Brüksel, Pekin’in “zarar verici” sübvansiyonlarını telafi etmek için toplamda yüzde 45’e varan vergilerin gerekli olduğunu ileri sürüyor.
Çarşamba günü yürürlüğe giren ve beş yıl süreyle uygulanacak olan gümrük vergileri, AB’nin Çin’den gelen, Çin araçlarının “usulsüz devlet desteği” aldığına dair kanıt olmaksızın korumacı tedbirler uyguladığı iddialarını reddetmesinin ardından geldi.
Yeni vergiler, AB’nin Çin’den otomobil ithalatına uyguladığı mevcut yüzde 10’luk gümrük vergisine de ekleniyor. İki taraf, Avrupa’da satılan Çin yapımı araçlar için “asgari fiyat” getirilmesi de dahil olmak üzere görüşmelere devam edeceklerini söyledi.
Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, bu seviyenin Çinli üreticilerin aldığı ve Avrupalı rakiplerinin fiyatlarını düşürmelerine olanak tanıyan “zarar verici sübvansiyonu” telafi edecek kadar yüksek olması gerektiğini söyledi.
Çin Ticaret Bakanlığı çarşamba günü yaptığı açıklamada Pekin’in “Çinli şirketlerin meşru hak ve menfaatlerini kararlılıkla korumak için gerekli tüm tedbirleri almaya devam edeceğini” söyledi. Bakanlık, Brüksel’in anlaşmazlığı diyalog yoluyla çözmek için Pekin ile “yapıcı bir şekilde” çalışabileceğini umduğunu da sözlerine ekledi.
AB’nin Çin yapımı elektrikli araçlara ek vergi uygulama kararı, geçen yıl Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından Çin’in elektrikli araç endüstrisine haksız destek verdiği iddiasıyla başlatılan ve aylar süren soruşturmanın sonuçlanmasının ardından geldi.
Pekin, Avrupa’nın eylemlerinin uluslararası ticaret kurallarını ihlal ettiğini ve iklim değişikliğiyle mücadelede küresel ilerlemeyi tehdit ettiğini savunarak soruşturma ve tarife artışları nedeniyle Brüksel’i defalarca eleştirdi.
Elektrikli araç tarifeleri, aralarında Almanya ve Macaristan’ın da bulunduğu üye devletlerin güçlü muhalefetiyle blokta derin bölünmelere neden oldu. Diplomatlar, Çin’e ihracat yapan AB ülkelerinin Pekin’den daha fazla misillemeye hazırlandıkları konusunda uyardılar. Vergilerin uygulamaya konulması, düşük fiyatlı Çin elektrikli araçlarının blok içinde agresif bir şekilde yayılmasıyla rekabet etmekte zorlanan AB otomobil endüstrisi için de hassas bir zamanda geldi.
Renault dışında, tüm büyük Avrupalı otomobil üreticileri bu yıl kâr uyarıları yayınladı. Avrupa’nın en büyük otomobil üreticisi Volkswagen, maliyet düşürme hamlesinin bir parçası olarak en az üç Alman fabrikasını kapatmayı ve on binlerce kişiyi işten çıkarmayı planlıyor.
Yüksek enerji maliyetleri ve AB’nin yeşil dönüşümüyle bağlantılı zorlu düzenlemelerin yanı sıra sektör, pazara ulaşan daha ucuz Çin modellerinin sayısındaki önemli artışla mücadele ediyor.
Komisyon, tarifeleri Çin ile ticareti kısıtlamaktan ziyade Avrupa’da “eşit bir oyun alanı” sağlamak için getirdiğinde ısrar etti. Tarifeler ilk olarak haziran ayında açıklanmış ve dört şirkete (Çinli BYD, Geely ve SAIC ile ABD’li Tesla’ya) Pekin’den aldıkları sübvansiyonların düzeyine göre Tesla için yüzde 7,8 ile SAIC için yüzde 35,3 arasında değişen bireysel vergiler tahsis edilmişti.
Talep edilen bilgileri sağlayarak Brüksel ile işbirliği yapan diğer tüm üreticiler yüzde 20,7’lik bir gümrük vergisine tabi tutulacak. İşbirliği yapmayanlar ise yüzde 35,3’lük bir vergi ile karşı karşıya kalacak.
Bir AB yetkilisi, “Soruşturmada ortaya koyduğumuz her bir olgu ve her bir hukuki argüman üzerinde temelde anlaşmazlığa düştüğümüzü rahatlıkla söyleyebiliriz,” dedi.
Çin halihazırda AB’nin brendi ithalatına anti-damping tedbirleri uygulayacağını söylemiş ve EV tarifelerinin açıklanmasından bu yana AB’nin domuz eti ve süt ürünleri ithalatına yönelik soruşturmalar başlatmıştı.
Pekin ayrıca tarifelerin geçici olarak açıklanmasının ardından Dünya Ticaret Örgütüne (DTÖ) şikayette bulunarak soruşturmayı “korumacı nitelikte” olarak nitelendirdi ve “Çin’de sübvansiyon iddialarına ilişkin herhangi bir somut kanıt bulunmadığını” iddia etti.
AB, soruşturma sona erdikten sonra tarifeler marjinal olarak düşürüldüğü için DTÖ şikayetinin artık geçersiz olduğunu söyledi. AB’deki Çin Ticaret Odası, Financial Times’a verdiği demeçte, Komisyonun gümrük tarifelerine devam etme kararı karşısında “derin hayal kırıklığını” dile getirerek, “müzakerelerde önemli bir ilerleme kaydedilmemesinin cesaret kırıcı olduğunu” söyledi.
Fakat bir AB yetkilisi, tüketiciler için fiyatların hemen artma ihtimalinin düşük olduğunu savundu. Yetkili, “Bir tüketicinin şu anda bir araba satın alması durumunda, bu arabayı AB pazarındaki stoklardan satın alma ihtimali çok yüksek,” dedi.