İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani Salı günü Temsilciler Meclisinde İtalya ile Arnavutluk arasında ‘düzensiz göçmenlerin’ yönetimi konusunda imzalanan tartışmalı anlaşmayla ilgili olarak milletvekillerine yaptığı açıklamada, bu anlaşmanın kısa bir süre önce Britanya ile Ruanda arasında imzalanan anlaşmayla kıyaslanamayacağını savundu.
Tajani, Tiran ile imzalanan protokolün Giorgia Meloni liderliğindeki hükümetin düzensiz göç akımlarına ve ‘kurban almaya devam eden’ insan tacirleri pazarına karşı genel stratejisinin önemli bir parçası olduğunu söyledi.
Bakan, “Düzensiz girişleri önlemek, dış sınırları güçlendirmek, kaçakçılarla mücadele etmek, geri dönüş sistemini iyileştirmek, yasal göç kanallarını genişletmek, uluslararası koruma hakkına sahip olanları karşılamak: bunlar Avrupa’da oluşturmaya çalıştığımız yeni yaklaşımın ana bileşenleridir,” dedi.
İtalya-Arnavutluk protokolü, iki göç merkezinde aynı anda üç binden fazla göçmenin bulunamayacağını ve göçmenlerin Arnavutluk limanına sadece kurtarma operasyonlarına katılan İtalyan makamlarına ait gemilerle gelebileceğini öngörüyor.
Ayrıca sivil toplum örgütleri tarafından işletilen teknelerin Arnavutluk’a yönlendirilmesi de mümkün olmayacak.
Tajani, İtalya-Arnavutluk anlaşmasının, sığınma başvurularının yönetiminin üçüncü bir ülkeye devredilmemesi ve uluslararası güvence altına alınmış haklardan sapma olmaması nedeniyle İngiltere ile Ruanda arasındaki anlaşmayla kıyaslanamayacağını da sözlerine ekledi.
Tajani, “Arnavutluk yakında Avrupa Birliğine katılacak ve Avrupa Konseyinin bir parçası. Dolayısıyla istisnalar mümkün olmazdı,” dedi.
