DÜNYA BASINI

Gazzeli akademisyenden Filistin’in geleceği için 10 maddelik yol haritası

Yayınlanma

Gazze savaşı ile paralel İsrail içindeki siyasi bölünmüşlük ve savaş sonrası Gazze’de ne olacağına yönelik İsrail planları çokça tartışılıyor. Ancak Filistin cephesindeki bölünmüşlük ve bundan sonra ne olacağı, nasıl bir mücadele çizgisi izleneceği hiç olmadığı kadar önemli hale gelmiş olmasına rağmen yeterince ele alınmıyor.

Aşağıda çevirisini okuyacağınız makale, Filistin’in geleceği için olası yol bir haritası sunuyor. Elbette nihai yol haritasını hazırlayacak olan Filistinli örgütlerin kendileri olacaktır. Ayrıca bu yol haritasının sahadaki gerçekliğe ne kadar uyacağı da ayrı bir tartışma konusu. Ancak Gazzeli akademisyen Tamer Karmut’un kaleme aldığı bu makale, bu kritik süreçte Filistin birliğinin yeniden gündeme getirilmesi açısından dikkate değer:

***

Filistin’in geleceği için yol haritası

Bu kritik noktada, Filistinli liderler bir araya gelerek Filistin halkını yeniden birleştirmek için net bir strateji oluşturmalı.

Tamer Karmut

İsrail, çeşitli uzmanlar tarafından “soykırım” olarak nitelendirilmesine yol açacak boyutta can kaybına ve yerinden edilmeye neden olan Gazze savaşını sürdürürken, Filistin kurtuluş mücadelesi kritik bir dönemeçte bulunuyor.

Ancak Hamas ve El Fetih’in de aralarında bulunduğu Filistinli siyasi gruplar, içinde bulunulan anın öneminin farkında olmalarına rağmen bir araya gelip Filistin’in geleceğine dair tutarlı ve gerçekçi bir vizyon ortaya koyamıyorlar. Ulusa karşı ahlaki sorumluluklarını kabul etmeleri ve Filistin halkını yeniden birleştirmek için Aralarındaki farklılıkları bir kenara bırakarak net bir strateji oluşturmak üzere bir araya gelmeleri şart. Böyle bir strateji, sadece İsrail’in iyi tanımlanmış ve açıkça tartışılan Gazze’yi etnik olarak temizleme ve Filistin anavatanından koparma planını engellemekle kalmamalı, aynı zamanda İsrail’in Batı Şeria ve İsrail’deki Filistinlileri yerinden etme çabalarına da yanıt vermeli.

Gazzeli bir Filistinli olarak, çatışmanın bu noktasında, Gazze’de devam eden savaşa son vermek, Filistinli grupları birleştirmek ve işgali sona erdirmek için yeni bir siyasi girişim başlatmak için fırsatların olgunlaştığına inanıyorum. Bunu başarmak ve ulusumuzu adalet, barış ve devlet olma yolunda doğrudan bir yola sokmak için Filistinli liderlerden başlayarak atılabilecek ve atılması gereken 10 net adım vardır:

1- Öncelikle tüm Filistinli gruplar, Gazze’deki İsrailli tutsakların İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutsaklarla takas edilmesine yönelik Katar’ın arabuluculuğunda varılan anlaşmanın yerine getirilmesine ve nihai olarak genişletilmesine bağlı kalmalı.

2- Hamas, 2017 yılında Kahire’de imzaladığı El Fetih’le uzlaşı anlaşmasını kabul ettiğini ve bu anlaşmaya bağlı olduğunu ilan etmeli. Filistin Yönetimi’ni Gazze’deki sorumluluklarını üstlenmeye çağırmalı ve Gazze’deki direniş gruplarının Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) tarafından imzalanan tüm anlaşmalara bağlılığını yeniden vurgulamalı. İsrail’in savaş sonrası Gazze’ye yönelik yıkıcı planlarına karşı koymak için Filistinli liderler Gazze Şeridi için bölgeden teknokratlardan oluşan geçici bir yönetim konseyi kurmalı. Polis de dahil Gazze’deki tüm eski Filistin Yönetimi personeline görevlerine dönmeleri çağrısında bulunulmalı. Bu plan, polis de dahil Hamas’ın sivil çalışanlarının görevde tutulmasını da içermeli. Savaşın sona ermesinin ardından Hamas savaşçılarının ve silahlarının Filistin Yönetimi güçlerine yeniden entegre edilmesi de değerlendirilmeli.

3- Hamas, İsrail ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında imzalanan Barış Anlaşmalarını barış sürecinin temeli olarak kabul etmeli ve bir yıl içinde tüm Filistin topraklarında seçimlerin yapılmasını kabul etmeli. Buna karşılık İsrail’e, reformdan geçirilmiş Hamas’ı ana akım Filistin siyasi grubu ve gelecekteki müzakerelerin tarafı olarak tanıması yönünde baskı yapılmalı.

4- FKÖ yeniden aktif hale getirilmeli ve tüm Filistinli parti ve bileşenlerin yapılarında temsil edilmesini sağlayacak şekilde reforme edilmeli. Hem kadın hem de erkek genç Filistinlilerin örgüt içinde önemli roller üstlenmelerine ve Filistin’in geleceğinde söz sahibi olmalarına özel önem verilmeli. Yeniden yapılandırılmış FKÖ’de El Fetih, Hamas ve diğer FKÖ gruplarının yanı sıra Filistin diasporasından temsilciler ve ülke genelinden bağımsız temsilciler de yer almalı. Örgüt üyeleri her dört yılda bir özgür ve adil seçimlerle yeniden seçilmeli ve bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar Filistin halkını ilgilendiren tüm kritik konularda örgütün son sözü söyleyeceği kabul edilmeli.

5- Gazze’nin yeniden inşasına uluslararası ve Arap gözetimi altında derhal başlanmalı. Uluslararası toplum, projenin finansmanına katkıda bulunmalı, ancak mali yükün büyük kısmı yıkıma neden olan işgalci güç İsrail’e yüklenmeli. Yeniden inşa çabası Gazze’yi sürdürülebilir ekonomik büyüme yoluna sokmak için kullanılmalı. Aynı zamanda, su ve elektrik kesintileri, balıkçılık alanlarının daralması ve tarım arazilerinin tahrip edilmesiyle ilgili sorunlar da dahil olmak üzere, işgalin bir sonucu olarak Şerit’in çevresel kaynaklarının hızla tükenmesine değinmeyi de hedeflemeli.

6- İsrail’in savaşları, saldırıları ve işgali nedeniyle mağdur olan İsrailli ve Filistinli aileler için bir tazminat fonu oluşturması sağlanmalı. Batılı ülkeler Rusya’nın Ukrayna’daki savaşın bedelini ödemeye zorlanması ve Ukrayna’nın dondurulmuş Rus varlıkları kullanılarak yeniden inşa edilmesi fikrini benimsemişti. Filistin liderliği aynı sorumluluğun İsrail’e de yüklenmesi konusunda ısrarcı olmalı.

7- Çatışmaları önlemek için İsrail sınırı boyunca uluslararası gözlemciler konuşlandırılmalı. Filistinliler tarafından dürüst bir arabulucu olarak kabul edilen ve bir NATO üyesi olarak Batı ve İsrail ile güçlü ilişkileri olan Türkiye’den bu önemli sorumluluğu üstlenmesi istenebilir.

8- Gazze üzerindeki kuşatma tamamen ve koşulsuz olarak kaldırılmalı, sınır kapıları, havaalanları ve limanlar yeniden açılmalı ve bölge sakinlerine tam hareket özgürlüğü tanınmalı. Gazze ile Batı Şeria arasında daimî ve güvenli bir geçiş sağlanmalı. Türkiye de yeniden imar ve kalkınma için deniz ve hava köprüleri kurarak Gazze’nin dünyaya açılmasında önemli bir rol oynayabilir.

9- İsrail’e tüm yerleşim faaliyetlerini derhal ve koşulsuz olarak durdurması ve BM gözetiminde, 1967 sınırları temelinde ve üç yılı geçmeyecek şekilde önceden belirlenmiş bir zaman dilimi içerisinde işgaline son vermek üzere kapsamlı müzakereler başlatması için baskı yapılmalı. Arap Ligi, başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin kurulması karşılığında tüm Arap devletlerinin İsrail’i tanıması ve İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesi çağrısında bulunan 2002 Arap Barış Girişimi’ni desteklemeye devam etmeli. Bu sağlanana kadar normalleşmeye yönelik her türlü girişim dondurulmalı.

10- Son olarak, sürdürülebilir barış ve onurlu bir arada yaşamaya yönelik bu siyasi yolun başarısız olması ya da önemli bir engelle karşılaşması halinde, Filistin halkı tarafından düzenli seçimler yoluyla kontrol altında tutulan reformdan geçmiş FKÖ, Filistin kurtuluş mücadelesinin gelecekteki yönü ve doğası hakkında karar verebilecek yegâne oluşum olarak kabul edilmeli.

Çok Okunanlar

Exit mobile version