ABD yönetimi, sivil toplum kuruluşlarını yapay zeka konulu ilk uluslararası anlaşmanın hazırlık sürecinden çıkarma talebine bulundu.
Daha önce Avrupa Konseyi’nin Strasbourg merkezli Yapay Zeka Komitesi (CoE), ‘insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne’ odaklanan yapay zeka sözleşmesi tasarlamakla görevlendirilmişti.
Komitede 27 AB üyesi ülkenin yanı sıra Britanya, Türkiye ve Ukrayna da dahil olmak üzere 46 ülke yer alıyor.
Ukrayna’daki askeri müdahalenin ardından Rusya, Komite’den çıkarıldı.
Öte yandan ABD, Kanada, Meksika ve İsrail, Komite’de gözlemci ülkeler olarak yer alıyor ve belirli anlaşmaların imzalanmasında karar alıcı rolünü üstleniyor.
Komite’nin kasım ayında gerçekleştirilen son genel kurul toplantısında ABD, anlaşmanın hazırlanma sürecinde, anlaşmayı imzalayabilecek tüm ülkelerin bulunduğu ve sivil toplum gruplarının yer almadığı bir genel kurulun rol almasını teklif etti.
Siber Suç Sözleşmesi İkinci Ek Protokolüne işaret eden ABD tarafı, müzakerelerdeki tutumlarını ülkelerin haricindeki temsilcilerle paylaşmak istemediğini belirtti.
ABD’nin teklifi Britanya ve Kanada’dan destek buldu. 10 Ocak Salı günü yapılan genel kurulda aralarında Türkiye, Polonya, Slovenya, Avusturya ve Japonya’nın da bulunduğu çok sayıda ülke söz alarak, çalışma yöntemlerinin müzakere edilmesinde STK’ların da yer alıp almayacağı konusunu gündeme getirdi.
Bununla beraber AB ülkeleri, Avrupa Komisyonu ile kapalı kapılar ardında bir araya geldi ve temsilciler bu konuda ikiye ayrıldı. Bu noktada Komite, ortak bir fikre varılana kadar erteleme talebinde bulunmayı teklif etti.
AlgorithmWatch, Fair Trials, Homo Digitalis ve Uluslararası Sivil Toplum Örgütleri Konferansı (CINGO) gibi pek çok STK, taslak hazırlama sürecinden dışlanma talebine karşı harekete geçti.
Euractiv portalının aktardığına göre katılımcı ülkelerin temsilcilerine gönderilen e-postada, “Bu karar, Avrupa Konseyi’nden alınan iyi uygulama örneklerine, 108+ sözleşmesinin hazırlanmasına ilişkin önceki uygulamaya ve CoE’nin siyasi karar alma süreçlerine sivil katılım konusundaki kendi standartlarına aykırı” denildi.