ABD’nin üretkenlikte Avrupa’nın önüne geçmesi, politika yapıcıların daha fazla kamu ve özel sektör yatırımı çağrısında bulunduğu AB’de bir ‘rekabet gücü krizi’ ile karşı karşıya olunduğu endişelerine yol açtı.
Financial Times’ın aktardığına göre cuma günü açıklanan yeni veriler, Avro Bölgesi verimliliğinin dördüncü çeyrekte bir önceki yıla göre yüzde 1,2 düştüğünü, ABD’de ise aynı dönemde yüzde 2,6 arttığını gösterdi. ABD’deki işgücü verimliliği artışı son yirmi yılda Avro Bölgesi ve Birleşik Krallık’ın iki katından fazla oldu.
İngiltere merkezli Verimlilik Enstitüsü Genel Müdürü Bart van Ark, “Uzun vadede ABD’deki verimlilik artışının Avrupa’dakinden daha yüksek olacağı tahmin ediliyor. Avrupa aynı dinamizmi göstermiyor. Bu da ABD ile AB arasındaki büyüme farkını açıyor,” dedi.
Bazı ekonomistler ABD’nin Avro Bölgesinden daha hızlı büyümesinin nedeninin kısmen nüfusunun daha genç olması, daha hızlı büyümesi ve daha uzun saatler çalışması olduğunu savunuyor. Fakat çıktı farkının büyük bir kısmı, ABD’deki insanların çalıştıkları her saat için daha fazla üretmesinden kaynaklanıyor.
FT’ye göre AB politika yapıcıları bu eğilimin son derece endişe verici olduğunu ve ABD’deki özel sektör ve kamu sektörü yatırım seviyelerini yakalamakta uzun süredir yaşanan başarısızlığın bir yansıması olduğunu düşünüyor.
ABD’de işçilerin verimliliği AB’ye fark attı
Resmi verilere göre, işgücü verimliliğinin standart bir ölçüsü olan çalışılan saat başına çıktı, ABD tarım dışı iş sektöründe 2019’dan bu yana yüzde 6’dan fazla arttı. Bu oran, aynı dönemde yüzde 1 civarında büyüme kaydeden Avro Bölgesi ve Birleşik Krallık’ı geride bırakıyor.
ABD’deki ‘yeşil’ teşviklere karşılık, Avro Bölgesi hükümetlerden daha az mali destek alırken, Ukrayna savaşının bir sonucu olarak enerji fiyatlarında çok daha büyük bir artış yaşadı. Avrupa’nın mali piyasalarının, mali politikalarının ve regülasyonlarının bölünmüşlüğü de onu ABD’ye kıyasla dış baskılara daha açık hale getiriyor.
Kısa vadeli faktörlerin ABD’deki toparlanmayı körüklemiş olduğu şüphe götürmese de, bazı ekonomistler bundan daha fazlası olduğunu düşünüyor. Sigorta şirketi Axa’nın baş ekonomisti Gilles Moëc, “Avro Bölgesinde üretkenlik durdu. Yükseliş bu kadar uzun süredir devam ettiğine göre, yapısal bir şeyler olduğu ihtimalini düşünmemiz gerekiyor,” dedi.
Moëc, Avro Bölgesi verimliliğinin ABD’nin aynı ölçüde gerisinde kalmaya devam etmesi halinde, GSYİH büyümesinin her yıl yüzde bir puan daha düşük olacağını tahmin ediyor.
AB durumun vehametinin farkında
Avrupa Merkez Bankası (ECB) yönetim kurulu üyesi Isabel Schnabel geçen ay yaptığı açıklamada Avro Bölgesi liderlerinin ABD ile aralarındaki verimlilik farkını kapatmalarının ‘her zamankinden daha acil’ olduğunu söylemişti.
Schnabel, AB’li üreticilerin Amerikalı ya da Çinli meslektaşlarına kıyasla daha yüksek enerji fiyatları ve daha büyük işgücü zorluklarıyla karşı karşıya kalması nedeniyle ‘rekabet edebilirlik krizini’ ele almak için buna ihtiyaç olduğunu söyledi.
ECB ayrıca, rekor seviyedeki faiz oranlarını ne zaman düşüreceğini tartarken, düşen verimliliğin Avro Bölgesi şirketleri için işgücü maliyetlerini artırarak enflasyonun yüksek kalma riskini artıracağından endişe ediyor.
Schnabel, Avro Bölgesinin zayıflığının temel nedenlerinden birinin, ABD’nin daha erken bir aşamada yaptığı gibi dijital teknolojilerin verimlilik kazanımlarından yararlanamaması olduğunu söyledi. Rekabetin teşvik edilmesinin çözümün bir parçası olacağını söyleyen Schnabel, AB’nin Yeni Nesil kamu yatırımları programının daha hızlı ve etkin bir şekilde uygulanması çağrısında bulundu.
ECB’nin eski başkanı Mario Draghi, AB’nin rekabet gücünü arttırmaya yönelik daha iddialı öneriler konusunda bu yılın sonlarına doğru AB başkanına rapor sunacak. Draghi’nin bloğun maliye bakanlarına, yatırımları ABD seviyelerine çıkarmak için ‘nispeten kısa bir süre içinde hem kamu hem de özel sektörden muazzam miktarda para’ bulmaları gerektiğini söylediği bildirildi.
Bazı iktisatçılar AB’nin gerilemesinin geçici olduğunu düşünüyor
Öte yandan tüm ekonomistler ABD’nin son dönemdeki gücünün yapısal bir değişimin kanıtı olduğuna ikna olmuş değil.
UniCredit baş ekonomisti Erik Neilsen, Covid sonrası yükselişte işe alım yapmakta zorlanan işverenlerin şimdi gerileme döneminde işgücü istiflemesi nedeniyle Avro Bölgesinin mevcut zayıflığının ‘istatistiksel bir fenomen’ olduğunu savundu. Ona göre sıkı ECB politikası, sonunda işçi çıkarılana kadar talebi sıkıştırırsa, verimlilik toparlanabilir.
İngiltere Merkez Bankasının para politikası komitesinin dışarıdan bir üyesi olan Catherine Mann da geçen ay FT’ye verdiği demeçte, ABD’de işgücü verimliliği rakamları ‘çok cazip’ görünse de, bunların talep faktörleri tarafından yönlendirildiğini, özellikle de yüzde 6’nın üzerinde bir bütçe açığı tarafından itildiğini söyledi.
Buna karşın, ekonominin dördüncü çeyrekte teknik resesyona girdiği Avro Bölgesi ve Birleşik Krallık’ta talep daha baskılanmış durumda.
Pantheon Macroeconomics’ten Claus Vistesen, Avrupa üretkenliği konusunda iyimser olmak için nedenler olduğunu söyledi. Vistesen, “Eğer gerçekten de yapay zeka ve ilgili hizmetlere odaklanan yeni bir teknoloji odaklı üretkenlik patlamasının eşiğindeysek, bunun Avro Bölgesini tamamen pas geçeceğini varsaymak çok kötümserlik olur,” dedi.