DÜNYA BASINI

Türkiye ve Azerbaycan Rusya’nın rotasında mı?

Yayınlanma

Çevirmenin notu: Türkiye’nin Rusya ile iktisadi bağlarını devam ettirmesi ve genişletmesi, Ankara’nın Kremlin’in rotasına girdiği yönünde yaygın bir kanı oluşturdu. Bunun doğru olmadığını Ukrayna’ya silah tedariki ve son olarak tahıl anlaşmasında Moskova’nın taleplerine karşılık verilmemesi teyit etmişti.

Nitekim Ankara ve Bakü, Bayraktar İHA’larının savaş sahasında yoğun bir şekilde kullanılmasından da görüleceği üzere Kiev’in kayda değer silah tedarikçileri arasında. Buna Azerbaycan’ın cömert yakıt ve insani yardımları da eklenebilir.

Rus-Türk ilişkilerindeki halihazırda var olan bu gerginlik konusuna bir de 2022’nin bahar aylarında Mariupol’deki Azovstal çelik fabrikasındaki kuşatmada Rus kuvvetleri tarafından esir alınan ve Türkiye’nin aracı olduğu mahkûm takası anlaşmasıyla Ankara’ya getirilen neo-Nazi Azov Taburu elemanlarının, geçen haftalarda Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşme sonrasında ülkeye dönüşünün sağlanması eklendi.

Bundan daha vahim olanıysa, halihazırda pek gürültü etmeden sürdürülen silah sevkiyatının ivme kazanması oldu.  Bazı “kaynakların” iddiasına göre, Türkiye Ukrayna’ya —teslimatı ne zaman yapılacağı açıklanmamakla birlikte— 155 mm Fırtına obüsü tedarik edecek.

Aşağıda tercümesi verilen köşe yazısı, Geopolitical Monitor’de Kiev Ulusal Üniversitesi-Mohıla Akademisinden siyaset bilimi profesörü Taras Kuzio’nun imzasıyla yayımlandı. Belki şu bilgiye değinilmesi yararlı olabilir; Kuzio, ilk “bağımsız” Ukrayna devletini kuran Nazi işbirlikçisi Ukrayna Milliyetçileri Örgütü’nün (OUN) dış ilişkiler sorumlusu Nikolay Lebed’in savaştan sonra ABD’de CIA’in nezaretinde kurduğu ve yönettiği ve Sovyet aleyhtarı propagandaya ve OUN’in işlediği suçları aklamaya odaklanan Prolog Araştırma Merkezi’nin üyeleri arasında yer alıyordu. Konuya dair belki şuradaki ve şuradaki iki parçalık yazı, meraklıları açısından faydalı olabilir.

Erdoğan’ın çark edişi: Türkiye ve Azerbaycan nasıl Ukrayna’nın müttefiki oldu?

Taras Kuzio, Geopolitical Monitor

21 Temmuz 2023

Batı’nın Türkiye ve Azerbaycan cumhurbaşkanları Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev hakkındaki fikirleri son derece yanlış. Her iki ülke de Arap ülkeleri ve İsrail’in çitin üzerinde oturduğu ve iki tarafa da oynamaya çalıştığı ya da kafalarını kuma gömdüğü Büyük Ortadoğu’da Ukrayna’nın en güçlü müttefikleri. Türkiye ve Azerbaycan için durum sanıldığı gibi değil.

Türkiye ve Azerbaycan, 2020 İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra yakın bir askeri ve siyasi ittifak geliştirdi. Her iki ülke de Rusya’ya eleştirel yaklaşıyor ve Batı yanlısı kampta yer alıyor: Türkiye bir NATO üyesi olarak, Azerbaycan ise Rusya liderliğindeki Avrasya entegrasyon projelerinden uzak duran bağlantısız bir ülke olarak Batı yanlısı kampta.

Türkiye, on dokuzuncu yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’na göç eden milyonlarca Kırım Tatarına ev sahipliği yapıyor. Kırım’daki anavatanları 1783 yılında Rus İmparatorluğu tarafından işgal edildi ve etnik dengeleri değişti. Irkçılığın, İslamofobinin ve siyasi baskının endemik olduğu Rus işgali altındaki Kırım’daki gelişmeleri yakından takip eden Kırım Tatarları, Türkiye’de güçlü bir Rusya karşıtı lobiye sahip.

Bu arada İran, Kremlin’in ABD egemenliğindeki tek kutuplu dünyaya ve onun yerini alacağı iddia edilen daha “demokratik” çok kutuplu dünyaya karşı mücadelesinde Rusya’nın en sadık müttefiki haline geldi. İran, Rusya’da Şahid insansız hava araçları üretmek için bir tesis inşa ederken, Türkiye de Ukrayna’da Bayraktar insansız hava araçları üretmek için bir tesis inşa ediyor.

Batılı hükümetler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yanlış bir şekilde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile aynı sofraya oturmuş gibi gösterdiler ve bu nedenle Erdoğan’ın son dönemde attığı adımlar karşısında yanılgıya düştüler. Bir hafta içinde Erdoğan, 2022 baharında Mariupol limanı için yapılan savaşta esir alınan Ukraynalı savaş esirlerini serbest bırakarak Kremlin’i çileden çıkardı, zira bu şahıslar, Rus esaretinden savaşın tamamını Türkiye’de geçirecekleri şartıyla kurtarılmıştı.

Fakat Erdoğan daha da ileri gitti. Son NATO zirvesinin arifesinde Erdoğan, Ukrayna’nın NATO üyesi olmasına güçlü bir destek verdi. Türkiye’nin bu desteği, Ukrayna’nın NATO’ya ve AB’ye katılmasına şiddetle karşı çıkan Kremlin’i kızdırdı zira bu durum Ukrayna’nın Rus dünyasına dahil olma ihtimalini mutlak anlamda ortadan kaldıracaktı.

Türkiye, Ukrayna’ya 35 adet Bayraktar TB2 ve 24 adet mini Bayraktar keşif uçağının yanı sıra başka tür askeri teçhizat da gönderiyor. Türkiye, Ukrayna’ya ABD’nin açıklamasından önce misket bombası tedarik edeceğini açıklamıştı. Türkiye Ukrayna’ya çoklu roketatarlardan ateşlenebilen ve 20 ila 70 kilometre menzile sahip 200 kadar TRLG-230 Roketsan füzesi de gönderdi. Türkiye, ayrıca 200 adet Kirpi mayına dayanıklı zırhlı personel taşıyıcı ve 20 adet COBRA II 4×4 taktik tekerlekli zırhlı araç da gönderdi.

Vilnius’taki NATO zirvesinin yapıldığı hafta Türkiye, donanmasının Karadeniz’de Ukrayna tahıl gemilerine eşlik edeceğini açıkladı. Rusya’nın BM-Türkiye arabuluculuğundaki tahıl anlaşmasını 17 Temmuz’dan sonraya uzatmayı reddetmesinin ardından Türkiye’nin teklifi bu ay içinde test edilecek. Türkiye’nin Rusya ile girdiği irade savaşı, Kremlin’in Karadeniz’i bir “Rus gölü” olarak gören kibirli bakış açısını etkileyecektir.

Azerbaycan’ın Ukrayna için stratejik önemi altı boyutlu. İlk olarak Azerbaycan, Rusya’nın kendi üzerindeki kontrolüne başarılı bir şekilde direnen tek Güney Kafkasya ülkesi. Üç Rus askeri üssüne sahip olan Ermenistan, 1990’ların başından beri Rusya’nın müttefiki ve Avrasya’da Rusya liderliğindeki tüm entegrasyon projelerinin parçası. Gürcistan, Putin’in uzun süredir muhalifi olan eski Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili’yi uydurma suçlamalarla hapse attıran Gürcü-Rus oligark Bidzina İvanşvili tarafından ele geçirildi.

İkinci olarak Azerbaycan, Batı’nın Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımları delme konusunda Güney Kafkasya’da yalnız. Ermenistan ve Gürcistan hem üst düzey yolsuzluklar hem de Kremlin’in her iki ülkenin yönetici elitleri üzerindeki etkisi nedeniyle yaptırımların delinmesine aktif olarak katılıyor.

Üçüncü olarak, Azerbaycan değil ama Ermenistan ve Gürcistan, Kremlin’in Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik sözüm ona “özel askeri harekâtını” meşrulaştıran söylemlerini yayıyor. Gürcü liderler Ukrayna’daki savaştan Batı’yı sorumlu tutarak Kremlin’in dezenformasyonunu papağan gibi tekrarladılar. Mayıs ayında GLOBSEC Bratislava güvenlik forumunda konuşan Gürcistan Başbakanı Irakli Garibaşvili, Ukrayna’daki savaşın arkasındaki “ana nedenlerden birinin NATO’nun genişleyerek Ukrayna’nın NATO üyesi olma arzusu” olduğunu söylemişti. Gürcü Ortodoks Kilisesi, Ukrayna’nın Ortodoks otosefalisi (bağımsızlığı) alması konusunda Rus Ortodoks Kilisesi’nin tarafını tuttu. Gürcü Ortodoks Kilisesi, Ukrayna’nın yıkıcılığı bastırmasını ve Rus Ortodoks din adamlarının işgalci Rus kuvvetleriyle işbirliği yapmasını protesto etmek için Kremlin’e katıldı.

Dördüncü olarak, Azerbaycan ve Ukrayna, Rusya ve Ermenistan gibi irridentist güçler açısından geçerli olmayan, ülkelerin toprak bütünlüğünü savunuyorlar. Ukrayna, Karabağ’ın Azerbaycan’ın egemen toprağı olduğunu kayıtsız şartsız destekledi. Bu arada Azerbaycan, Birleşmiş Milletler’de kritik kararların oylanması sırasında Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgal ve istilasını desteklemedi.

Beşinci olarak, Azerbaycan’ın ABD ve Norveç gibi diğer ülkelerle birlikte Avrupa Birliği’ne enerji tedarik etmesi, Rusya’nın enerji kaynakları üzerindeki baskısını ortadan kaldırıyor. Azerbaycan, Avrupa’nın rövanşist Rusya’dan enerji bağımsızlığını kazanmasına yardımcı olan stratejik öneme sahip ülkelerden biri.

Son olarak Azerbaycan, insani yardım çalışmaları için Ukrayna’ya ücretsiz enerji sağlıyor. Rusya’nın işgalinden bu yana Azerbaycan devlet enerji şirketi SOCAR, ülke içinde yerinden edilmiş insanlara yardım ulaştırmak, ambulanslar ve itfaiye araçları gibi insani görevlerde kullanılan araçlara ücretsiz gaz ve benzin sağlıyor. Haziran ayında Azerbaycan, Rusya’nın teröre başvurarak Kahovka barajını yıkmasına karşılık olarak Ukrayna’ya insani yardım mahiyetinde ücretsiz yirmi ton yakıtın yanı sıra su boruları, su pompaları ve can yelekleri sağladı.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi, Türkiye ve Azerbaycan’ın geniş bir yelpazede Ukrayna’nın yakın müttefikleri olduğunu ortaya koydu. Rusya, NATO’nun ikinci büyük askeri gücü olan, Ukrayna’ya askeri teçhizat tedarik eden ve Karadeniz’de seyreden tahıl konvoylarını koruyan Türkiye’yi ciddiye almak zorunda kalıyor.

Türkiye, Azerbaycan ve Ukrayna, Avrasya’daki Rus irrasyonalizmine ve Rusya liderliğindeki Avrasya entegrasyon projelerine karşı çıkıyor; ülkelerin toprak bütünlüğünü ve Karabağ’ın Azerbaycan’ın egemen toprağı olduğunu savunuyor ve Avrupa’nın Rusya’dan enerji bağımsızlığının önemini kabul ediyor. Türkiye ve Azerbaycan, BM’de Rusya’nın işgal ve istilasını kınayan oylamalarda Ukrayna’nın yanında yer aldı. Gürcistan ve Ermenistan’ın aksine, Türkiye ve Azerbaycan Rus işgalinin nedenleri konusunda Rus dezenformasyonunu desteklemiyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version