Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, dün Çin’in liman kenti Tianjin’e giderek üç günlük turuna başladı.
Diplomatik gezi, Çin’in Tayvan çevresindeki askeri manevralarının arttığı bir dönemde gerçekleşiyor. Almanya Dışişleri Bakanlığı Çarşamba günü bu manevraları kınamıştı.
Baerbock, Tianjin’de Almanca öğreten bir okulu ve Alman şirketine ait bir rüzgar türbini fabrikasını ziyaret etti.
Almanya Dışişleri Bakanı, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Macron’un eleştirilere karşılık olarak, ‘Fransa’nın Çin politikalarının AB’nin Çin politikalarını birebir yansıttığını bir kez daha vurguladığını’ söyledi.
Baerbock, AB’nin güçlü yanının, ‘sadece birbirimize yakın olmamız değil, aynı zamanda çıkarlarımız ve değerlerimizin temel konularında ortak stratejik yaklaşımlar izlememiz’ olduğunu söyledi.
Tayvan meselesi gündemde
Tayvan’daki gerilim hakkında da konuşan Baerbock, “Tayvan Boğazında askeri bir tırmanma küresel anlamda en kötü senaryo olur ve özellikle en büyük sanayi ülkelerinden biri olarak bizi etkiler,” dedi.
Baerbock, Tayvan Boğazından serbest geçişin Almanya’nın lehine olacağını da sözlerine ekledi.
Baerbock Cuma günü Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang ile görüşecek. İkili yüksek hızlı trenle yaklaşık 150 kilometre uzaklıktaki Pekin’e gidecek.
Baerbock Pekin’de aralarında Başkan Yardımcısı Han Zheng ve Çin’in en üst düzey dış politika yetkilisi ve eski dışişleri bakanı Wang Yi’nin de bulunduğu diğer üst düzey Çinli yetkililerle bir araya gelecek.
Baerbock Çarşamba günü Almanya’dan ayrılmadan önce yaptığı açıklamada, “Ülkemiz için pek çok şey Çin ile gelecekteki ilişkilerimizi doğru bir şekilde dengelemeyi başarıp başaramayacağımıza bağlı,” demişti.
Baerbock şöyle devam etmişti: “Ortak, rakip, sistemik rakip: Avrupa’nın Çin politikasının pusulası budur. Gelecekte ibrenin hangi yöne döneceği kısmen Çin’in hangi yolu seçeceğine bağlıdır.”
Alman bakan, “[Çin ile] Ekonomik ayrışmada bir çıkarımız olmadığı açık fakat tek taraflı bağımlılıkların risklerine daha sistematik bir şekilde bakmalı ve bunları azaltmalıyız,” ifadelerini kullandı.
Alman siyasetçiler ‘düzeltme’ istiyor
Politico’ya konuşan Alman siyasetçiler ise Macron’un ‘ABD’den stratejik özerklik’ sözlerinden endişelerini dile getirdiler.
İktidarın büyük ortağı SPD’nin dış siyaset sözcüsü Nils Schmid, Macron’un Çin ziyaretini ‘başarısız’ olarak nitelendirdi ve Annalena Baerbock’tan, Berlin’de Pekin’e yönelik değişen bakışı tekrarlamasını beklediklerini söyledi.
SPD’li milletvekili Metin Hakverdi ise Macron’un açıklamaları için, “Bu aptalcaydı. Macron, kamuoyuna Avrupa’nın Tayvan’la ilgili ihtilafta özel bir çıkarı olmadığı izlenimini vererek Tayvan çevresindeki barışçıl statükoya potansiyel olarak zarar verdi,” dedi.
“Tayvan meselesi Çin Halk Cumhuriyeti’nin bir iç meselesi değildir. Aksi bir durum adeta Pekin’i Tayvan’a saldırmaya davet etmek olur,” diyen Hakverdi, Baerbock’un Pekin’deki ortaklarına bunları açıkça ifade edeceğini düşündüğünü söyledi.
Hakverdi ayrıca Macron’un yorumlarının ‘Enflasyonu Düşürme Yasası ile ilgili yeniden müzakerelere yardımcı olmayacağı gibi, popülist Cumhuriyetçi adaylara karşı seçim kampanyasında Joe Biden’a da yardımcı olmayacağını’ söyledi.
Alman ana muhalefet partisi CDU’dan Katja Leikert ise, Macron’un yorumlarını ‘son derece dar görüşlü’ olmakla eleştirdi ve ekledi: “Çin, Tayvan’ı işgal ederek ya da deniz ablukası başlatarak askeri olarak vurmaya karar verirse, bunun bizim için önemli siyasi ve ekonomik yansımaları olacaktır. Bunu görmezden gelemeyiz.”