ABD istihbarat kurumları, geçen hafta açıklanan ve ‘yeni bir pandemi ve artan siber saldırılar’ gibi yeni tehditlere ilişkin endişeleri kabul eden yeni bir strateji kapsamında ABD şirketleri, sivil toplum kuruluşları ve akademi ile daha fazla istihbarat paylaşacak.
Genişleyen ABD istihbarat topluluğu için geniş hedefler belirleyen Ulusal İstihbarat Stratejisi, istihbarat kurumlarının geleneksel gizlilik duvarlarının ötesine ulaşması ve ‘tedarik zinciri aksaklıklarını, bulaşıcı hastalıkları ve diğer büyüyen ulus ötesi tehditleri tespit etmek ve caydırmak için’ kendisi dışındaki gruplarla ortaklık kurması gerektiğini söylüyor. Strateji, istihbarat camiasının ‘bilgi ve görüş alışverişi konusundaki yaklaşımını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini’ belirtiyor.
ABD hükümeti son yıllarda yabancı bilgisayar korsanlarının ana hedefleri olan ABD şirketleri, kamu hizmetleri ve diğerleriyle büyük miktarda siber tehdit istihbaratının yanı sıra sosyal medya şirketleriyle ‘yabancı etki operasyonları’ hakkında bilgi paylaşmaya başladı.
Wall Street Journal’ın (WSJ) aktardığına göre değişen tehditleri örneklendiren üst düzey bir ABD’li yetkili, Başkan Joe Biden ve üst düzey danışmanları için hazırlanan günlük istihbarat brifinginin bir zamanlar terör ve Ortadoğu ağırlıklı olduğunu, şimdi ise düzenli olarak Çin’in yapay zeka çalışmaları, iklim değişikliğinin jeopolitik etkileri ve yarı iletken çipler gibi çok çeşitli konuları kapsadığını söyledi.
Yeni strateji, Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines’in çalışmalarını koordine ettiği yıllık yaklaşık 90 milyar dolar bütçeye sahip 18 ABD istihbarat kurumuna rehberlik etmeyi amaçlıyor.
Herhangi bir bütçe ya da program detayı içermeyen 16 sayfalık belgede casusluk kurumlarının ABD’yi, Çin ve Rusya gibi ‘otoriter hükümetlerle’ rekabetinde, özellikle de teknolojik alanlarda desteklemesi gerektiği belirtiliyor.
Mali krizler, uyuşturucu kaçakçılığı, tedarik zincirinin bozulması ve bulaşıcı hastalıklar gibi ulusötesi tehditler konusunda belge, istihbarat kurumlarını ABD’li politika yapıcıları yaklaşan tehditler konusunda uyarmak üzere kendi iç kapasitelerini güçlendirmeye çağırıyor.
Haines, istihbarat camiasının ‘küresel sağlık’ konusuna odaklanmasını güçlendirdiğini söyledi. Haines, ofisinin artık küresel sağlık konularında istihbarat çalışmalarını koordine etmekten sorumlu üst düzey bir yetkiliye sahip olduğunu, daha fazla kaynak yatırımı yaptığını ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) gibi kuruluşlara erişimi güçlendirdiğini söyledi.
Fakat Haines’e göre hükümet ‘dışarıdan uzmanlara’ da güvenmesi gerekiyor. Haines’in ofisi, COVID-19 pandemisinin kökenlerini ve ‘Havana Sendromu’ olarak bilinen yurtdışındaki ABD personelini etkileyen sağlık olaylarını araştırmaya yardımcı olmak için hükümet dışından bilim adamları ve diğer uzmanlarını da istihbarat servislerinin hizmetine soktu.
Cumhuriyetçi senatörlerin COVID-19 konusunda danışılan kişilerin isimlerini açıklama çabalarına direnen Haines, pek çok akademisyenin istihbarat camiasıyla kamuoyu önünde ilişkilendirilmek istemediğini söyledi.