Moldova, Rusya’yı ‘ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit’ olarak nitelendirdi. Kişinev ilk kez Moskova’ya karşı bu kadar açık bir suçlamada bulunarak ‘devleti tasfiye etme’ niyetinde olduğunu iddia etti.
Rusya’nın adı Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Maia Sandu tarafından açıklanan ülkenin yeni ulusal güvenlik stratejisinde yer aldı. Stratejinin resmen kabul edilmeden önce parlamento tarafından onaylanması gerekiyor.
Sandu, Moldova’nın ABD, Birleşik Krallık ve AB yetkilileriyle istişareleri içeren yeni duruşunun, hükümetine batılı ortaklarla askeri eğitim de dahil olmak üzere ‘savunma ve güvenlik sistemlerine önemli yatırımlar yapma’ yetkisi vereceğini söyledi.
Önerilen yeni strateji belgesinde, “Rusya Federasyonu ve Moldova Cumhuriyeti’ndeki vekilleri, karşı konulmadığı takdirde ülkenin devlet yapısı, demokrasisi ve refahı üzerinde ciddi etkileri olabilecek en tehlikeli ve kalıcı tehdit kaynağını temsil etmektedir,” deniyor.
Financial Times’a konuşan Sandu, “Rusya’nın ulusal güvenliğimize yönelik en büyük tehdit olduğunu ilk kez çok açık ve net bir şekilde ifade ediyoruz. Ayrıca AB ülkeleri, ABD, İngiltere ve diğer NATO üyeleriyle olan stratejik ortaklığımızın da altını çiziyoruz,” dedi.
“Halkımızı koruyabilmemiz için kurumlarımızın kapasitesini nasıl güçlendireceğimize, süreçlerimizi nasıl güçlendireceğimize dair kapsamlı ve net çözümler sunuyoruz,” diyen Sandu, stratejilerinin AB entegrasyonunun Moldova’nın çıkarına olduğunu ortaya koyduğunun da altını çizdi.
Sandu’nun AB yanlısı hükümeti, eski Sovyet cumhuriyetini batı yanlısı bir yörüngeye soktu. Avrupa Komisyonu önümüzdeki ayın başlarında Moldova’nın ‘reform çabalarına’ ilişkin bir rapor sunacak ve yıl sonuna kadar AB üye ülkelerinin resmi katılım müzakerelerine başlayıp başlamayacağına karar verecek.