AVRUPA

9 ülke, AB’nin karar alma süreçlerinde reform istiyor

Yayınlanma

Başını Almanya, Fransa, Hollanda ve İtalya gibi ülkelerin çektiği dokuz AB ülkesi, birliğin dış siyaset ve güvenlik alanlarında aldığı kararlardaki ‘oybirliği’ ilkesinin değişmesini istiyor.

‘Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü saldırı savaşı ve AB’nin karşı karşıya olduğu artan uluslararası güçlükler’ ışığında ‘dış siyaset karar alma sürecinin etkinliğini ve hızını arttırmayı’ amaçlayan grubun içinde yukarıda sayılan ülkeler dışında Belçika, Finlandiya, İspanya, Lüksemburg ve Slovakya da yer alıyor.

‘Dostlar Grubu’ olarak adlandırılan ülkeler, AB’nin Ortak Dış ve Güvenlik Siyasetine (ODGP) ilişkin oylamaların gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyor.

Almanya ve Fransa’nın lehine

Ortak açıklamada, “AB dış siyasetinin, AB’yi bir dış siyaset aktörü olarak güçlendirmek için uyarlanmış süreç ve prosedürlere ihtiyacı vardır,” ve “İyileştirilmiş karar alma mekanizması AB’yi geleceğe uygun hale getirmenin de anahtarıdır,” deniliyor.

Grup, önemli dış siyaset ve savunma konularında oybirliği yerine nitelikli çoğunluk oylamasının kullanılması çağrısında bulunuyor. Bu tür bir oylama yöntemi, AB’nin 450 milyonluk nüfusunun %65’inden fazlasını temsil ettikleri sürece, 27 üye ülkeden 15’inin mutabık kalmasını gerektiriyor. Bu sistem AB’nin en kalabalık iki ülkesi Fransa ve Almanya’nın lehine.

Euractiv’e konuşan bir AB diplomatı, “Her şeyin oybirliği gerektirdiği gerçeği, artık hızın çok önemli olduğu durumlarda tepki verme kabiliyetimizi yavaşlattığını kanıtladı,” dedi.

Doğu Avrupa ülkeleri teklife karşı

AB üye devletleri ve kurumları, bloğun özellikle kriz durumlarında harekete geçmekte çok yavaş davrandığı konusunda hemfikir olsalar da, oylama yöntemini değiştirmeye yönelik önceki girişimler, daha küçük ülkelerin ve geçmişte özellikle Doğu Avrupa ülkelerinin, politik kaygılarının göz ardı edilebileceğinden korkmaları nedeniyle başarısız olmuştu.

Euractiv’e konuşan Doğu Avrupalı bir diplomat, “Geçtiğimiz on yılın bize kanıtladığı bir şey varsa o da Avrupalıların Rusya konusunda doğru dürüst dinlenmediğidir ve bazı Batı Avrupa ülkeleri hala ‘Rus düşmanlığımız’ nedeniyle bizi göz ardı etmekte kesinlikle haklı olduklarına inanmaktadır,” dedi.

Diplomat, “Size hemen şunu sorabilirim: Eğer büyük Batı Avrupa ülkeleri bunun siyasi ya da ekonomik olarak mümkün olmadığına karar verirlerse, Rusya’ya yaptırımlar ya da bazı küçük Avrupa ülkelerini askeri değil ama siyasi olarak koruma kararına ne olur?” diye ekledi.

Teklif nasıl kabul edilir?

Antlaşma değişikliği görüşmelerinin başlatılması için 27 üye ülkeden 14’ünün onayı gerekiyor. Fakat konuyla ilgili yasal olarak bağlayıcı herhangi bir anlaşma için 27 AB üye ülkesinin tamamının onayı lazım.

Ek olarak, bazı AB üye ülkelerinin konuyla ilgili referanduma gitme ihtimali de engellerden biri. 2005 yılında Anayasal Antlaşmanın reddedilmesi böyle bir süreç sonunda gerçekleşmişti.

Dostlar Grubu, AB kurumları ile koordinasyon içinde olmayı ve tüm üye ülkelerle yakın çalışmayı hedeflediğini belirterek diğer ülkeleri de reform girişimine katılmaya davet etti.

Avusturya’dan tepki

Avusturya Şansölyesi Karl Nehammer 9 ülkenin teklifine karşı çıkarak, AB içinde fikir birliği sağlamanın ‘yorucu’ olabileceğini ama bunun ‘demokrasi ve çeşitliliğin katma değeri’ olduğunu savundu.

Nehammer Perşembe günü Avusturya parlamentosunda yaptığı konuşmada, “Avrupa ülkelerinin çeşitliliği bir yük değildir. Konsey’de sabahın üç buçuğuna kadar yaptığımız tartışmalar bazen biraz yorucu olsa da buna değer,” dedi.

Çok Okunanlar

Exit mobile version