AMERİKA

ABD’de finans devlerinden 30 milyar dolarlık kurtarma paketi

Yayınlanma

ABD’de Silikon Vadisi Bankası (SVB) ile Signature’un batmasının ardından üçüncü ‘domino taşı’nın First Republic Bank (FRB) olmasından korkuluyor.

San Francisco merkezli FRB’nin de SVB ile benzer bir müşteri portföyüne sahip olduğu ve benzer bir realize olmamış kayıplar üzerinde durduğu belirtiliyor. Bankanın hisseleri, JP Morgan ve Fed’den ekstra nakit transferine rağmen pazartesi günü yüzde 60 düşüş yaşadı.

FRB’yi kurtarmak için ABD’nin en büyük finans şirketleri bir konsorsiyum oluşturmuş görünüyor. Yardım paketi kapsamında JPMorgan Chase, Bank of America, Citigroup ve Wells Fargo sigortalanmamış mevduatlar için FRB’ye 5 milyar dolar verecek. Morgan Stanley ve Goldman Sachs bu kapsamda şirket başına 2,5 milyar dolar yatıracak; kalan 5 milyar dolar ise 1’er milyar dolarlık katkılarla BNY Mellon, State Street, PNC Bank, Truist ve US Bank’ten gelecek.

Bankalardan yapılan açıklamada, “Amerika’nın en büyük bankalarının eylemleri, ülkenin bankacılık sistemine duydukları güveni yansıtmaktadır,” denildi.

Eski ‘anılar’ canlandı

Bankaların kurtarma paketi Hazine Bakanı Janet Yellen, Fed Başkanı Jerome Powell ve FDIC Başkanı Martin Gruenberg tarafından yapılan ortak açıklamada da övgüyle karşılandı.

FRB örneğinde bankalar rakiplerinden birini kurtarmaya gelirken, SVB, en yakın ve en sadık müşterileri olan risk sermayedarları ve startup’ların ilk sorun belirtisinde bankadan kaçması nedeniyle batmış görünüyor.

Kurtarma paketi, krizin ilk günlerinde bankaların toplu olarak daha zayıf bankaların yardımına koştuğu 2008 mali krizinin anılarını da canlandırdı. Bankalar daha sonra krizin daha fazla yayılmasını önlemek için acele anlaşmalarla birbirlerini satın almışlardı.

Örneğin JP Morgan, 2008 krizinde batmak üzere olan Bear Stearns ve Washington Mutual’ı satın almıştı.

30 milyar dolarlık yardım paketine rağmen, FRB’nin hisseleri bugün yüzde 15 değer kaybetti.

FRB’nin, Fed’den aldığı borçların 10 Mart’tan 15 Mart’a kadar 20 milyar dolardan 109 milyar dolara fırladığını açıklaması da bu düşüşte etkili oldu.

‘İçerisi’ bir şeyler biliyordu

Öte yandan Wall Street Journal (WSJ), FRB’nin yöneticilerinin son hafta yaşanan krizden önceki iki ay boyunca milyonlarca dolarlık şirket hissesi sattığını ortaya çıkardı.

WSJ’nin verdiği bilgiye göre İcra Kurulu Başkanı James Herbert II yılbaşından bu yana 4,5 milyon dolar değerinde hisse sattı. Toplamda, şirket içinden bu yıl şimdiye kadar hisse başına ortalama 130 doların biraz altında fiyatlarla 11,8 milyon dolar değerinde hisse senedi satıldı.

Bankanın baş kredi yetkilisi, özel varlık yönetimi başkanı ve genel müdürü birlikte 7 milyon dolar değerinde hisse senedi sattı.

WSJ’ye göre yöneticilerin alım satımları büyük ölçüde fark edilmedi. Çoğu şirketteki içeriden satışların aksine, First Republic’teki satışların Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonuna bildirilmesi gerekmiyor.

AB, ABD’ye kızgın: ‘Tam ve mutlak beceriksizlik’

Avrupa Birliği’nin mali düzenleyici kurumlarının ise SVB krizi nedeniyle ABD’deki regülatörlere kızgın olduğu iddia ediliyor.

Financial Times’ta (FT) yer alan habere göre, AB yetkilileri, SVB’deki tüm mevduat sahiplerini kurtarma paketinde kapsama kararının küresel olarak kabul edilmiş rejimi baltalayacağından korkuyor.

Üst düzey bir Avro Bölgesi yetkilisi, özellikle de kurtarma paketlerinin sona erdirilmesini savunan Amerikalılarla yapılan on buçuk yıllık ‘uzun ve sıkıcı toplantıların’ ardından, ABD’li yetkililerin ‘tam ve mutlak beceriksizliği’ karşısında şok olduklarını ifade etti.

Bankacılık önergelerine ilişkin küresel standartların müzakere edilmesine yardımcı olan eski bir üst düzey Birleşik Krallık yetkilisi, SVB’nin ele alınıl biçimini ‘felaket’ olarak nitelendirdi.

2008 krizinden sonra oluşturulan küresel bankacılık rejiminin merkezinde banka sahiplerinin, tahvil sahiplerinin ve ülkelerinin garanti limitini aşan fonlara sahip mevduat sahipleri de dahil olmak üzere diğer teminatsız alacaklıların kayıplarını korumamak vardı.

ABD yönetiminin, SVB’nin kurtarılmasının vergi mükelleflerinin omuzlarına binmeyeceği iddiasını da ‘şaka’ olarak nitelendiren Avrupalı bir regülatör, ABD bankalarının maliyeti müşterilerine yansıtacaklarını söyledi ve şöyle devam etti: “Günün sonunda, bu sıradan insanlar tarafından ödenen bir kurtarma paketidir ve zengin risk sermayedarlarının kurtarılmasıdır.”

Çok Okunanlar

Exit mobile version