Milis bir kuvvet olan RSF, Sudan’ın konvansiyonel ordusuna karşı giriştiği savaşta başkent Hartum’u almak istiyor. “Sudan tarihinde hiçbir isyanın başaramadığı şey bu.” Peki RSF’nin elindeki silahlar ve kozları neler? Nispeten iyi donanımlı 100,000 askere sahip Sudan ordusuna karşı savaşı kazanma ihtimali var mı?
İngiliz Financial Times’da yayınlanan makale bu sorulara yanıt arıyor. Nairobi’den Andres Schipani, Washington’dan Felicia Schwartz ve Londra’dan John Paul Rathbone’un birlikte kaleme aldığı analizde uzman görüşlerine de başvuruluyor. Analizin yazarları, Sudan ordusunun doğal olarak RSF’ye üstün olduğu görüşünde. Ancak tüm üstünlüğüne rağmen Sudan ordusu çatışmaların ilk aşamasında, RSF’nin ikmal hatlarını ve çıkış yollarını kesmeyi başaramadı. “Çatışmaların neye evirileceğini kısmen Hamideti’nin silah, mühimmat ve hatta kuvvet olarak ne tür bir dış destek sağlayabileceğine bağlı.”
Analizin tamamı:
***
‘Ölümüne savaş’: Sudan’daki kanlı çatışmada üstünlük kimde?
Güç mücadelesi iyi silahlanmış konvansiyonel ordu ile mobil paramiliter savaşçıları karşı karşıya getiriyor.
Sudan’da değişen çatışma biçimleri yabancı ülke vatandaşlarının kaçmasına izin verirken savaşan taraflara da rakiplerinin yeteneklerini değerlendirme ve savaş planlarına ince ayar yapma fırsatı verdi.
İki hafta önce patlak veren ve analistlerin kanlı ve uzun süreli bir çatışmanın habercisi olabileceğinden korktukları iktidar mücadelesi, fiili başkan General Abdülfettah El Burhan’ın liderliğindeki Sudan ordusu ile eski müttefikinin komuta ettiği güçlü bir paramiliter grubu karşı karşıya getirdi.
Düşmanlık ilan edilmişken, herhangi bir tarafın geri adım atacağına pek ihtimal verilmiyor. Hangisinin zafer kazanacağı Sudan’ın ve 46 milyonluk halkının geleceğini belirleyecek.
ABD’nin eski Sudan Özel Temsilci Ofisi Direktörü ve şu anda Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) çalışan Cameron Hudson “Ölümüne bir tür meydan savaşına kilitlenmiş durumdalar. Sadece tek bir galip olabilir. Bir taraf diğerine karşı taktiksel üstünlük sağlayana kadar ciddi bir müzakere için ciddi bir kapı aralanmayacak” diyor.
Şiddet patlaması, Burhan ile Sudan’ın Hamideti olarak bilinen ve Hızlı Destek Güçleri’ne komuta eden başkan yardımcısı General Muhammed Hamdan Dagalo arasında aylardır süregelen gerilimin doruk noktası. Port Sudan’dan üst düzey bir BM yetkilisine göre “Her ikisi de diğerine karşı askeri bir zafer elde etmenin mümkün olduğunu düşünüyor.”
Kısmi ateşkesin Perşembe gecesi sona ermesi bekleniyordu ve bu da son günlerde azalan şiddetin yeniden başlaması tehlikesini doğuruyordu. Ancak sözde ateşkes yürürlükteyken bile savaşın merkezi olan Hartum’da ve ülkenin başka yerlerinde çatışmalar devam etti.
Konvansiyonel ordu ile bir grup paramiliter güç arasındaki çatışma birbirinden çok farklı iki savaş kuvvetini içeriyor. Burhan’ın ordusu hava kuvvetleri ve ağır toplarla desteklenen kara birliklerinden oluşuyor. Bu nedenle, yakın zamanda saldırıya uğrayan başkanlık yerleşkesi gibi stratejik yerleri savunmada daha iyi.
Hamideti’nin RSF’si ise kısmen 2003’te Batı Darfur bölgesinde patlak veren isyanı bastıran ürkütücü Cancavid milislerinden türetilmiş hareketli bir gerilla gücü.
Hudson, “Bu savaşta doğal avantaj Sudan Silahlı Kuvvetleri’nde çünkü konvansiyonel bir ordu. Hartum sokaklarını biliyor, sabit yerleri savunma konusunda eğitimli. Kara kuvvetlerini hava kuvvetleriyle tamamlayabilir” diyor.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’ne (IISS) göre Burhan’ın komuta ettiği yaklaşık 100,000 asker, yakın zamanda satın alınan Rus ve Ukrayna yapımı silahlarla “nispeten iyi donatılmış” durumda. Kuvvetlerinde Sovyet tasarımı MiG-29’lar ve Çin’in avcı uçakları var. Ordu ayrıca mühimmat, hafif silah ve zırhlı araçlar üreten bir şirketi de işletiyor.
Bu arada Hudson, Hamideti’nin güçlerinin, seleflerinin Darfur’daki gibi “yağma ve çapulculuk” yaptığını söyledi. “At sırtındaki şeytanlar” anlamına gelen Cancavid tugayları Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından savaş suçları ve insanlığa karşı suç işlemekle itham edildi.
IISS’e göre RSF’nin 40.000 kişilik bir birliği var, ancak paramiliter grubun üst düzey bir üyesi zırhlı araçlar ve Rus yapımı uçaksavar silahlarıyla donatılmış 150.000’den fazla adamı olduğunu iddia etti.
Hamideti, mensupları Yemen’de Husi isyancılara karşı Körfez liderliğindeki koalisyon adına savaşan kuvvetlerinin disiplininden övgüyle söz etse de emir komuta zinciri konusunda şüphe duyuluyor. Analistler, yaklaşık 10,000’i aşiret bağları nedeniyle özünde Hamideti’ye sadık olsa da, RSF’nin bir tür “kiralık güç” olduğunu söylüyor.
Bağımsız bir Sudan analisti olan Jonas Horner, “RSF, Sudan Silahlı Kuvvetleri’nden çok daha iyi maaş veriyor ve ekonominin çöktüğü bir dönemde RSF, Yemen ve Libya’ya giden savaşçılara ödenen yüksek meblağların hayalini kuran genç erkekler için cazip bir yer. Yani, RSF’nin mali kapasitesi kesilir ve maaş çekleri durursa, bu adamların çoğu muhtemelen savaşmayı bırakacaktır” diyor.
Paramiliter grup için bir dezavantaj da genellikle Çad, Darfur ve Sudan’ın çevre bölgelerindeki aşiretlerden devşirilen birliklerinin çoğunun Hartum’a hiç gitmemiş olması ya da çatışmaların yoğunlaştığı araziyi bilmemesi.
Sudan Silahlı Kuvvetleri, iktidar mücadelesinin bu ilk aşamasında, ikmal hatlarını ve çıkış yollarını kesmek için RSF’yi kuşatmaya çalıştı. Ancak Amerika Birleşik Devletleri Barış Enstitüsü Afrika Direktörü Susan Stigant, Hamideti güçlerinin yeni ikmal hatları açmak için “yarma grupları” oluşturmayı başardığını, bunun da bu gruplar “direndikçe” uzun sürecek bir savaşa işaret edebileceğini söyledi. “Bu tür gerilla savaşları hatları açık tutma konusunda iyidir” dedi. Bu çok önemli çünkü analistlere göre RSF’nin hayatta kalması, Hamideti’nin adamlarının şehir genelinde depoladığı mühimmat ve yakıt kaynaklarına bağlı.
Bir düşünce kuruluşu olan Rift Valley Enstitüsü’nün Sudanlı üyesi Magdi el Gizouli‘ye göre, RSF çatışmayı “kronik bir yıpratma savaşına” dönüştürmek için “vur-kaç taktikleri” uygulayacak: “Bu durum Sudan Silahlı Kuvvetleri için çok zorlayıcı çünkü bu bir kedi-fare oyunu demek.”
Çatışmaların neye evirileceğini kısmen Hamideti’nin silah, mühimmat ve hatta kuvvet olarak ne tür bir dış destek sağlayabileceğine bağlı. Hudson, “Onları uzun vadede bu savaşta tutan ve gerçekten uzatan şey bu” dedi.
RSF, Libya’nın doğusunu kontrol eden ve kendi kurduğu Libya Ulusal Ordusu’nda Darfurlu savaşçıları bulunan Libyalı General Halife Hafter’den alenen olmasa da destek alabilir. Hamideti de Hafter’in güçlerini desteklemek üzere savaşçılar göndermişti.
RSF ayrıca 2019’da Hamideti güçlerinin eğitilmesine yardımcı olan Rus paramiliter örgütü Yevgeny Prigozhin’in Wagner Grubu ile de ilişki kurdu. Hamideti o zamandan beri bağlarını kopardığını söylese de analistler Rus paralı askerlerin Libya ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki üslerinden mühimmat ve destek sağlayabileceğinden korkuyor.
Savaşın nasıl ilerlediğine bağlı olarak Hamideti sonunda batıdaki güç üssü Darfur’a geri çekilmek isteyebilir. Şimdilik ödül, sokaklarında cesetlerin olduğu bildirilen 6 milyon nüfuslu Hartum olmaya devam ediyor.
El-Gizouli başkenti ele geçirme savaşına atıfta bulunarak “Sudan tarihinde hiçbir isyanın başaramadığı şey bu” dedi: “Bu da savaşmanın bedelini çok ama çok yüksek kılıyor.”