AB’nin kredi kurumu Avrupa Yatırım Bankası (EIB) 8 Mayıs Çarşamba günü, çift kullanımlı yatırımlar üzerindeki kısıtlamalardan feragat ederek, uzun süredir devam eden askeri ürünlere yatırım yapmama politikasında değişiklik yaptığını duyurdu.
EIB yönetim kurulu yaptığı açıklamada, “EIB Grubu finansmanı için uygun olan çift kullanımlı mallar ve altyapının güncellenmiş tanımını” onaylayarak, sivil uygulamalardan beklenen gelirler veya savunma ile ilgili herhangi bir yatırımda sivil kullanıcıların payı için minimum eşiği kaldırdığını belirtti.
Şimdiye kadar, çift kullanımlı kredi kriterleri bankanın savunma ile ilgili projelere yatırımını askeri kullanımlarını reddeden sivil uygulamalarla sınırlıyordu.
EIB’nin direktörleri olarak görev yapan AB maliye bakanları, güvenlik ve savunma alanında faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için “özel aracılı finansmanın” önünü açarak “finansmanı kolaylaştırma” konusunda mutabık kaldılar.
Ayrıca bankanın “uygun hedefli yatırımlar” listesine ordu ya da polis tarafından kullanılan ve sivil ihtiyaçlara da hizmet eden proje ve altyapıları da eklediler.
Bu hamle, siber güvenlik, radarlar, uydu teknolojisi, altyapı ve ekipman da dahil olmak üzere sadece silahlı kuvvetler tarafından kullanılan ürün ve teknolojilere, “ölümcül risk taşımadıkları” ölçüde, yatırım yapma kabiliyetini genişletecek.
EIB’den yapılan açıklamada, “Değişikliklerin yatırımları hızlandırması ve Avrupa güvenlik ve savunma sektörü için EIB Grubu finansmanına erişimi iyileştirmesi bekleniyor,” denildi.
EIB halihazırda Stratejik Avrupa Güvenlik Girişimi (SESI) ve Avrupa Yatırım Fonunun (EIF) Savunma Sermayesi Kolaylığı kapsamında 6 milyar avroluk finansmana sahipti.
Avrupa savunma sanayii ve savunma bakanlıkları uzun süredir EIB’den AB’nin artan savunma çabalarına katkısını artırmasını talep ederken, bu talep ancak şubat ayında maliye bakanlarının masasına taşındı ve EIB Başkanı Nadia Calviño, Avrupa Komisyonu ile iki aylık bir istişare süreci başlattı.
Müzakereler hakkında bilgi sahibi olan çeşitli kaynaklara göre EIB’nin geleneksel kredi verme yetkisinin ötesine geçmesinin temel ön koşullarından biri, en yüksek kredi notunun yanı sıra Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) notlarını da koruyabilmesine bağlı.
Özellikle ana ‘Triple A’ kredi notu, borç verenin piyasada çok uygun borçlanma koşulları elde etmesini sağlar. Euractiv’in daha önce bildirdiği üzere bu, bankanın hissedarları (yani bloğun 27 üye ülkesi) için ne bankanın ne de ulusal hükümetlerin tehlikeye atmak isteyeceği kilit bir öncelik.
Geçtiğimiz hafta ABD’li kredi derecelendirme devi Moody’s, çift kullanım politikasında önemli değişiklikler yapılması halinde EIB’nin sadece ESG puanının değil genel kredi notunun da mercek altına alınacağını teyit eden ilk derecelendirme kuruluşu olmuştu.