Amerika
Politico: Trump’ın gümrük vergileri Amerikan silah üretimini tehdit ediyor

Donald Trump’ın gümrük tarifeleri ve iktisadi programının planlandığı gibi uygulanması halinde Pentagon’un onlarca yıldır oluşturduğu küresel tedarik zincirleri karışabilir, Amerikan silahları daha pahalı hale gelebilir ve Birleşik Krallık ve Avustralya ile denizaltı inşa etmek için ortak girişimler gibi Çin’e karşı uluslararası çabaları zorlaştırabilir.
Politico’ya konuşan çok sayıda diplomat, Kongre üyesi, yetkili ve savunma sanayii analistine göre, ABD’nin tek başına hareket etme yaklaşımı, bu daha geniş tehditlerle birleştiğinde, şüpheci ortakların işbirliği için başka yerlere bakmasına neden olabilir.
Bu da dünyanın büyük bir bölümünü donatan bir endüstriyi parçalayacak ve Washington ile müttefiklerine uzun zamandır fayda sağlayan küresel savunma ilişkisindeki güven ve öngörülebilirliği yok edecektir.
“İhtiyaçlarımız var ve bizim için mantıklı olanı yapacağız,” diyen bir NATO ülkesi diplomatı, kendi ülkelerinde neyi geliştirmeleri gerektiğini incelediklerini vurguladı.
Beyaz Saray, gümrük vergilerini açıklayan kararnamesinde, ABD’nin “temel girdiler için ithalata aşırı bağımlılık olmadan” parça üretmesi gerektiğini söyledi.
Fakat Pentagon onlarca yılını şimdi gümrük vergileriyle karşı karşıya olan küresel bir tedarikçi ve şirket ağı kurmak, finanse etmek ve beslemek için harcadı.
Savunma için herhangi bir ayrıcalık tanınmaması halinde, yönetim bu çalışmaların çoğunu geri alabilir ve ülke ve diğer alıcılar için Amerikan yapımı silah üretimini geciktirebilir.
Eski bir Pentagon satın alma yetkilisi olan Bill Greenwalt, “Malzeme sıkıntısı yaşanacak, kısasa kısas olacak ve müttefiklerimiz ve diğer ortaklarımız misilleme yapacaklar. Potansiyel olarak hayati önem taşıyan bazı malzemeler ya eskisinden çok daha pahalıya mal olacak ya da bulunamayacak,” iddiasında bulunuyor.
AB’den yapılan ithalatta yüzde 20’den İngiltere ve Avustralya mallarında yüzde 10’a kadar değişen küresel tarifeler, uzun süredir başarılı ortak girişimler olarak görülen savunma işbirliklerini de altüst edebilir.
Bu tür programlar arasında, F-35 savaş uçağının yanı sıra Norveç ve İsrail ile önemli roket ve hava savunma projeleri de yer alıyor. Bu ve diğer projeler, Rusya ve Hint-Pasifik’te Çin’e karşı savunma için kilit öneme sahip.
Avrupalı bir yetkili, “En iyi ekipman için ABD’ye güveniyoruz. Avrupa’nın endüstriyel kapasitesi büyük ölçüde gelişti ve biz sadece tüketici değil, güvenlik sağlayıcı olmak istiyoruz,” dedi.
Bu da silahlar için Amerikan parça ve malzemelerine bağımlılığı azaltmak üzere Avrupa’da üretime daha fazla yatırım yapmak anlamına geliyor.
Dahası, Avustralya, İngiltere ve ABD’yi nükleer güçle çalışan denizaltılar inşa etmek ve teknolojileri paylaşmak üzere bir araya getiren, özellikle Biden dönemine ait bir girişim, parça fiyatlarının çok yükselmesi halinde sona erebilir.
Greenwalt, “Parmağınızı şıklattığınızda tedarik ağı kendini yeniden ayarlayamaz. Bu çok zaman, çaba ve çok para gerektirir,” diye konuştu.
Yönetim, silahlar için yabancı parçaları ABD’de üreterek daha fazla yerli istihdam yaratmayı umuyor ama şirketler bu işi yapacak personele sahip olmayabilir.
Savunma sanayii, diğer imalatçıların rekabeti ve genellikle daha fazla ödeme yapan ve istikrarlı bir işe sahip olan gelişen hizmet sektörü nedeniyle çalışanları çekmek için yıllardır mücadele ediyor.
Havacılık ve Uzay Sanayii Derneği’nin uluslararası ilişkilerden sorumlu başkan yardımcısı Dak Hardwick perşembe günü Amerikalı ve Avrupalı savunma yöneticilerinin katıldığı bir toplantıda, “Havacılık ve savunma sektöründe mevcut ihtiyacı karşılayacak yeterli sayıda insan yok,” dedi.
Savunma üretiminin karmaşıklığı birden fazla gümrük vergisi anlamına da gelebilir. Geçen yıl Savunma Bakanlığı’ndan 14,5 milyar dolardan fazla sözleşme koparan Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nin üyesi Demokrat Senatör Mark Kelly, küresel tedarik zincirinin o kadar karmaşık olduğunu ve bazı savunma ürünlerinin bir araya getirilirken birden fazla kez sınırları geçtiğini ve her seferinde daha fazla gümrük vergisi biriktirdiğini belirtti.
Kelly, “Fiyatlar artacak ve Savunma Bakanlığı’nın ödemek zorunda olduğu fiyatlar da artacak. Savunma bütçemiz, eğer aynı türden bir gücü muhafaza etmek istiyorsak, daha da pahalılaşacak,” dedi.
İş dünyası grupları, Pentagon’un daha yüksek maliyetlere maruz kalmasını, tedarik zincirinde önemli aksaklıklar yaşanmasını ve ülkenin güvenlik taahhütlerinin yerine getirilememesini önlemek için savunma sanayine stratejik bir ayrıcalık tanınmasını talep ediyor.
Ticaret Odası Savunma ve Havacılık Konseyi Başkanı Keith Webster, “On yıllar boyunca savunma sanayi tabanımız küresel bir tedarik zinciri üzerine inşa edildi. Bu durumda federal hükümet tüketici konumunda, dolayısıyla fiyatlar artacak,” dedi.
Bazı Cumhuriyetçi milletvekilleri de muafiyet için bastırıyor. Savunma Modernizasyonu Grubu eşbaşkanlarından Senatör Kevin Cramer, “Nihai hedeflerinin her şeyi ülkeye taşımak olduğunu biliyorum. Fakat bu durumda bile, denizaşırı taşımacılık tarife dışı ithalattan daha pahalı olacaktır,” diye konuştu.