontrol eden’ sosyalistler tarafından ayaklar altına alınmalarına izin vermeyen vatandaşların olması için” bir hükümet açısından da gerekli olan “kültürel savaşı” teşvik etti.

Milei sözlerini, “Batıyı büyük yapan değerleri savunmaya geri dönelim: yaşam, özgürlük ve mülkiyet,” diyerek tamamladı.

Vox lideri Santiago Abascal’a, “Anneler Günü’nde Adem’den daha yalnız olduğum zamanlarda” kurduğu dostluk için teşekkür eden Milei, sosyalizmin “lanetli ve kanserli” olduğunu ve “ölüme davetiye çıkardığını” söyledikten sonra, İspanya Başbakanı Pedro Sánchez’in eşi için “yozlaşmış” deyince diplomatik bir krizi tetikledi.

Milei’nin sert sözlerine karşılık olarak İspanya, Buenos Aires Büyükelçisi María Jesús Alonso’yu istişarelerde bulunmak üzere geri çağırdı.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares pazar günü, “son derece ciddi” olarak değerlendirdiği sözleri için Milei’den “kamuoyu önünde özür dilemesini” talep etti. Özür gelmediği takdirde İspanya’nın “egemenliğini ve haysiyetini” korumak için “uygun tedbirleri” alacağını duyurdu.

Bakan, Milei’nin sözlerinin “her türlü siyasi ve ideolojik farklılığı aştığını” ve “uluslararası ilişkiler tarihinde ve hatta güçlü kardeşlik bağlarıyla birleşmiş iki ülke ve iki halk arasındaki ilişkiler tarihinde eşi benzeri görülmemiş” olduğunu belirtti.

Avrupa sağı oylarını artırıyor: ECR programı açıklandı

Avrupa Parlamentosu’nda sağcı oluşumlara ev sahipliği yapan iki grup, VOX’un yanı sıra İtalya’nın Kardeşleri ve Polonya’nın eski iktidar partisi Hukuk ve Adalet’in (PiS) yer aldığı ECR ile RN, Almanya için Alternatif (AfD) ve Matteo Salvini’nin Lega’sına ev sahipliği yapan Kimlik ve Demokrasi (ID).

Euractiv için yapılan en son Europe Elects projeksiyonu, ECR ve ID’nin 83’er AP üyesi kazanacağını gösteriyor. ID, 2019 seçimlerinde 73 ve ECR 62 vekil kazanmıştı.

Meloni ECR’nin şu anki başkanı ve grubun Başkan Yardımcısı İspanyol VOX Milletvekili Hermann Tertsch.

Seçim bildirgesinde ECR, diğer hususların yanı sıra “ulusal kimliğin korunması, vatandaşların güvenliği ve sınırların güçlendirilmesi konularındaki kesin kararlılığını” ifade ediyor.

Buna ek olarak ECR grubu, “gücün Brüksel’de gereksiz yere merkezileştirilmesini” reddederken, AB’nin “üye devletlerin egemenliğine ve geleneklerine saygı gösterecek ve bunları koruyacak” şekilde reforme edilmesini öneriyor. Ayrıca “güçlü bir Avrupa savunması”, Ukrayna’ya askeri desteğin güçlendirilmesi ve NATO’nun GSYİH’nin %2’si çağrısı doğrultusunda tüm ortakların savunma bütçelerinin arttırılması çağrısında bulunuyor.

Manifestoda ayrıca ECR’nin AB’nin sınırlarını güvence altına almak için “kapsamlı bir göç stratejisi” çağrısında bulunduğu ve bu stratejinin diğer girişimlerin yanı sıra Avrupa’da “sadece” “gerçek mültecilere” sığınma hakkı verilmesini de içereceği belirtiliyor.

ECR grubu ayrıca Ortak Tarım Politikası’nın (CAP) gözden geçirilmesini istiyor ve “Tarladan Sofraya” stratejisinin güçlendirilmesinin yanı sıra Yeşil Mutabakat’ın sektörün “sosyo-ekonomik refahına” öncelik verecek şekilde revize edilmesini savunuyor. 

Çok Okunanlar

Exit mobile version