GÖRÜŞ

Batı Bloku’nda bir Doğulu – Macaristan

Yayınlanma

İlber Vasfi Sel

Macaristan, güncel küresel politik değişimlere en güzel ayak uyduran ülkelerden bir tanesi. Baktığımızda her ne kadar Batı Bloku’nda olsa da bir Doğulu olarak Çok Kutuplu Dünya Düzeni yoluna girdiğimiz şu günlerde oldukça ilginç çıkışlar yapıyor.

Bir gün NATO üyesi olarak Finlandiya’nın üyeliğine onay verse bile; ertesi gün İsveç’in üyeliği için erteleme hakkını kullanabiliyor. Ama genel olarak incelediğimizde bir AB üyesi yani doğrudan Batı Bloku’nun parçası olarak Doğu’ya BRICS’e de göz kırpıyor. Belki de uzun yıllardır Türkiye’nin yapmak istediği o “Denge Politikası” stratejisini en iyi uygulayan ülke demek abartı olmaz.

Önceleri Ukrayna’ya silah tedariki etmemek konusunda karar alan, Kuzey Akım – 2’ye düzenlenen sabotaj için soruşturma açılmasını talep eden, yaptırımlar altındaki Belarus’u tekrardan Batı piyasasına sokmaya çalışan Macarlar, bugün de meraklı çıkışlar yapıyor.

Macaristan hükümeti, Avrupa Birliği ve Ukraynalı yetkililerden, daha önce Kiev’e tahsis edilen 50 ile 70 Milyar Avroluk harcamalara ilişkin ayrıntılı bir rapor talep etti. Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó’ya göre Budapeşte, bu bilgiye sahip olana kadar Ukrayna’ya askeri yardım için ek finansman konularını tartışmayı düşünmüyor.

Bakan Szijjártó, Facebook hesabında dile getirdi: “Ayrıntılı ve net bir rapor alana kadar… silahların finansmanı için ek fonlar veya Ukrayna ile ilgili herhangi bir şey konusunda karar verilmesi söz konusu olamaz…

Szijjártó ayrıca Kiev’in Macaristan’ın en büyük bankası olan OTP’yi “Uluslararası Savaş Sponsoru” listesinden çıkarana kadar Macaristan’ın Ukrayna’ya yeni fon tahsisini tartışmayacağını da sözlerine ekledi. Zaten Macar Dışişleri Bakanı, Brüksel’in Avrupa’nın ekonomik çıkarlarını savunamadığından şikayet etmesi yeni değil. Daha önce de AB’nin “savaş psikozu” nedeniyle bir felaketle karşı karşıya olduğuna inandığını dile getirdi. Bakan Szijjártó’ya göre Ukrayna’da engellenebilen bir durum ortada yok ve sonuç olarak Avrupa’nın ekonomisi kötüleşti.

Yalnızca Macar Bakanın değil aynı zamanda diğer devlet yetkililerinin de fırsat buldukları her ortamda bu tip açıklamaları Batılıların yüzüne çarpa çarpa açıklaması, Avrupa Birliği içerisinde ciddi tepkilere de sebep oluyor.

Yalnızca o değil; bir diğer tarafta da Rusya Federasyonu ile “karşılıklı fayda” gözeterek ekonomik ilişkilerine devam etmeleri de tepki alıyor. Macaristan devletinin Nisan ayında yaptığı açıklama neticesinde, Rusya’nın doğalgaz ihracatçı şirketi Gazprom ile ek gaz tedariği yapacaklarını öğrendik. Bu açıklamanın ardından Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjártó: “Türk Akımı aracılığıyla uzun vadeli sözleşmelerde belirlenen miktarda yeniden anlaşmaya vardık.” dedi.

Macaristan’ın bu tavrı uzun süredir Batı dünyasında ciddi tepkilere sebep oluyor. Örneğin son seçimlerde Başbakan Viktor Orban’ın aleyhinde birçok analiz ve haberler çıktı. CNBC, The Guardian, BBC, The New York Times gibi Batının başat haber ajansları, gazeteleri ve siteleri Orban’ı Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in müttefiki şeklinde suçluyorlardı.

“Uluslararası ilişkilerde iki devlet liderinin karşılıklı çıkar gözeterek ülkelerinin faydalarına yaptıkları hamleler ne zamandan beri suç oldu?” sorusunu da siz okuyucularımızın taktirine bırakıyorum.

Batı Bloku’nun Doğulu üyesi Macaristan, yakın zamanda Batılı ortaklarına daha da sorun çıkaracak gibi duruyor. Çünkü Macar Dışişleri Bakanı Szijjártó hızını alamamış gibi. Macaristan’ın Rusya’ya uygulanan ambargolar neticesinde Avrupa Birliği’nin ekonomisinin yok edilmesine ve Amerikan şirketlerinin yaptırımlar yoluyla teşvik edilmesine izin vermeyeceğini de açıkladı.

Gelecek günler neler gösterir bilinmez ancak Macaristan, değişen dünya jeopolitiğinde bağımsız dış politikalar çizerek kendi yerini belli etti gibi görünüyor.

Çok Okunanlar

Exit mobile version