Bugün (6 Kasım Pazartesi) öğleden sonra 16 eyalet başbakanı Berlin’deki Başbakanlık binasında Federal Şansölye Olaf Scholz (SPD) ile göç ve iltica politikalarını görüşecek.
Başta Baden-Württemberg olmak üzere eyaletler aylardır alarm verirken, Almanya’daki mülteci sayısındaki artışa ve şehirlerle belediyelerin aşırı yük altında olduğuna işaret ediyorlar.
Bu nedenle toplantının amacı ‘düzensiz göçle’ mücadelenin yollarını bulmak ve mültecilerin bakım masraflarının finansmanını netleştirmek.
Sığınmacılara ‘federal kart’ uygulaması isteniyor
tagesschau’nun haberine göre eyalet liderleri, federal hükümete ortak bir çağrıda bulunarak sığınmacılara elektronik ödeme kartı ve nakit yerine ayni yardım sağlanmasını talep ediyorlar ve kartın ülke çapında standartlaştırılmasını istiyorlar.
Baden-Württemberg Eyalet Başkanı Winfried Kretschmann’a (Yeşiller) göre “başka türlüsü pek mantıklı olmayacak.” Eyalet başkanına göre tersi, federal eyaletler arasında iç göçe yol açma potansiyeline sahip.
Bir hükümet sözcüsü toplantı öncesinde SWR’ye yaptığı açıklamada, Kretschmann’ın Şansölye ile yapacağı görüşmenin, tüm federal eyaletlerin üzerinde anlaştığı ödeme kartının hızlı bir şekilde uygulanmasını sağlamasını beklediğini söyledi.
Kartın, mültecileri aldıkları parayı kendi ülkelerine transfer etmelerini ya da kaçakçılık çetelerine ödeme yapmalarını engelleyeceği savunuluyor. Eyalet parlamentosundaki Yeşiller meclis grubu ise böyle bir çözümü ‘çok pahalı ve çok karmaşık’ olduğu gerekçesiyle reddediyor. Yeşiller’e göre ayni yardımların genel olarak dağıtılması ek bürokrasiye yol açacak ve yerel yönetimlere ek yük getirecek.
Şansölye Scholz’un da mültecilere yapılan nakit ödemelerin ayni yardımlarla değiştirilmesine yönelik önerilere açık olduğu belirtiliyor. Federal eyaletler, nakdi yardımların Almanya’yı sığınmacılar için merkez haline getirdiğini savunuyor. Federal hükümet ise yerel yönetimlerin mevcut yasal düzenleme kapsamında dahi ayni yardımlara geçebileceğini vurguluyor.
Mahkemeler ile eyaletler arasında kavga
Bavyera gibi bazı eyaletler, Almanya’yı diğer AB ülkelerine kıyasla mülteciler için daha az cazip hale getirmek amacıyla sığınmacılara yönelik sosyal yardımların önemli ölçüde azaltılmasını şiddetle talep ediyor.
Eyaletler genel olarak bu konuda daha temkinli; sadece federal hükümetin ‘AB üye ülkelerinde satın alma gücüne dayalı sosyal yardım standartlarının uyumlaştırılıp uyumlaştırılamayacağını ve nasıl uyumlaştırılabileceğini’ incelemesini istiyorlar.
Öte yandan geçtiğimiz yıl Karlsruhe’deki yargıçlar, 2019 yılında alınan, ortak konutlarda yaşayan bekar sığınmacıların yardımlarının yüzde on oranında azaltılması kararını bozdu. Yargıçları bunu, ‘insana yakışır asgari geçim düzeyine sahip olma temel hakkının ihlali’ olarak değerlendirdi.
Eyaletler federal hükümetten daha fazla yardım istiyor
Eyaletler aylardır oybirliğiyle mültecilerin barınması ve bakımı için federal hükümetten daha fazla para talep ediyor.
Mayıs ayındaki mülteci zirvesinde federal hükümet bu yıl için ek katkı olarak bir milyar avro taahhüt etmişti. Böylece federal hükümetin payı 2023 yılı için toplam 3,75 milyar avroya ulaşırken, 2024 yılı için en fazla 1,7 milyar avro katkıda bulunmayı planlıyor. Fakat eyaletler ve yerel yönetimler artan göç rakamları ışığında önemli ölçüde daha yüksek mali destek talep ediyor.
Eyaletler son dönemde olduğu gibi sabit bir meblağ almak yerine her bir mülteci için kişi başına düşen toplu meblağa geri dönmek istiyorlar. Stuttgart’taki hükümet merkezine göre federal hükümetin katkısı mevcut mülteci sayısına göre belirlenecek. Eyaletler ise kişi başına en az 10.500 avroluk bir toplu ödeme talep ediyor.
Eyaletler arası farklılıklar: CDU ‘üçüncü ülkeleri’ istiyor
Henüz birkaç günlük olan öneri büyük görüş ayrılıklarına neden oluyor. Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Başbakanı Hendrik Wüst (CDU) iltica işlemlerinin Avrupa dışındaki güvenli üçüncü ülkelere yaptırılmasını istiyor. Amaç Almanya ve Avrupa’daki mülteci sayısını azaltmak.
Wüst’e göre, AB-Türkiye anlaşmasına benzer şekilde, örneğin Kuzey Afrika’da mali taahhütler karşılığında anlaşmalar yapılabilir.
Wüst, WDR5 radyosuna verdiği demeçte, bunun Birleşmiş Milletler çatısı altında uygun, yasal olarak güvenli prosedürlerle yapılabileceğini ve insanların örneğin bir Afrika ülkesine güvenli bir şekilde yerleştirilebileceğini söyledi.
Prosedürü başarıyla tamamlayanların Avrupa’ya ve Almanya’ya gelmelerine izin verileceğini savunan CDU’lu eyalet lideri, ‘Akdeniz’deki ölümlere bir son verilmesi’ çağrısında bulundu.
Wüst, Almanya’nın yardımına ‘gerçekten ihtiyacı olan, korunmaya muhtaç, savaştan ve yerinden edilmeden kaçanlar ile burada yaşamak istemek için iyi nedenleri olabileceklerle nihayetinde sığınma hakkı olmayanlar arasında’ bir ayrım yapılması gerektiğini söyledi.
Aşağı Saksonya’dan meslektaşı Stephan Weil (SPD) ise buna karşı çıkıyor ve Baden-Württemberg Eyaleti Başbakanı Kretschmann henüz bu konuda bir yorumda bulunmadı. Ancak SWR’ye konuşan bir sözcü, eyalet hükümetinin genel olarak ‘prosedürlerin hızlandırılmasından’ yana olduğunu söyledi.
İltica mahkemelerinde duruşmalar uzun sürüyor
Alman Şehirler Birliği de iltica işlemlerinin hızlandırılmasından yana. Birlik, federal ve eyalet hükümetlerine görev düştüğüne inanıyor. Şehirler ve Kasabalar Birliği Başkanı Markus Lewe, Funke Mediengruppe gazetesine verdiği demeçte, “Federal hükümet, Federal Göç ve Mülteciler Dairesinde daha fazla personel sağlamalıdır ki, duruşma prosedürleri hızlı ve hatta daha hızlı bir şekilde yürütülebilsin. Buna karşılık federal eyaletler de idari mahkemelerdeki işlemlerin daha hızlı sonuçlanmasını sağlamalıdır,” dedi.
Lewe’ye göre bunun nedeni, kalma ihtimali olmayan insanların daha hızlı bir şekilde geri gönderilmesinin ancak iltica prosedürleri tamamlandıktan sonra mümkün olabilmesi.
Yapılan bir araştırmaya göre, iltica mahkemelerindeki işlemlerin süresi Almanya genelinde halihazırda düşmüş durumda; işlemler şu anda bir yıldan fazla, hatta bazı durumlarda eyalete bağlı olarak iki yıldan fazla sürüyor. Almanya genelinde ilk derece iltica davalarının ortalama süresi 2022’de 20 aydan yaklaşık 17 aya düştü.
Afrika ile sığınmacı anlaşmalarına destek artıyor
Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un iktidardaki Sosyal Demokrat Partisi (SPD), ‘düzensiz göçü’ engellemek için yeni tedbirler almalarının isteneceği bugünkü (Pazartesi) önemli toplantı öncesinde, liberal koalisyon ortağı FDP’nin önerdiği gibi, iltica başvurularını Afrika’ya yaptırmaya hazır olduklarının sinyalini verdi.
Geçtiğimiz hafta Euractiv ve Süddeutsche Zeitung’a konuşan üst düzey FDP milletvekilleri, sağ muhalefetten gelen benzer önerilerin de etkisiyle, düzensiz göçmenlerin iltica başvurularının işleme konulması için Afrika’ya geri gönderilmesi seçeneğinin bir an önce incelenmesi gerektiğini söyledi.
Her ikisi de SPD’li olan Scholz ve İçişleri Bakanı Nancy Faeser ilk başta bu fikirle ilgili çekincelerini dile getirirken, SPD’nin eş başkanı Lars Klingbeil partisinin buna karşı çıkmayacağını açıkladı.
Klingbeil Pazar günü ZDF’ye verdiği demeçte, “[Afrika ülkeleriyle yapılan göç anlaşmaları] iltica başvurularının orada da işleme alınmasına izin veriyorsa, o zaman bunu yapmayı düşünmeliyiz,” dedi.
CDU lideri Friedrich Merz de Pazar günü ARD televizyonuna verdiği demeçte, muhalefetin AB’nin dış sınırlarının daha iyi korunması ve göçmenlerin yardımlarının nakde çevrilmemesi için federal destek de dahil olmak üzere 26 talepten oluşan listesine atıfta bulunarak hükümetin bir ‘önlemler paketi’ kabul etmesi gerektiğini söyledi.