AVRUPA

Almanya ile Fransa arasında ‘Kosova’ya vize serbestisi’ tartışması

Yayınlanma

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçen hafta, Kosova’nın 1 Ocak 2024’ten itibaren yürürlüğe girecek olan vize serbestisi rejiminin, Priştine’nin Belgrad ile devam eden gerginlikleri çözmemesi halinde Paris ve Berlin tarafından gözden geçirilebileceğini söylemişti. Bununla birlikte, Almanya bu konuda Fransa gibi düşünmüyor.

Kosova, çoğunlukla etnik Sırpların yaşadığı bir bölge olan ülkenin kuzeyinde alevlenen gerilimin ardından AB yaptırımlarına maruz kalmıştı.

Kasım 2022’de Sırplar, Kosova’daki tüm araçların Priştine tarafından verilen plakaları taşıması zorunluluğunun getirilmesi üzerine yerel yönetim ve kurumlardan topluca istifa etmişti. Yerel seçimlere de katılmayan Sırplar, kuzey bölgelerine Arnavut belediye başkanlarının yüzde 4’lük bir katılımın olduğu seçimlerin ardından getirilmesi üzerine, NATO güçleri ve polisle çatışmıştı.

Kosova’da Alman-Fransız etkisi

Fransız-Alman ikilisinin önemli desteğini içeren uzun bir sürecin ardından, Kosova vatandaşları Ocak 2024 itibariyle Avrupa’da diğer AB vatandaşları gibi vizeye ihtiyaç duymadan seyahat edebilecekler.

Fransa ve Almanya uzun zamandır Kosova konusunda senkronize bir yaklaşım sergileyerek ortak tutum ve açıklamalarla öne çıkıyor ve Kosova ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik, gayrı resmi olarak ‘Fransız-Alman planı’ olarak adlandırılan bir projeyi yürütüyor.

İki ülkenin diplomatik kadroları da yerel düzeyde büyük saygı görüyor ve Macron ve Scholz ile eski Şansölye Angela Merkel’in sözleri büyük önem taşıyor.

Macron, Berlin adına da konuştu

Bununla birlikte Macron’un vize serbestisi ile ilgili olası yaklaşıma Almanya’yı da dahil etmesi, Alman mevkidaşı ile ters düşmüşe benziyor. Macron, her iki taraftan da yeni belediye seçimleri, Sırbistan’ın ilgili kurumlara yeniden taahhütte bulunması ve durumun genel olarak yatıştırılması da dâhil olmak üzere ‘net bir taahhüt’ beklediklerini söylerken, daha da ileri giderek bir ültimatom verdi.

Macron, “Fransa ve Almanya, özellikle vize politikası ve diğer iktisadi konularda, her iki tarafta da bir sorumluluk politikası olmaması halinde gözden geçirilecek olan açılımlar konusunda kararlıdır ve bu yönde hamleler de yapmıştır,” dedi.

Almanya takvime sadık

Scholz ise kamuoyuna benzer bir açıklama yapmadı. Macron ve Scholz’un vize serbestisi sisteminin gözden geçirilmesi konusunda ortak bir mutabakata varıp varmadıkları sorusuna Alman Dışişleri Bakanlığına yakın bir kaynak EURACTIV’e verdiği yanıtta, “Almanya, Nisan 2023’te AB tarafından kabul edilen düzenlemelere tabidir. Buna göre Kosova vatandaşları gelecekte Schengen bölgesinde kısa süreli kalışlarında (180 gün içinde 90 güne kadar) vizeden muaf olacaklar. Bu uygulama 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu da Batı Balkanlardaki tüm devletlerin Schengen bölgesinde kısa süreli kalışlar için vize zorunluluğundan eşit derecede muaf olacağı anlamına gelmektedir,” dedi.

Bunun yanı sıra, Avrupa Parlamentosu Kosova Raportörü Viola von Cramon da vize serbestisinin Kosova-Sırbistan diyalogu ile ilişkilendirilmemesini istedi. Cramon, “Kosova vatandaşları gecikmiş vize serbestisini hak ediyor. Açık olmak istiyoruz: vizesiz seyahat Sırbistan ile diyalogla bağlantılı değildir ve olmamalıdır. AB, Kosova vatandaşlarının 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren serbestçe seyahat etmelerine izin vererek verdiği sözü tutmalıdır,” diye konuştu.

Priştine’den ‘diyaloğu kesme’ tehdidi

Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani de Macron’un ültimatomuna yanıt vererek, böyle bir adım atılması halinde diyalogun tamamen sona ereceğini söyledi. Osmani, “Diyalogu sonsuza kadar öldürmenin yolunun bu olduğunu söyleyebilirim. Eğer birileri diyalogu durdurmak istiyorsa, o zaman Kosova halkına karşı cezalandırıcı önlemler olan bu tür önlemleri alsın. Bunlar herhangi bir lidere karşı değil, bir politikaya karşı değil, Kosova halkına karşı. Kosova halkı için büyük bir adaletsizlik olan böylesi eşi benzeri görülmemiş bir cezalandırma, diyaloğun ölümüyle sonuçlanacaktır,” dedi.

Osmani, AB’nin Kosova’ya karşı haksız ve orantısız olarak nitelendirdiği ‘cezalandırıcı tedbirleri’ kaldırmasını beklediğini de sözlerine ekledi.

Çok Okunanlar

Exit mobile version