Rusya
Rusya’da doğum oranı 18 yılın en düşük seviyesine geriledi

Rusya’da doğum oranları, hükümetin demografik krizi çözme çabalarına rağmen son 18 yılın en düşük seviyesine geriledi. Bu yılın ocak ayı itibarıyla toplam doğurganlık oranı 1,399’a düştü. Hükümetin aile merkezli stratejisi ve teşvikleri, doğum oranlarını artırmaya yetmedi.
Rusya hükümetin ülkedeki temel demografik göstergeyi yükseltmekte yetersiz kaldı.
Rusya Federal Devlet İstatistik Kuurumu (Rosstat) tarafından yayımlanan verilere göre, toplam doğurganlık oranı (bir kadına düşen ortalama çocuk sayısı) bu yılın ocak ayı itibarıyla 1,399’a düştü. Bu, son 18 yılın en düşük değeri olarak kayıtlara geçti.
Bu oran 2023 sonunda 1,41, 2022’de 1,42 ve savaş öncesi 2021’de 1,47 idi. Resmi istatistikler, toplam doğurganlık oranındaki düşüşü 9 yıldır aralıksız olarak kaydediyor ve bu süre zarfında 0,37 puan veya yüzde 21 azaldı.
Toplam doğurganlık oranındaki düşüş hızı, 1990’larda 1,73’ten (1991’de) 1,16’ya (1999’da) gerilediği zamandan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
2000’li yıllarda doğurganlık oranı arttı ve 2015’te 1,76’ya ulaştı.
Rosstat’a göre, geçen yılki toplam doğum sayısı da dokuzuncu yıl üst üste azalarak 1,222 milyona geriledi.
Bu, 1999’dan bu yana en düşük değer. Demograf Aleksey Rakşa’nın daha önce belirttiği gibi, 1990’larda istatistiklere Çeçenya ve daha sonra ilhak edilen Kırım’ın dahil edilmediği dikkate alınırsa, karşılaştırılabilir bir bölge için doğum oranı 200 yılı aşkın süredir en düşük seviyede bulunuyor.
Geçtiğimiz hafta Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova, doğum oranlarındaki düşüşün 18 bölge dışında tüm bölgelerde devam ettiğini, ancak yalnızca ikisinde (Çeçenya ve Tuva) göstergelerin nüfusun basit yeniden üretim seviyelerini (2,1) aştığını söyledi.
Golikova’ya göre, doğum oranı açısından en kötü durumda olan bölgeler ise Yahudi Özerk Bölgesi (yüzde -16), Kalmıkya (yüzde -12), Altay (yüzde -10) ve bombardıman altında bulunan Belgorod Oblastı (yüzde -8) oldu.
Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2018’de dördüncü devlet başkanlığı dönemine başlarken, Kırım’ın ülkeye bağlanmasından kısa süre sonra başlayan doğal nüfus kaybını 6 yıl içinde durdurmayı hedeflemişti.
Gerçekte, 2018-2024 yılları arasında Rusya, ölüm oranının doğum oranını aşması sonucu 3 milyondan fazla insan kaybetti. Rosstat verilerine göre, geçen yıl doğal nüfus kaybı yüzde 20 artarak 596 bine ulaştı, yani günde ortalama 1,63 bin kişi.
Putin’in yeni hedefi, toplam doğurganlık oranını artırmak. Bu hedef, başkanın talimatıyla çeşitli bakanlıklar ve Rusya Bilimler Akademisi tarafından geliştirilen “aile merkezcilik” demografik stratejisine dahil edildi.
Plana göre, toplam doğurganlık oranının 2030’a kadar 1,6’ya ve 2036’da geç Sovyetler Birliği döneminden bu yana en yüksek değer olan 1,8’e ulaşması gerekiyor.
Strateji kapsamında yetkililer, aile ve evlilik kurumunu güçlendirmeye ve “geleneksel aile değerlerini” teşvik etmeye niyetli: çok çocuklu ailelerin imajlarının reklam ve medya içeriğine dahil edilmesi ve çok torunlu büyükanne ve büyükbabalar için devlet ödülleri getirilmesi planlanıyor.
Çok çocuklu ailelere yıllık ödeme yapılması ve nafaka ödemeleri üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması planlanıyor.
Bunun yanı sıra, genç aileler ve öğrenciler için ipotek sübvansiyonları ve kadın doğum kliniklerinin çalışma düzeninde değişiklikler planlanıyor; söz konusu klinikler, Rus kadınlarında “olumlu üreme tutumlarının” uygulanmasından sorumlu olacak.