Bizi Takip Edin

Diplomasi

Xi ve Macron, ticaret anlaşmazlıklarını çözme çabalarını hızlandırma konusunda anlaştı

Yayınlanma

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, perşembe günü Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından, her iki tarafın konyak tarifeleri konusundaki ticaret anlaşmazlığını en kısa sürede çözmek için çabaları hızlandırma konusunda anlaştıklarını söyledi.

Macron, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Üreticilerimiz için hayati önem taşıyan konyak konusunda mümkün olan en kısa sürede ilerleme kaydetme konusunda anlaştık” dedi.

Fransa’nın Güneydoğu Asya gezisi öncesinde Xi ile görüşen Macron, paylaşımında Çin’in Fransa’daki yatırımlarının memnuniyetle karşılandığını, ancak şirketlerin her iki ülkede de adil rekabetten yararlanması gerektiğini yineledi.

Fransız konyağı, ocak ayından bu yana Çin’in AB brendiye yönelik anti-damping soruşturmasının konusu.

Soruşturma nisan ayında uzatıldı ve Avrupa Birliği ihracatçılarına Çin’in yaptırımlarından kaçınmak için daha fazla zaman tanındı.

Konyakla ilgili ifade, Çin’in telefon görüşmesiyle ilgili yayınlanan açıklamada yer almadı.

Xi’nin açıklamasında, “Uluslararası durum ne kadar karmaşık hale gelirse, Çin ve Fransa’nın doğru stratejik seçimler yapması ve uluslararası düzeni korumada güvenilir bir güç, küresel büyümeyi teşvik etmede açık bir güç ve çok taraflı işbirliğini yönlendirmede ilerici bir güç olmak için birlikte çalışması o kadar önemli hale geliyor” dediği aktarıldı.

Xi, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri olarak iki ülkeye uluslararası ticaret kurallarını ve küresel ekonomik düzeni ortaklaşa korumaya ve gerçek çok taraflılığı uygulamaya çağırdı.

ABD’nin dünyaya uyguladığı “karşılıklı gümrük vergileri” karşısında Pekin, Washington’un gümrük vergisi “zorbalığına” direnmek için AB gibi ticaret ortaklarıyla ilişkilerini düzeltmek için diplomatik atağa geçti.

Xi, perşembe günkü görüşmede Pekin ve Paris’in yatırım, havacılık ve nükleer enerji gibi sektörlerde işbirliğini derinleştirirken, dijital teknolojiler, yeşil kalkınma, biyofarmasötikler ve gümüş ekonomisi dahil olmak üzere işbirliğini genişletmesi gerektiğini vurguladı.

CCTV’nin aktardığına göre Macron, “hızla değişen uluslararası ortam karşısında” Fransa’nın önemli konularda iletişim ve koordinasyonu artırmaya hazır olduğunu söyledi.

Macron, “Avrupa ve Çin, ortak çıkarlarını korumak için daha yakın iletişim ve diyalog kurmalıdır” dedi.

Xi, “Çin, Avrupa’yı çok kutuplu dünyada bağımsız bir kutup olarak görüyor, AB’nin stratejik özerkliğini güçlendirmesini destekliyor ve küresel zorlukların üstesinden gelmek için Avrupa tarafıyla işbirliği yapmaya hazırdır” dedi.

Macron, sosyal medyada yaptığı açıklamada, her iki tarafın “Rusya’nın Ukrayna’daki savaşıyla ilgili olarak kalıcı ve sağlam bir barışa ulaşmak konusunda aynı hedefi paylaştığını” söyledi.

Macron, “Bu, derhal ve koşulsuz ateşkesle başlar” diye yazdı.

Xi, Fransa’yı en son bir yıl önce ziyaret etmişti.

Telefon görüşmesi, Brüksel’in Avrupa Birliği’ne giren ve çoğu Çin’in hızla büyüyen e-ticaret şirketlerinden gelen çok küçük paketler için işlem ücreti getirilmesi önerisinin ardından gerçekleşti.

Avrupa Komisyonu, yurt dışından doğrudan müşterilere gönderilen 150 avro veya daha düşük değerdeki küçük paketler için 2 avro (2,25 ABD doları) ücret öneriyor. Avrupa Birliği’nin ticaret sorumlusu Maros Sefcovic salı günü AB milletvekillerine yaptığı açıklamada, Avrupa’daki depolara gönderilen paketler için ücretin paket başına sadece 0,50 avro olacağını söyledi.

Geçen hafta, Çin ve ABD, İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan toplantının ardından 90 günlük gümrük vergisi ateşkesi üzerinde anlaştı, ancak ABD’nin Çinli teknoloji devi Huawei Technology’nin yapay zeka çiplerini yasaklamasının ardından iki büyük ekonomi arasındaki gerginlik yeniden tırmanacak gibi görünüyor.

Diplomasi

Birleşik Krallık, Trump’ın AUKUS’u destekleyeceğinden emin

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Donald Trump’ın üçlü nükleer programı gözden geçirmesine rağmen 176 milyar sterlinlik AUKUS denizaltı anlaşmasının devam edeceğinden emin.

Starmer, 15 Haziran’da Kanada’da yaşlayan G7 zirvesine giderken gazetecilere, ABD başkanının anlaşmayı torpilleyeceğine dair Birleşik Krallık ve Avustralya’da endişeler olmasına rağmen “yeni gelen bir hükümetin gözden geçirme yapmasının olağandışı bir durum olmadığını” söyledi.

Joe Biden’ın başkanlığında 2021’de ilk kez anlaşmaya varılan AUKUS, ABD’nin Birleşik Krallık ve Avustralya’ya nükleer denizaltı inşa etmek için teknoloji sağlamasını öngörüyor.

Geçen hafta, Trump’ın savunma politikasından sorumlu müsteşarı Elbridge Colby’nin programı gözden geçirmeyi yönettiği doğrulandı.

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, AUKUS’u açıkça desteklerken, Trump yönetiminin bazı üyeleri, Amerika’nın anlaşmayı mevcut haliyle gerçekleştirecek endüstriyel kapasiteye sahip olmadığına inanıyor.

Trump’ın programa yeşil ışık yakacağından emin olup olmadığı sorulan Starmer, “Öyle düşünüyorum. Bu gerçekten önemli bir proje. Bu yüzden ilerleyeceğinden hiç şüphem yok,” dedi.

Starmer, projeye tam olarak bağlı olduklarını da ekledi. Başbakan, kendilerinin de hükümete geldiğinde bu konuyu incelediklerini, ABD’nin de kendi incelemelerini yaptığını belirtti.

G7 zirvesine konuk lider olarak katılan Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Kanada zirvesi sırasında Trump ile bir araya gelerek AUKUS’u görüşeceğini söyledi.

Starmer’ın da Albanese ve Trump ile anlaşma hakkında görüşmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Pakistan: İsrail’in nükleer gücünden korkulmalı

Yayınlanma

Pakistan Savunma Bakanı Havace Asıf, İsrail’in uluslararası nükleer anlaşmalara uymayan nükleer gücünün dünya için endişe kaynağı olması gerektiğini belirtti. Asıf, İsrail’in bölgede yarattığı çatışmaların geniş çaplı sonuçları olabileceği konusunda uyarırken, Batı dünyasının İsrail’e verdiği desteğin vahim sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.

Pakistan Savunma Bakanı Havaca Asıf, bugün yaptığı açıklamada, dünyanın İsrail’in nükleer gücünden çekinmesi ve bu konuda dikkatli olması gerektiğini ifade etti.

Asıf, İsrail’in herhangi bir uluslararası nükleer sisteme bağlı olmadığını ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT) veya başka herhangi bir bağlayıcı anlaşmaya imza atmadığını vurguladı.

Bakan Asıf, Pakistan’ın komşularına karşı hegemonik politikalar izlemediğini, ancak İsrail’in “bu günlerde açıkça bunu yaptığını” belirtti.

Asıf ayrıca, Batı dünyasının İsrail’in yarattığı çatışmalar konusunda endişelenmesi gerektiğini, zira bu çatışmaların tüm bölgeyi ve ötesini yutabileceğini dile getirdi.

Bakan, Batı dünyasının, haydut devlet İsrail’e verdiği desteğin vahim sonuçlar doğurabileceğine işaret etti.

Daha önce Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı telefon görüşmesinde, ülkesinin “hükümeti ve halkıyla birlikte, İsrail’in haksız saldırganlığına karşı İran’ın yanında durduğunu” belirtmişti.

Şerif, uluslararası toplumu, devletlerin egemenliğine saygıyı garanti altına alacak ve İsrail saldırılarını durduracak adil bir duruş sergilemeye çağırmıştı.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

İsrail-İran savaşı petrol fiyatlarını dalgalandırıyor

Yayınlanma

İsrail’in İran’a yönelik saldırısı sonrası tırmanan çatışmalar, petrol fiyatlarında dalgalanmalara yol açtı. Cuma günü yüzde 7 sıçrayan petrol fiyatları, Orta Doğu’dan petrol arzında önemli kesintiler yaşanabileceği ve Hürmüz Boğazı’nda deniz trafiğinin durabileceği endişeleriyle pazartesi günü de hareketli seyretti. Tüccarlar, bölgesel çatışmanın genişlemesi riskini yakından takip ediyor.

İsrail’in İran’a karşı cuma günü başlattığı geniş çaplı saldırının ardından, petrol fiyatları pazartesi günü dalgalı bir seyir izledi.

Günlük hava saldırısı alışverişinin geniş bir bölgesel çatışmaya dönüşme riski, Orta Doğu’dan petrol arzında önemli kesintilere yol açabileceği endişelerini artırıyor.

Türkiye saatiyle 08.50 itibarıyla Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,62 artışla 74,69 avroya yükselirken, WTI petrolün varil fiyatı yüzde 0,82 artışla 73,58 avroya çıktı.

Cuma günü yüzde 7’lik bir sıçrama yaşayan petrol fiyatları, Asya seansında her iki gösterge için de varil başına 4 avrodan fazla yükseldikten sonra kısa süreliğine eksi bölgeye geriledi.

Bu dalgalanma, piyasadaki belirsizliği gözler önüne serdi.

Tüccarları endişelendiren temel risk, askeri çatışma nedeniyle dünyanın tüketilen petrolünün yaklaşık beşte birinin, yani günde yaklaşık 18-19 milyon varil petrol, kondensat ve yakıtın geçtiği kritik bir ticaret yolu olan Hürmüz Boğazı’nda deniz trafiğinin durma ihtimali.

Reuters ajansına konuşan Fujitomi Securities’ten Toshitaka Tazawa, “Alımlar, İsrail ile İran arasındaki devam eden ve henüz bir çözüme kavuşmamış çatışmadan kaynaklandı,” dedi.

Tazawa, “Ancak, geçen Cuma günü olduğu gibi, piyasanın nispeten aşırı tepki vermesi endişesiyle satışlar da görüldü,” ifadelerini kullandı.

Tazawa ayrıca, Hürmüz Boğazı’nın abluka altına alınma olasılığına ilişkin artan endişenin fiyatları keskin bir şekilde yükseltebileceğini belirterek, piyasaların İsrail’in enerji tesislerine yönelik saldırılarının İran’daki petrol üretiminde kesintilere yol açıp açmayacağını da takip ettiğini sözlerine ekledi.

Trump, İsrail’e ‘Hamaney’i öldürmeyin’ demiş

 

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English